*Bölüm 45*

1.1K 99 60
                                    

Multi: Cem-Lidya

En çok hangi çifti seviyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar..

"Aslında toplantı benim fikrim değildi. Ayrıca sırf Buket ile rahat etmek için toplantıyı erken bitirdiğim kısmına katılmıyorum."

"Off Doruk! O zaman o laf ney-"

Doruk?

Şok olmuş şekilde yüzüne baktım. Karşısında nasıl duruyorsam gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Ecem'de en az benim kadar şaşkındı.

"Ben stajyerin.. Yani Sude'nin yanına gideyim. Ve siz ikiniz aranızdaki problemi çözmeden sakın gelmeyin!"

"Bir problem yok Ecem dur-"

Cümlemi tamamlamamı beklemeden gitmişti. Gerçekten beni bu durumdan kurtarmadan gitmişti. Dönüp Doruk'a baktığımda hala bana bakıyordu. Ne diyeceğimi bilemez halde suratına bakmaya devam ettim. Bir süre öylece durduk. İçimde hala bastıramadığım bir sinir ve az önceki yaşadığım şeyin utancı vardı. Ama sinirime yenik düştüm.

"Neden buradasın git işte Buket seni bekliyordur."

"Beni neden beklesin Arya?"

"Arya? Arya Hanım diyecektin galiba."

"İş görüşmelerinde resmi olmayı tercih ediyorum."

"O zaman neden Buket Hanım değil de Buket?"

Sorduğum soru afallamasını sağlamıştı. Resmi olmayı tercih ediyorsa ona da Buket Hanım demeliydi. Sinirle ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.

"Tamam aranızdakiler beni ilgilendirmiyor."

"Aramızda bir şey yok Arya şunu ima etmeyi kes."

"İma etmiyorum açık açık söylüyorum."

Terasa birkaç kişi sigara içmek için çıkmıştı. Doruk dönüp onlara baktığında bıkkın bir şekilde nefes alıp verdi.

"Odamda konuşalım mı?"

Bunu sormasını beklemiyordum. Konuşmamız burada bitti sanmıştım. Kafamı olumlu anlamda sallayıp eşyalarımı almak için masaya doğru ilerledim.

Arkamı döndüğümde kapıda bekleyen Doruk'un yanında Buket'i gördüm. Sabrım sınanıyordu. Sakin kalmaya çalışarak hatta gülümseyerek! Onlara doğru ilerledim. Yalandan da olsa gülümsemem Buket'in cümleleriyle yok olmuştu.

"Doruk, canım sende çok çalışıyorsun. Hadi gel yemek için yer ayırttım."

Canım? Doğru duydum değil mi? Doruk'un ne diyeceğini merakla bekledim. Tam bir şey diyecekken Buket sözünü kesti. Hatta hayır lafı ağzına tıkadı!

"İtiraz istemiyorum. Her zaman ki restoranda ayırdım. Uzun zamandır gitmiyorduk değil mi? Aa Arya Hanım sizde mi buradaydınız."

Bana doğru döndüğünde onun gibi yapmacık şekilde gülümsedim ve ona cevap vermeden Doruk'a döndüm.

"Gidelim mi?"

"Evet."

Buket'e bir şey demeden yürümeye başladı. Buket bozulduğunu belli etmemeye çalışarak sırıtıyordu. Aman! Zaten bizde anlamadık bozulduğunu. Yanından geçip gidecekken durdum ve ona döndüm.

"Bu arada Buket Hanım, Doruk son dakika planlarından hiç hoşlanmaz. Bunu onu tanıyan herkes bilir. İyi günler." Dedim imalı bir şekilde.

Doruk'un olduğu tarafa doğru yürüdüm. Odasına girdiğimizde tekli koltuklardan birine oturdum. Oda gelip tam karşıma oturdu.

ARKA DÖRTLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin