*Bölüm 19*

5.4K 327 21
                                    

Multimedya= Bade Ve Lidya

Arya'nın ağzından

Bir de şu yemek çıktı başımıza. Her sene tatillerden önce ailelerle yemek yenirdi. 1 haftamız kaldı. Ecem ile birlikte alışverişe çıkmamız lazımdı. Annemleri arayıp haber vermemde gerekiyordu. Ayrıca Bade geliyordu. Oda bu okulda olacak. Bade benim kuzenim. Kendisi fazla güzeldir. Birde arkadaşı Lidya geliyor. Normalde Yunanistan da okuyorlardı ama şimdi kayıtlarını Türkiye'ye aldırdılar. Lidya ile birkaç defa internetten üzerinden görüşmüştüm. Bade'nin en yakın arkadaşı ve çok sevimli bir kız. İnsanın hemen kanı kaynıyor. O olaydan sonra yani kütüphanede olan olaydan sonra Doruk ile yine eski sınırlarımızı koruduk. Tabi ben dayanmayarak onun yanına gidiyordum ve ona Talha abinin nasıl olup olmadığını soruyordum. Bunu Güneş'ten de öğreniyordum fakat amaç Doruk ile konuşmaktı. Doruk bana gayet düzgün cevaplar veriyordu fakat o kadar. Başka bir şey konuşamıyorduk. Cem bana sıcak davranıyordu. Oda çok sevimli bir çocuk. Doruk gibi sert değil. Bana da fazla ilgili davranıyor. Onun gibi bir kardeşim olsun isterdim. Ecem yaklaşık yarım saattir hazırlanmaya çalışıyor ve ben hazırlanmış bir şekilde odada onu bekliyorum. Aklıma annemleri aramam gerektiği geldi. Telefonumu elime aldım.

-Alo anne.

-Meleğimm.

-Nasılsın? Babam nasıl?

-Biz iyiyiz canım peki ya sen?

-Bende iyiyim. Ben şey için aramıştım.

-Bir sorun mu var?

-Hayır yani şey anne şu yemek daveti. Bu cumartesi onu haber verecektim.

-Aaa bu cumartesi mi?

-Evet işiniz mi var?

-Canım biz şehir dışındayız ve cumartesi gününe kadar dönebileceğimizi sanmıyorum.

-Ama bu bir aile yemeği anne!

-Arya biliyorum canım ama buradaki işler uzun sürecek.

-Hep iş! İş! İş! Bıktım artık. Kızınıza ayırabileceğiniz bir gününüz yok mu? Sadece bir akşam yemeği? Bu bir okul yemeği anne! Kızınızın okul yemeği. Herkesin ailesi orada olacak. Beni tek mi bırakacaksınız. Aaa ama pardon bu ilk defa yaptığınız bir şey değil siz her zaman beni tek bırakıyorsunuz. Üzgünüm anne!

İşte bu kadardı! Ailemin bana verdiği ilgi, değer bu kadardı. Yine işleri! Her zaman olduğu gibi yine işleri. Tek önemli olan şey yaptıkları iş. Ecem banyodan çıkarak yanıma geldi.

-Arya! Canım neden ağlıyorsun?

Ben ağladığımın bile farkında değildim. Anne, baba neden diğerleri gibi olamıyoruz?

-Arya ne oldu?

-Annemler gelemiyor Ecem bil bakalım neden? Bu çok kolay bir soru oldu değil mi? cevabı çok basit bir soru. İşleri yüzünden Ecem. İşleri yüzünden beni yine tek bırakıyorlar.

-Sen tek değilsin. Ben varım. Güneş var. Bade ve Lidya geliyor. Hem bizimkiler var işte.

-Siz iyi ki varsınız.

Ecem ile alışverişe çıkıp kendimize elbiselerimizi aldık. Ertesi gün Bade ve Lidya'yı almaya havaalanına gitmek için hazırlandık. Taksiciyi aradık. Aşağı yola indiğimizde Doruk ve Demir'inde beklediğini gördüm. Doruk'ta bizi fark ettiğinde yaklaşmaya başladı.

-Merhaba Ecem. Güneş döndü mü?

-Merhaba. Hayır, daha dönmedi. Sanırım yemeğe de Talha abiyle birlikte gelecek.

ARKA DÖRTLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin