Yaşamak İntikamdır♕

365 39 44
                                    

BÖLÜMÜ OYLARSANIZ VE YORUMLARSANIZ SEVİNİRİM!

EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA KÜTÜPHANEDEN ÇIKARIP, BİR DAHA EKLEYİN VEYA BENİ TAKİP EDİN.

Bölüm Şarkısı:Mark Eliyahu - Through Me

Yayınlanma Tarihi: 02.02.2020 (23:38)

Aşağıda Prasad, Rakhi var.

İyi Okumalar!

Larastka Krallığı/Azinkayt Bölgesi - Esla - Yakut Sarayı

Ayashri (Yaş:31)

Limanın karşısında diz çökmüş, toprağın üstünde oturuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Limanın karşısında diz çökmüş, toprağın üstünde oturuyordum. Yanan, kül olan limanım karşımdaydı. İnsanların acı dolu ağıtları ise kulaklarımda yankılanıyordu. Yanan dükkanlarına, evlerine ağlıyorlardı. Dün geceden beri bu felaketle uğraşıyorduk. Kaç Nizarlı korsanı öldürdüğümü saymamıştım, onların masum olup olmadıkları hiç önemli değildi. Ölmelerini istemiştim. Onlar suçluydu, onlar benim olana el uzatmaya kalkışmışlardı ve bedelini ağır ödemişlerdi. Canlarıyla ödedikleri için pişman değildim.

Gece buraya geldiğimiz zaman manzara daha berbattı. Yangının alevleri gökyüzüne yükselmeye çalışıyordu. Nizarlı korsanlar yağmalıyor, yakıp yıkıyordu. İnsanlarımı ise acımadan öldürüyorlardı. Tecavüze kalkışanlar bile olmuştu. Öfkeyle boğazını kesmiştim.Onları bastırmak kolay olmamıştı. Latafah en kuvvetli adamları özenle seçmiş olmalıydı. Onlarla konuşurken aklından ne geçiyordu? Bu şekilde mi bizi korkutacaktı? Ben pes etmeyecektim. Pes etmek, benim ruhumda yoktu.Latafah beni bu şekilde bastıramazdı.

Yaralar sarılırdı, küllerinden yeniden doğulurdu. Peki bu felaketin karşılığı olacak mıydı? Bunca insanın acısının, ölenlerin intikamı alınmayacak mıydı? Elbette alınacaktı. Kana kanla karşılık verilirdi. Latafah bu sınırları aştı ise mutlaka karşılığını alacaktı. Acımayacaktım, merhamet göstermeyecektim. O benim insanlarıma, benim topraklarıma merhamet göstermedi ise ben de ona göstermeyecektim. Ondan ayrılan farkım ise onun topraklarına, insanlarına merhamet gösterecek olmamdı.

Omzuma dokunan el ile irkilmiştim. Veran bana bakıyordu. Yüzü isliydi, alnındaki çizik ise kurumuştu. Dün geceden beri o da bizimle beraber ayaktaydı. Veran "Ayashri, hadi kalk." dedi ve elini uzattı.

Ayağa kalkmıştım. Üstümü başımı silkelemiştim. Berbat gözüküyor olmalıydım. Dün geceden beri saraya girmemiştim, buradan ayrılmak istememiştim."Berbat gözüküyorum değil mi?" diye mırıldandım. O ise kafasını yavaşça sallamıştı.

"Saraya gidip, yaralarına baktırmalısın. Talayer bunu iletmemi söyledi."

"O da burada kalacak, öyle mi? O gitmeden bir yere ayrılmıyorum. Üstelik şu an buradan ayrılmam çok anlamsız. İnsanlar acı içinde iken ben sarayımda olamam. Onların yaralarını sarmalıydım. Mesela gidip çadırlarda yemek hazırlanmasına yardım edebilirim, belki de çadır kurulmasına yardımcı olurum."

Kurtların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin