Savaşın Rengi♔

363 41 111
                                    

BÖLÜMÜ OYLARSANIZ VE YORUMLARSANIZ SEVİNİRİM!

EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA KÜTÜPHANEDEN ÇIKARIP, BİR DAHA EKLEYİN VEYA BENİ TAKİP EDİN.

Bölüm Şarkısı: Mad World · UNSECRET featuring REMMI

Yayınlanma Tarihi:21.08.2020 (22:08)

İyi Okumalar!

Larastka Krallığı/Azinizar Bölgesi - Esla - Yakut Sarayı

Talayer

Karşımda tamamlamış olduğum resme bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karşımda tamamlamış olduğum resme bakıyordum. Ailemizi çizmiştim. Savaştan önceki son resmimdi. Ben, Ayashri ve çocukların olduğu bir tabloydu. Nasliza ve Balbina'yı da eklemiştim. Onlar da ailedendi. Taht salonundaydık. Ben ve Ayashri  tahtımızda oturuyorduk. Ayashri bordo renginde elbise giymişti. Saçları ise açıktı. Benim solumda Arsulay vardı. Annesi gibi olan saçları açıktı, yüzü ise gururluydu ve coşkusu belli oluyordu. Ayashri'nin solunda ise Tamayr idi. Tamayr'i daha sakin bir ifadeyle çizmeyi tercih etmiştim. Yüzü sakin ve kendinden emindi. Tamayr'ın yanında Balbina, Balbina'nın yanında Yabgun vardı. Kızımız Saranzay ise Nasliza'nın yanındaydı. Gerçek bir aile tablosuydu. Günlerce buna uğraşmıştım. Savaş dışında başka bir şey düşünmek için bunu yapmıştım. Resimle uğraşmak beni rahatlatıyordu. 

Bu tablodaki kimsenin eksilmesini istemiyordum. Birçok savaş yaşamıştım. Fakat önümdeki savaş diğerlerinden farklıydı. Yıllardır kendimizi hazırladığımız bir savaştı. Hayallerimize ulaşmamız için gerekliydi. Bu savaş olmazsa çok arzuladığımız özgürlüğe kavuşamayacaktık. Kazanacağımıza inanmak zorundaydık. İnanç olmazsa başarı olmazdı. Bu zamana kadar geldi isem her daim kendime olan inancımla gelmiştim. Bir piç iken bir kral olmuştum. Hepsinin özünde kendime olan inancım vardı. Kendime inanmasaydım bugünkü adam olamazdım. Kendi kaderimin efendisiydim. Bir başkası asla benim kaderimi yazmamıştı, yazamazdı. Buna izin vermemiştim.

Her hikaye mutlu sonla bitmeyi hakketmezdi. Mutlu sonu yaşamak için insan bunu hakketmesi gerekirdi. Ben mutlu sonu hakkettiğime inanıyordum. Yaşama zorluklarla başlamıştım, bunun karşısında yılmayıp savaşmaya devam etmiştim. Amidral ve Aeje beni izliyorsa hikayemde mutluluğu hakkettiğimi bilirlerdi. Mutlu sonu yaşamam lazımdı. Sevdiklerimle beraber mutlu olacaktım. Bunu tüm kalbimle istiyordum. Birimizin bile eksik olduğunu düşünmek beni geriyordu. Kabusumdu. Bu kabustan kaçmaya, unutmaya çalışıyordum. Beynimin bir köşesinde bu ihtimal hep vardı. Ya birimiz eksilirse ne olurdu? Daichin savaş derdi, Ükhel ise intikam fısıltıları sunardı. Bana yatkın olan ise intikam fısıltılarıydı. İntikam fısıltılarına uyardım ve düşmanımı bu fısıltılarla sağır ederdim. İçimdeki boşluğu kapatmanın yolu buydu. 

Tablodaki Ayashri'ye baktım. Devrim Kraliçesi ne yapardı? Bana göre savaşırdı. Yaşadığı kaybı savaşla bastırmaya çalışırdı. Öfkesiyle düşmanını yakardı. Delirecek kadar kendi kaybetmesi de bir ihtimaldi. Bu beni zaman zaman korkutuyordu. Loya'nın davasını duyduğu zamanki tepkisinden sonra bir yanım hep Ayashri'nin aklını kaybetmesinden korkmuştu. O, her şey yolunda dese de en ufak bir acının onu delirteceğinden korkuyordum. Delirirse geçmişteki gibi kontrol edemezdim. Yaşlandıkça içindeki deli yanının daha da kontrol edilemez hale geldiğini düşünüyordum. Amidral'in bu konuda yüzüme gülmesini istiyordum. Ayashri deliliğe geçmesindi. 

Kurtların DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin