Tehlikeli Kıskançlık ◑

Start from the beginning
                                    

Yamuna "Kraliçe Loya karşında, diz çöksene!" dedim ve  hemen diz çökmüştü. Başını eğmiş, yere bakıyordu.

Önüne dikilmiştim. "Başını kaldırabilirsin." dedim ve yavaşça bana bakmıştı. Yeşil gözlerinde herhangi bir şey anlayamıyordum ama ondan hoşlanmamıştım. Kaisra'nın göndermesi ondan hoşlanmamam için yeterliydi.

"Kendini tanıtmayacak mısın? Hep ben mi söyleyeceğim Kraliçe karşısında nasıl davranacağını?" dedi sertçe.

"Yamuna, bu kadar sert olma. Bazıları böyle işte. Asil olsalar bile görgü nedir, bilmiyorlar." dedim.

Kız başını eğerek "Özür dilerim, Kraliçem. Heyecanımdan ne yapacağımı şaşırdım. İsmim Ar-Luinan Tarksoza. " dedi ve yanından geçerek koltuğuma oturdum.

Yamuna da yanıma oturur iken Luinan karşımızdaydı. Elleriyle eteğini sıkarken başı yine eğikti. Ya utangaç davranıyordu ya da baya baya benimle oynuyordu. Eh, ben aptal değildim. Bu kızın gerçek niyetini çözerdim.

"Başını kaldır ve bana bak. Senden de neden bu sarayda olduğunu duymak istiyorum." dedim.

Luinan başını kaldırmıştı. Gözlerinde sergilediği o utangaç davranıştan eser yoktu. Daha cesur bile diyebilirdim. Luinan "Annem ve sevgili Kraliçemiz Kaisra, benim sizin hizmetinizde gelişebileceğime inandılar." dedi.

Gözlerimi kısarak "Senin ne özelliğin var?" dedim.

"Birkaç müzik aleti çalabiliyorum, edebi yönüm kuvvetlidir, birkaç dil biliyorum ve tercümanlık yapabilirim, dikişten anlarım. Kısacası bir nedime olarak size iyi bir hizmet sunabilirim."

Yamuna "Daha önce neden yoktun? Neden Ana Kraliçe seni kendi hizmetine almadı?"

Gülümseyerek "Çünkü benim genç birisine hizmet etmem istedi. Kraliçe Loya'dan iki yaş büyüğüm ve Ana Kraliçe onunla anlaşabileceğimi düşündü."

"Bu saydığın özellikler birçok nedimem de olan sıradan özellikler, senin onlardan daha üstün olmanı beklerdim." dedim.

Kızın gözleri irileşmişti.Hızla "Benden pişman olmayacaksınız!" dedi. Öfkeyle hareket edersem direk bu kızı buradan kovmam gerektiği açıktı. Eğer sakin davranırsam burada kalmasına izin verirdim ve farklı bir şekilde başımdan gönderirdim. Jayce'in karşısına bile çıkamazdı.Sarayda kaybolup giderdi. Beni endişelendiren Kaisra'nın bu kıza açık açık destek verdiği belli olmasıydı. Bu destekten hoşnutsuzdum ama ne yapacağımı bilemiyordum. Sakin kalmalıydım.

"Senden pişman olur muyum, bilemem ama sana çok dikkat etmem gerektiği kesin. Çünkü Ana Kraliçe'nin övgüsünü kazanmışsın, bu seni diğerlerinden daha iyi olduğunu gösterir. Dikkatle izlemem gerektiği düşüncesindeyim."

Diz çökmüştü ve yalvarırcasına bana bakmıştı."Lütfen Kraliçem! Beni nedimeniz olarak alın." dedi ve gözleri dolmuş gibi kırpıştırmıştı. Yamuna'ya baktığımda o hayır der gibi kafasını iki yana sallamıştı. O, öfkeyle düşünüyordu.

Risk aldığımı bile bile "O zaman seni nedimem olarak kabul ediyorum." dedim ve Yamuna şaşkınca bana bakmıştı. Luinan ise ayağa kalkmıştı. Yüzü mutluydu. Amacına ulaştığını düşünüyordu ama beni bilmiyordu. Kimbilir Kaisra neler demişti bu kıza? Benim saf olduğumu bile demiş olduğunu düşünüyordum.

Yamuna "Bu kız bu sarayda olmayı hak eden birisi değil." dedi dişlerini sıkarak ve ona baktım.

"Bırak ona, ben karar vereyim. Senin görevin baş nedime olarak şu an Luinan'ı saraya yerleştirmek, Yamuna" dedim ve Yamuna bakışlarını benden kaçırdı.

Kurtların DansıWhere stories live. Discover now