The Reader and Protagonist Definitely Have to Be in True Love [BL]

Bölüm 41

Du Ze, erkek, bu yıl 20 yaşına girdi, dün hayatındaki en büyük sorunla karşılaştı; en sevdiği romanın baş kahramanı (♂) ona hislerini itiraf etti.

...Her kelimesi saçmaydı! Gülünç!

Du Ze ne yapacağını bilmiyordu. Tüm gece uyuyamadan döndü durdu. Aklı ''Moe Lordu, bu nasıl olabilir? Uyan!'' gibi düşüncelerle doluydu. 0'dan yenilenme özelliğiyle gözleri ve kulakları eski haline dönse bile aklındakileri durduramamıştı. Xiu'nun ona çok alıştığı için kendini kandırdığını ve bunun gelecekte sevimli Lord gerçek aşkı ile tanıştığında değişeceğine inanmak istiyordu.

Şapşal, sevimli bir kişi düşündü: olay örgüsü tanrısı olayları romanın hikayesine yansıtmaya zorlarsa, o zaman bir silah yarışması olacaktı. Bu ayın ortasında imparator bir silah yarışması düzenleyecek ve birçok önemli ve güçlü jüri ve konuğu davet edecekti. Aziz Kadın orada olacaktı - yazarın seçtiği kadın başrol. Xiu ve baş kahraman aynı kişi olmasa da, Moe Lordu ve Azize daha önce önemli bir karşılaşma yaşamışlardı. Xiu, Azize ile tekrar karşılaştığında, sevimli kız kardeşinin gerçek aşkı olduğunu görecektir.

... Neden biraz üzgün hissediyorum? 〒 ▽ 〒

Du Ze, kalbinde hissettiği hafif hoşnutsuzluğu yok etti ve çok ciddi bir sorunu düşünmeye başladı: Silah yarışmasının konukları arasında sadece Aziz Kadın değil, Eric de vardı. Romanda Xiu, Eric'in kimliğini bilerek silah yarışmasına katılmıştı, bu yüzden ona karşı acımasızdı. Ama asıl mesele bu değildi, önemli olan, Lordun oğlu belki de küçük, küçücük, sarı (sert) bir kitapla yarışmaya gelebilirdi.

Doujinshi: Beni almaya bayılıyorsun.

Sevimli bir şapşal ağlayacak. İçgüdüleri, Xiu ve Eric temasa geçmeden önce doujinshisini geri alması gerektiğini, yoksa başına korkunç bir şey geleceğini söylüyor. Onu yanında tutmak iyi değil; onu atmak da iyi değil; kaybolursa da iyi değil yani o şeytani kitabını bulması gerekiyor! Du Ze geçmişe yolculuk yapmak ve dünyadaki "tüm kötülüklerin kaynağı" olan kötü eli kesmek istiyordu.

Seni ucuz el! Seni ucuz el!

Du Ze sağ eline boş gözlerle bakarken, görüş alanında kara bir el belirdi. Du Ze yukarı baktı ve Ariel'in karşısında durduğunu gördü, başı yana eğikti. Beyaz örgüsü omzunun üzerinden sarkıyordu.

[Konuşabilir miyiz?]

Du Ze, Ariel'in dallarla yazdığı sözlere baktı ve başını salladı. Ariel mutlu bir şekilde Du Ze gibi bir dalın üstüne oturdu, istemsizce ışıktan kaçındı. Du Ze bunu görünce ruh hali karışıktı ve Ariel'e doğru bakmaya bile cesaret edemedi.

"Üzgünüm."

Ariel'in oturduğu dal titredi, Du Ze'nin aniden özür dilemesine şaşırmış gibi görünüyordu.

[Neden özür diliyorsun?]

Du Ze açıklayamazdı. Dünyanın orjinal yörüngesinin nasıl olması gerektiğini bilen tek kişi oydu. Olması gerektiğini düşündüğüyle gerçekte olanlar arasındaki güçlü zıtlık nedeniyle, kendisini gerçekten suçlu hissediyordu.

Ariel, Du Ze'nin sessiz tepkisini gördü ve tekrar yazmadan önce önceden yazdığı kelimeleri sildi: [O elf daha önce bahsettiğin kişi mi?]

Xiu'nun ne kadar güçlü olduğunu ve onu  nasıl övdüğünü hatırlayan Du Ze, Ariel'e doğrudan bakamayacağını giderek daha da fazla hissediyordu. Sonra Xiu gelip elflere karşı acımasız davranmıştı.