Bölüm 10.2 - Yazar: Gelecek ve Geçmişin Uzay - Zaman Koridorları

1K 173 67
                                    


İlk resim bir grup yaratığın tren bileti almak için sırada beklediği bir sahneyi gösteriyordu... Du Ze içinden dalga geçmemek için kendini durdurdu ve ciddi bir şekilde resmi incelemeye başladı. Resim soyut değildi. Çok geçmeden içeriğini anladı: Tepedeki parlayan bir kişi ışıklı kürelerle çevrilmişti. Her ırk bir grup insan tarafından temsil ediliyordu ve Melek Irkı'nın lideri parlayan kişinin önünde durmuş, bir ışık küresi almak için elini uzatmıştı.

Du Ze anlamadı ve bunun çok ilginç olduğunu düşündü. İkinci resme baktı. Savaşan bir grup kuştu - öhhö* -
Hayır, bu bir grup İblis ve Meleğin savaştığı bir resimdi. İblis sayısı fazla olduğundan Melekler sorun yaşıyormuş gibi görünüyordu.

Üçüncü resim üç satıra ayrılmıştı. En aşağıdaki kısım İblis Irkı'nı gösteriyordu ve en üstteki kısım ise Elfler'le beraber Melek Irkı'nı gösteriyordu. Bu sefer, sivri uçlu kulakları olan güzel ırk, sayıca daha fazlaydı.

Bu sahnelere bakınca, Du Ze dejavu hissetti, sanki hatırlaması gereken birşey varmış gibi. Ama denese bile, bu sahnenin ona ne hatırlattığını çözemedi. Sevimli okuyucu bu belirsiz hissi geride bırakmaya karar verdi ve duvar resimlerine bakmaya devam etti.

Dördüncü resim bir savaşın sonunu anlatıyordu. Yenilmiş görünen Elfler bir köşeye toplanmıştı ve önlerinde savaş yerinden yükselen iskeletler ve zombiler vardı.

Beşincisi moderndi ve bu yerden gibi gözükmüyordu, makinelerle doluydu. Du Ze, üzerlerinde cücelerin oturduğu bir grup dev robot gördü. Robotlar açıkça cüceler tarafından kontrol ediliyordu ve ölümsüzlere karşı savaşıyorlardı.

Bunu gördüğü zaman, Du Ze sonunda gerçeği anladı: Bu "Melez"in tarihiydi!

"Melez"in tarihi bölümünde, kaos kıtası tarihin sekiz çağını yaşamıştı. İlk çağ İblisler ve Meleklerin savaşıydı. Basta sıkışsalarda, daha sonra İblisler'in "yok etme" yeteneğiyle savaş İblisler'in lehine dönmüştü. Sonunda Elfler savaşa katılmıştı ve Melekler'le müttefik olmuşlardı, İblisler'i başkentin köşelerine geri sürüklüyorlardı.

Melekler galip gelmişti ama büyük savaş yüzünden zayıflamışlardı, bu yüzden elfler ön plana çıkmaya başladı. Bu ikinci çağdı.

Daha sonra, ölen tüm canlıların ölümsüze dönüşmesiyle, Ölümsüzler güçlenmeye başladı. Elfler, Ölümsüzler'in savaş taktiklerine direnemedi ve ormanlarına geri dönüp inzivaya çekildiler. Bu üçüncü çağdı.

Daha sonra dördüncü çağ başladı. Ölen yaratıkları müttefiklerine çeviren Ölümsüzler'e göre, Cüceler'in robotları, onların en büyük düşmanlarıydı. Cüceler, Ölümsüzler'i yendi ve mekanik bir krallık kurdu. Sonra bir gün, Cüceler aniden yok oldu, hızla gelişen medeniyet çöktü ve dördüncü çağ bitti.

Daha sonra, Ejderha Irkı beşinci çağı başlattı ama aniden geri çekildiler ve kıtada çok nadir görülmeye başladılar.

Canavar Irkı ortaya çıkmaya  başladı. Bu altıncı çağdı.

Şimdi dünya yedinci çağdaydı. Tarihin her kısmı bir ırkın yükselişini ve düşüşünü anlatmıştı. Yedinci çağ, İnsan Irkı'nın çağıydı. İnsanlar, Canavarlar'ı kırsal bölgelere sürdü ve üç imparatorluk kurdu. Baş kahraman, Işığın Krallığı'nda, küçük bir kasabada doğmuştu.

Du Ze koridorda yürümeye devam etti ve elbette, altıncı resimde Batı Ejderhaları kulelere çıkmış, kocaman kanatlarıyla güneşi engelliyorlardı.

Yedinci resimde, canavarların çeşitli formları vardı ama ufuktan ejderhaların gölgeleri görülebiliyordu.

Sekizinci resimdeki Canavar uzaklarda bir yere kaçıyordu ve İnsanlar kalkanlarını kaldırmış, kutlama yapıyorlardı.

The Reader and Protagonist Definitely Have to Be in True Love [BL]Where stories live. Discover now