Kaos Rüzgarı♕

421 38 150
                                    

BÖLÜMÜ OYLARSANIZ VE YORUMLARSANIZ SEVİNİRİM!

EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA KÜTÜPHANEDEN ÇIKARIP, BİR DAHA EKLEYİN VEYA BENİ TAKİP EDİN.

Bölüm Şarkısı: Joker OST - Main Theme

Yayınlanma Tarihi: 01.11.2019

Aşağıda Eduard, Anisa var.

İyi Okumalar!

Larastka Krallığı - Başkent: Kantre - Ulu Saray

Kaisra (Yaş:54)

Baharın tatlı havasını hissetmek hoştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baharın tatlı havasını hissetmek hoştu. Yazı müjdeleyen sıcaklık her yerdeydi ve Larastka'nın soğuğu kırılmıştı. Kış bu topraklarda zorlu geçiyordu. Kantre'nin yukarısında kışın etkileri mutlaka devam ediyor olmalıydı. Soğuğu düşündükçe içim ürperir gibi oluyordu. Bu toprakların insanları da Larastka gibiydi. Sert, acımasız ve zorlulardı. Bir yabancının burada yaşaması oldukça zordu. Yaşamak istiyorsa bizim gibi olması şarttı ama olmazdı ki! Doğduğu andan itibaren buradaki havayı solumayan, birçok kışı geçirmeyen nasıl bizden olurdu? Buna katılmıyordum.

Siyah, mermer mezara baktım. Mermer taşın üstünde altın varaklı yazılar yazıyordu.Toprağın altındaki adam, hayatımı değiştirmişti. Kendi hırslarına kurban etmişti. Acımasızlıktı. Ben de istediğim hayatı istediğim şekilde yaşayabilirdim. Ben de özgür olabilirdim. İstediğim her şeyi yapardım. Daha mutlu bir hayatım olurdu. Çevremdeki herkes mutlu ederdim. Sadece kendi mutluluğumu düşünmezdim. Fakat öyle olmamıştı. Hayallerimi benden koparıp almıştı.

"Her nerede isen sana olan lanetlerim peşini bırakmasın, baba." diye fısıldadım. Rüzgar esmişti, saçlarım savrulmuştu. Arzumun cevabını alır gibi olmuştum.

Arkamı döndüğümde ise Eduard'ın bana olan bakışlarını gördüm. Sadık bir gölgeydi. Benim yanımdan ayrılmayan biricik sevgilim, imkansız aşkımdı. Hayatımdaki yeri derindi. Ahmar'ın kraliçesi olmaktansa onun eşi olmayı binlerce kez tercih ederdim. Bu ihtişamı elimin tersiyle iterdim. Zaten genç bir kız iken bu tarz şeylere hevesim yoktu. Aklım fikrim sakin bir hayat sürmekti ve Eduard ile bunu sürebileceğime inanıyordum. Koca bir yanılgıydı. Bunu öğrenmek ise acıya boğmuştu.

Eduard "Gidelim mi?" dedi ve kafamı yavaşça salladım. Son bir kez hayatıma uğursuzluk getiren adamın mezarına baktım. Daha sonra sol tarafındaki mezara baktım. Aiden'in annesinin mezarıydı. Ablam düşük seviyeden birisiyle evlenmişti ve mutlu olmuştu. Mutlu bir şekilde ölmüştü. Babamın emriyle aile mezarlığımıza gömülmüştü. Hayatta iken göremediği değeri ölü iken görmesi trajikti.

"Yürüyerek gidelim mi? Kantre sokaklarında gezmek istiyorum." dedim. Eduard peki demişti. Askerlere emrimi iletmişti ve at arabası gitmişti. Geriye kalan askerler ise sivil giyimli oldukları için sorun yoktu.

Kurtların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin