Atkıma iyice sarılıp bastığım yerlere dikkat ederken neden şimdi kartopu savaşı yapmıyorum diye bir düşündüm. Vazgeçilmezim olan -asıl vazgeçilmezim pizza- sıcak çikolatam beni terk edip bu soğuk havalarda beni bir başıma bırakmıştı. Bende dedim, neden çıkıp almıyorum? Yada şöyle diyelim; neden çıkıp koşarken bir yerlerimi kırmıyorum?
Az önce buzlanmış bir yere basmış ve popomun üzerine düşmüştüm. Durun durun daha komik olan yere gelmedim. Komik olan yer... Düz yolda nasıl becerdim de kaydım? Üstelik sadece yürürken?
Eve ulaştığımda komşum ve diğer düşmanlarımı karın üzerinde otururken buldum. Hallerine gülerken beni duydular ve senkronize bir şekilde yüzüme baktılar. "Ne var be?" diye sordum hafif çemkirerek. İlk defa mı uzaylı görüyorsunuz llah allah.
"Biz de seni bekliyorduk," dedi Ege ve şu kötü adamların attığı kahkahayı atmaya 'çalıştı'. Daha doğrusu atamadı çünkü sesi boğuklaştı ve öksürmeye başladı.
"Şu geçen ki çatlak arkadaşlarını çağır da kartopu savaşı yapalım," dedi eliyle kartopu hazırlarken komşum.
İçimde sevinçten filler tepinirken alayla yüzüne bakıp havalı bir şekilde konuştum. "Neden? Yine mi yenilmek istiyorsunuz?" Kaşlarını kaldırıp güldü. O gülüş 'öyle mi' dermiş gibi olsa da, benim anladığım; gül sen gül birazdan boku yiyecen.
Kafamı sallayarak havalı bir şekilde eve girdim. Kapıyı kapattığım anda elimdeki poşeti koltuğun üzerine atarak telefonla Aleyna'yı aradım. "Beni kaçırıyorlar buraya gel." Cevap vermesine izin vermeden Kevser'i aradım. "Evim yanıyor buraya gel."
Kızları da halletiğimize göre odama uçup beni üşütmeyecek birşeyler giydim ve saçımı açıp kafama bir bere geçirdim. Ellerime eldivenimi geçirip dışarı fırladım. Hızımı alamayıp merdivenlerden kaydım ve karın üzerine yüz üstü düştüm. Kar bayağı fazla yağmıştı, diz boyuna geliyordu neredeyse ve düşmem sadece yüzümün donmasına sebep olmuştu. Ha birde düşmanlarımın hunharca gülmesine.
"Masal napıyon karın içinde?" Tanıdık sesi duyduğumda ayağa kalkıp elimle yüzümdeki karları temizledim ve kapıda nefes nefese kalmış Aleyna'nın yanına gittim. "Hani kim kaçırıyor seni?" diye sordu beni bir süzerek. Şirince gülümseyip omuz silktim ve elinden tutup yanıma çektim. O sırada eve doğru karın içinde zorla koşan Kevser geldi. Elinde su dolu bir kova ile birlikte. Kahkaha attığımda Aleyna alnıma bir fiske attı.
"İkimizi de kandırdın dimi sen bakiyim?" Kafamı iki yana salladım. "Hayır siz kandınız," dedim ve güldüm. Önce ciddi ciddi yüzüme baktılar, sonra da gülmemde bana eşlik ettiler. Kendi aralarında hararetli hararetli birşeyler konuşan üçlüyü gösterdim. "Bizimle kartopu savaşı yapmak istediler. Canları yenilgi çekmiş." Kızlar önce kıkırdadı sonra onlara arkalarını dönüp baş parmaklarıyla boğazlarını kesiyormuş gibi yapıp dudaklarını ısırdılar. Gülüşüm aniden solarken onlara doğru eğilip fısıldadım. "O kadar mı imkansız ya?"
Pişmiş kelle gibi sırıtarak arkamı döndüm ve ellerimi önümde birleştirip derin bir nefes aldım. "Beyler, biz düşündük taşındık ve bu savaşın ertelenmesi gerektiğine ka-" Yüzüme yediğim kar topuyla ağzım kar dolarken öylece kaldım. Ege hemen elini kaldırıp bağırdı. "Vallaha yüzüne atmayacaktım yenge."
Sinirle yumruklarımı sıkıp gözlerimi kapattım. "Şu yenge işine sonradan takılacağım,"diye sakince konuştum. Yerden avucumun içine doldurduğum karı sıkıştararak top haline getirdim. Dudağını ısırarak bekleyen Ege'ye doğru birkaç adım attım. Biraz gerileyince kaşlarımı çattım. "Olduğun yerde dur." Kafasını iki yana salladı ve arkasını döndüğü gibi kaçmaya başladı. Sinirle bağırıp ayağımı yere vurdum. Ege'ye gülen Yunus ve komşum gözüme takıldığında, dedim Masal intikamını onlardan da alabilirsin. Onlar Ege'nin arkasından bakarak gülerken elimdeki kar topunu Yunus'a firlattım. Eyvah! Ben mükemmel atış yeteneklerime ne oldu?
Yüzüne yediği kar topuyla ağır çekimde bana dönen komşum, yüzündeki karı tek eliyle sildi. Ayağa kalkıp bana doğru gelirken yutkundum ve geri geri gitmeye başladım. Adımlarını hızlandırdığında yerden tekrar kar aldım. Amacım yine kartopu yapıp yüzüne atmaktı ama, beni sırtına ters bir şekilde almasıyla elimde olan tek şansı da kaybettim.
"Ya kızlar yardım etsenize!" diye bağırdım. Ama onlar elinde iki kartopuyla onlara doğru gelen Yunus'a bakarken kartopu hazırlamakla meşgullerdi.
Küçük bir küfür savurup beni evin arkasına doğru götüren komşumun sırtına vurmaya başladım. "Ulan hergele bıraksana beni!"
"Peki." Daha sevinmeme bile izin vermeden ve karın içine attı. Bedenim tamamen karın içindeyken çıkmaya çalıştım. Başaramayınca sırt üstü döndüm ve ekimi gözlerimin önüne düşen beremi geriye çektim.
"Sen hangi hakla-" yüzüme iki avucuna topladığı karı atınca konuşmamı ağzımda olan karı temizlemek için çıkardığım tükürük sesleri böldü. O ayakta kafasını geriye atmış hunharca gülerken hızla ileri atıldım ve bacaklarını kendime çektim. "Siktir!" diye bağırıp geriye düştü.
Masal'a bulaşırsanız böyle olur.
~
Sıcak çikolata yaptığım kupamı avucumun içine alıp oturma odasına geçtim. Tamam soğuk olan avucum şimdi ısındı da, bu ısı biraz fazla sanki. Kupayı hızla küçük sehpaya bıraktım. Filmdeki aktrislerin nasıl eli yanmıyor acaba?
Telefonumu elime aldığımda yeni bir mesajım olduğunu görüp bildirimin üzerine tıkladım.
anonim:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
