44🖤🌸

135 18 6
                                    

" Yemek getirin, et getirin Allah ne verdiyse getirin açım . tokun halinden ne anlar ki. Anne Sinan'ı gönder bana baklava alsın. "

" Birisi baklava mı dedi?" Kiraz kapının önündeki sesle başını oraya çevirmişti. Siyah pijama ve tişörtle içeriye gelen Sinandı. Saçları dağınık bir şekilde gelmişti. Fakat yakışıklığından tavizde vermiyordu.

" Ablam baklava isterse de ben getirmez miyim yav." diyip ablasının önüne bir kutu baklavayı indirmişti.

Kiraz bu durum karşısında biraz çok olmuştu. Çünkü Sinandan böyle bir şeyi beklemiyordu. Onun için taa kaç kilometre gidip baklava alacak olacak şey değildi.

Birden Sinan Kiraz'a kocaman sarılmıştı. Kiraz ne olduğu bile anlamamıştı. Hatta Sinan ağlıyordu.

" Abla, abla." Demişti sadece. Her abla diyişinde ağzından hıçkırıklar çıkıyordu. Kiraz hiç durmayıp oda ona sarılmıştı.

" Niye ağlıyorsun sen amip  hı vitaminsiz."

" Abla tarla faresini unuttun. " diyip ikiside gülmeye başlamıştı.
Sinan gözünün yaşını silip ondan ayrılmıştı.

" Abla bir tane alabilir miyim?"

" Olmaz hepsi benim." Diyip kutuyu hemen yanına koymuştu.

" Cimri." Kiraz Sinan'a göz devirip bir tane baklava çıkarıp vermişti ona.

" Abla dilenciye sadaka mı veriyorsun sen?"

" Hadi boş konuşma ye. Yemek yiyelim , kolayla keyif yapıp yeriz."

" Yaşa be abla." Diyip ayaklarını üst üste atmıştı Sinan.

Birkaç dakika sonra Züleyha hanım elinde tepsiyle içeriye girmişti. Tepsiyi masaya indirip tekrar mutfağa gitmişti. Kiraz yemekleri görür görmez hemen yemeye başlamıştı. Züleyha hanım tekrar gelmişti. Bu sefer elinde çay demliği vardı.

" Bir yandan ye bir yandan anlat bana her şeyi. " Kiraz anlatmıştı fakat bütün detayları şu an annesine anlatacaktı. Zaten Kirazla annesi arkadaş gibiydi. Ne olursa olsun ilk anlatacağı kişi her zaman annesiydi Kiraz'ın.

➖➖

" Tamam anne , boğulacağım. Valla tıka basa doydum. " Zeliha hanım oğluna envayi çeşit yemek yapıp kendi elleriyle yedirmeye başlamıştı.

" Kim bilir oralarda benim oğlum neler yaşadı. Kurban olayım sana." Diyip oğluna sarılmıştı. Birkaç gözyaşı ise gözlerinden fırar etmişti.

" İyiyim annem sorun yok. Oyy asıl ben sana kurban olam. " diyip Yanan Ali annesine sarılmıştı.

" Abi valla çok korktuk. Sizi aramadığımız yer kalmadı." Demişti Aslan.

" İyiyim Allah'a şükür. "

" Ne iyisin ayağın , başın oyy oğluşum benim." Diyip dertlenmeye başlamıştı Zeliha hanım.

" Anne birkaç gün dinlenirim bir şeyim kalmaz."

Yanan Ali ayağıya kalkıp odasına girmişti. Kendini yatağına atıp tavanla bakışmaya başlamıştı.

" Tamam biliyorum aynı şeyleri söyleyeceğini. Yalan yok güzel kız ama ne alakası var. Gerçekten duymak istemiyorum şu an. Biliyor musun benim dizimde uyuşmuş farkına bile varamadım. Tamam çok çocukça hareketler yapıyoruz biliyorum ama hoşuma gidiyor. Yaaaaa. " diyip yastığı yüzüne kapatmıştı Yanan Ali.

Birden yastığı yüzüden çekip yüzüne ciddi bir yüz ifadesi yerleştirmişti.

" Ne saçmalıyorum ben. Tavanla konuşuyorum. Zaten öyle bir şey olmaz. Hayır olmaz..." Diyip gözlerini yummuştu.

➖➖

" Saçmalama Kiraz yat zıbar. "









                                 44. Bölüm Sonu...





🖤🌸

İki Deli : Biri güzel Biri yakışıklı  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin