ARKA DÖRTLÜ

*Bölüm 42*

Güneş evleniyor ve Arya onun yanında olmak istiyordu. Artık dönme vaktinin geldiğini düşündü. Dönüp yeni başlangıçlar yapabilirdi. Yeniden eskisi gibi yakın olabilirlerdi. Uzak mesafenin verdiği ayrılıkları son bulabilirdi. Belki Doruk ile kaldıkları yerden devam edebilirlerdi.

Çünkü tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlardı.

Arya bu süreçte Doruk'u kızlara çok fazla sormak istememişti. Çünkü onu merak ettiğini aklının orda kaldığını düşünmelerini istemiyordu. Kızların bahsettiği kadar biliyordu her şeyi. Daha fazlası için hiçbir zaman soru sormamıştı.

Doruk abisiyle birlikte inşaat şirketlerini yönetiyor, Güneş onların yanında insan kaynaklarında çalışıyordu. Lidya başarılı bir avukat olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Demir, Utku ile birlikte ortak kurdukları yazılım şirketinde, Ecem ise Arya gibi mimarlık okuyup Savaş ve babasının ortak olduğu şirkette çalışıyordu. Cem işletme okuyup yemeğe olan düşkünlüğünden dolayı oldukça ün kazanan bir restoran zinciri kurmuştu.

Arya dışında hepsi sürekli görüşüyordu. Birbirlerinden hiç kopmamışlardı. Bu kadar uzak durmanın iyi olup olmadığını düşündü Arya. Eğer bu kadar ayrı kalmasaydı şuan onun içinde farklı olabileceğini düşündü.

Her şeyin en son onun bıraktığı gibi olmadığının farkındaydı. Koca bir 5 seneyi geride bıraktılar. Birçok şeyi merak ediyordu.

Mesela Doruk'un hayatında biri olup olmadığını..

Bu konu hakkında kızlarla hiç konuşmamıştı. Belki geri döndüğünde görecekleri karşısında büyük bir şok yaşayacaktı. Belki de onun yokluğunun çokta bir şey değiştirmediğini görüp üzülecekti. Belki Doruk çoktan Arya'yı unutmuş hayatına başka birini almıştı.

Arya bu ihtimalleri düşünmek istemedi. Bu yolu kendi seçmişti ve sonuçlarının onu yıkmasına izin vermeyecekti.

Telefonunu eline alıp Türkiye'ye dönüş biletlerine baktı. 2 gün sonraya boş bir yer bulmuştu. Bileti satın aldı. Artık buna bir son verecekti.

Artık uzak durmayacaktı.

Annesini ve babasını çok özlediğini fark etti. Handan onların yokluğunu hissettirmemeye çalışsa da Arya küçüklüğünden beri anne ve babasına bağlı bir kızdı. Nasıl bir anda çıkıp annesi olduğunu öğrendiği kişi, yıllardır anne bildiği kadının ve babasının yerini doldurabileceğini düşündü. Arya hala Esra'yı annesi olarak görüyordu. Arayıp onlara haber verip vermemesi gerektiğini düşündü. Belki de sürpriz yapabilirdi. Çok sevineceklerini tahmin edebiliyordu. Burada akademik anlamda iyi ilerlediğini düşündü. Geri dönüp Ecemle iş arkadaşı olmayı hayal etti. Bu ihtimali hep düşünüyorlardı. Kendi aralarında konuşup hep gelecek hakkında planlar yapıyorlardı. O planların zamanının geldiğini düşündü. Geri dönecekti. Babasıyla ve annesiyle birlikte aynı yerde çalışacaktı.

Heyecanının verdiği sabırsızlıkla dayanamayarak babasını ve annesini aradı. Geleceğini söyledi. Esra'nın sevinç gözyaşlarını gördüğünde kalbinin sızladığını hissetti. Onları çok ihmal etmişti. Bir an önce gidip annesine sımsıkı sarılmak istiyordu.

Sırada Handan'a haber vermek vardı. Aramak yerine geleceğini haber veren kısa bir mesaj yazdı. Kızlara haber vermek istemiyordu çünkü onlara sürpriz yapacaktı. İçini anlam veremediği kadar çok heyecan ve huzur kaplamıştı.

Telefonunu bırakıp mutfağa doğru gitti. Kendine atıştırmak için bir şeyler hazırladı. Amerika'nın bu yönünü sevmişti. Çünkü o kadar çok pratik ve hazır yemek seçenekleri var ki uğraşmasına gerek kalmadığı için mutluydu. Hazırladıklarını yemek için masaya geçtiğinde telefonu çaldı. Arayan kişiyi tahmin edebiliyordu. Ekrana baktığında şaşırmadı. Handan arıyordu.