Özel bölüm

4.6K 329 28
                                    


"Masal, sana kaç kere söyledim kıyafetlerimi çalma diye? Sabah senin yüzünden çizgili lakosumu giydim. Çünkü ne hikmetse bir tek o tişört kalmış dolabımda."

Üzerimde Emir'den çaldığım uzun gri tişört ve ağzımdaki diş fırçası ile yatak odamıza girdim. "Oha, ne kadar da garip değil mi?"

İçeri girdiğimi gördüğünde, birden tişörtünün eteklerinden tutup yukarı çekmesiyle hızla gülerek girdiğim odadan koşar adım çıkmıştım.

"Böyle korkuturlar adamı," diye bağırdığında ağzımdaki macunu çalkalıyordum.

"Adam diyorsun, kırılıyorum bak."

"Pardon bir an hatlar karıştı."

Tükürmek için lavaboya eğildigim sırada arkamda bir sıcaklık hissetmemle ağzımı suyla temizledim. Hafif doğrulup aynadaki yansımama ve arkamda duran Emir'e baktım. Kolları yavaşça belimin etrafını sararken dikleştim. Elimi çeneme koyup gözlerimi kısarak yüzündeki ifadeyi izlemeye başladım.

"Ben bu bakışı biliyorum. Bu bakış 'Biliyorum kahvaltı hazırlama sırası bende ama benim canım karımın mükemmel ellerinden çıkmış leziz yemekleri yemek istiyor' bakışı."

Sesimi inceltip daha geçen gün demiş olduğu cümleyi aynen dile getirdim.

"Aynen öyle." Şirin bir sırıtış sergileyip gözlerini yummuş ve tekrar açmıştı.

"Bu seferlik de olsun bakalım," diye mırıldanıp ona doğru döndüm ve kalçamı lavaboya yasladım. Ellerimi de kalçamın iki yanına koydum.

"İşte benim kızım." Gülümseyerek eğildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Teknik olarak karın ama yine de sen bilirsin." Omuz silkip güldüm.

Dişlerini göstererek sırıttı ve burnunu burnuma dokundurdu. Kıkırdayarak ellerimi tezgahtan çektim ve yanaklarına koydum.

"İleride çocuklarımıza balayında sadece film izlediğimizi söyleyeceğim. Onlar da benim gibi bu talihsiz duruma düşmesinler diye uyaracağım."

Gözlerimi kısarak biraz geri çekildim. "Gayet de eğlenceliydi."

"Ya ya, sorma. Başka şeyler yapmak varken..." Yanağındaki elimi beline indirip cimcik atmamla cümlesini acı dolu bir inlemeyle bitirmişti.

"Kahvaltı hazırlamıyorum efendim." Kolunun altından geçip banyodan çıktım ve yatak odamıza doğru yürümeye başladım.

Yatağı topladığını gördüğümde gülümsedim. En azından ona düşen işleri yapıyordu.

Gözüm yatağın altına kaydığında gülümsemem soldu. Sırf kıyafet katlamak bende diye, sürekli kıyafetlerini etrafa saçıyordu. Her yerden çıkma ihtimalleri vardı.

Mesela, yatağın altı.

Yere uzanıp elimi yatağın altına soktum. Kıyafetlere sadece orta parmağımın ucu değiyordu. Yüzümü buruşturup biraz daha uzanmayı denedim ama elde ettiğim tek şey omzumun kıtlamasıydı.

Kolumu yatağın altından çekip elimi omzuma koydum ve avuşturdum. Kolumu biraz esnettikten sonra ayağa kalkıp banyoda saçlarını yıkayan Emir'in yanına gittim.

"Sevgilim... Yatağın altına sıkıştırdığın kıyafeti alamıyorum," dedim şirin olmak için götümü yırtarken.

"Hayır." İşte şirin olmaya çalışmamın sebebi bu cevabı almamaktı. Ofladığımda saçlarını kuruladığı havluyu boynuna sardı ve bana dönüp "Yaparsın sen koçum," dedi. Dil çıkaracağım sırada omzumu patpatlamasıyla acıyla inleyip elini ittim.

"Ne oldu?" Yüzündeki sırıtış anında çatık kaşlarına yol vermişti. Elini nazikçe omzuma koydu. "Omzuna ne oldu?"

"Bilmiyorum. Kıyafeti almak için uzanırken kıtladı ve acıyor," diye mırıldanıp ayağımla yere daireler çizmeye başladım.

Tişörtümü kenara çekiştirip omzuma bir öpücük kondurduğunda huylanarak kıkırdadım.

"Çok mu acıyor?"diye mırıldanıp art arda minik öpücükler kondurmaya devam etti omzuma. Dokunduğu yerler her zamanki gibi yandığından dolayı acısını unutmuştum.

"O kadar da acımıyor yahu." Elini belime atıp dudaklarını tenime değidirerek yanağıma doğru sürttü. Yutkunup gülümsedim ve gözlerimi kapadım. İşte en sevdiğim anlardan birindeyik. Huzur bulduğum.

Dudağı hala yanağıma değerken tişörtümü yukarı sıyırdı ve ellerini tekrardan belime yerleştirdi. Eli tenimde gezinirken nefes almak için fırsat kolluyordum. Her seferinde, her yakınlaşmasında heyecanlanmaktan usanmamıştım.

"Özür dilerim..." diye fısıldadıktan sonra dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu.

Gözlerimi açıp alnındaki saçları geriye ittim. "Sorun değil kocacığım," dedim son kelimeyi bastırarak. Kafasını geriye atarak gülmüştü. "Isırırım ağzını."

"Yok daha neler," diyerek gözlerimi kocaman açtım. Ellerimi omzuna yerleştirdim. Burnunu kırıştırarak güldü ve geri çekilip ellerimi tuttu.

"PlayStation oynamak ister misin güzelim?" Öyle çekici bakıyordu ki yenileceğimi bile bile kafa salladım.

"Ya da yaramazlık yaparız?" diyip sırıttığında gözlerimi sonuna kadar açıp ellerimi çektim ve göğsümde birleştirdim.

"Ayıp."

"Öperken öyle demiyorsun," diye mırıldanıp somurtarak yanımdan geçti ve banyodan çıktı.

"Eh, naparsın? Bu da benim serseri serbest stilim." Arkasından konuşmamla koridorda ilerlerken bana orta parmak çekti.

"Cıss Emir!"






Heyoo!
Bugün okula gitmedim :(
Umarım özel bölümü beğenirsiniz!
Aklımda bir kurgu var ama fic mi yazsam yoksa normal mi karar veremedim yardım ederseniz ÇOOOK sevinirim
Sizi seviyoruuuum💜💜




| Bilinen Anonim |Where stories live. Discover now