FİNAL

5K 344 37
                                    

"Masal hadi aç şu kapıyı!"

Homurdanarak yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Tüm gece boyunca, Emir'in alt üst ettiği evi toplamakla uğraşmam yüzünden uyuyamamıştım doğru düzgün. Bir dayağı hak ediyordu ama ben o hakkı kullanamayacak kadar çok seviyordum onu.

Bir yandan gözümü avuştururken kapıyı açtım ve "Ne oldu Emir?" diye sordum. "Geç kalıyoruz!" diye bağırdığında yüzümü buruşturdum. Gözüm yavaşça üzerindeki  takım elbisesine kaydığında, öncelikle ilk defa taktığını gördüğüm kravata, daha sonrasında ise dağınık olmayan saçlarına şaşırmıştım. Evet, hala dağınıktı ama yataktan kalkıp dışarı çıkmış gibi görünmüyordu.

"Ne bu hal?" diye sorduğumda göz devirip kolunu havaya kaldırdı ve bir milyoncudan almadığına emin olduğum saatine baktı. "15 dakika."

Ne olduğunu soramadan, beni omzuna alıp kapıyı çekti ve koşar adım yürümeye başladı. Daha kahvaltı etmemiş, guruldayan karnımla sırtınta her adımında hoplayarak gidiyordum. "Noluyor ya?" Tüm şaşkınlığım sesime yansımıştı. Üzerimde uzaylı pijamalarım varken dışarı çıkmak sorun değildi tamam ama caddeye çıkmıştı. Yandan arabaların geçtiğini görüyordum. Görmesem bile kulağımın dibinde çalan o korna sesinden anlamam zor olmazdı herhalde caddede olduğumu.

"Emir şaka mısın! Napıyorsun? Nereye götürüyorsun!?"

Saçımı tutturduğum toka gevşeyip saçımdan düştüğünde küfür mırıldandım. Mükemmel topuzum gitmiş yerine mağara kadını görselini tamamlayan karışık saçlar gelmişti.

"Seni öldüreceğim," diye fısıldayıp ellerimle yüzümü kapattım. Hafif kahkahasını işittiğimde göz devirdim.

"Nereye gittiğimizi söylesen?" Yine soruma cevap alamamıştım. Bir kapıdan içeri girdiğinde, kafamı olabildiğince kaldırıp duvara baktım. Bende ki de akıldı işte. Duvardan olduğumuz yeri tanıyacağımı sanıyordum.

"Abi nerde kaldınız? Hem Masal'ın bu hali ne?" Ege'nin sesini duyduğumda kafamı tekrar kaldırmaya çalıştım. "Komplo falan mı kuruyorsunuz bana? Senin niye üzerinde takım elbise var?"

"Masal?" Aleyna'nın sesini duyunca kafamı o tarafa çevirdim. Sadece ayağındaki topuklu ayakkabıları ve dizinin üstünde biten su yeşili elbisesini görüyordum. "Noluyor lan?"

"Geldim geldim!" Yankılanan topuklu ayakkabı ve Kevser'in sesiyle iyice gerilmiş, Emir'in sırtından destek alarak biraz olsun doğrulmaya çalışmıştım. Görebildiğim kadarıyla Kevser'in de üzerinde uzun toz pembe bir elbise vardı.

"Çıldırtmayın beni. Ne olduğunu söyleyin artık! Sende indir beni sırtından!"

"Hadi sizi bekliyor," dedi kenardaki kapıyı açan Yunus. Onu daha yeni fark etmiştim. Onun üzerinde ise beyaz bir gömlek ve siyah pantolon vardı.

"Kim bekliyor?" Sorumu kimse takmadan koşuşturarak kapıdan içeri geçtiler. "Görürsün şimdi," diye bana cevap veren Emir'de omzundaki benle birlikte kapıdan içeri girdi. "Siz beni çıldırtmak mı istiyorsunuz!"Bağıra bağıra Emir'in sırtına vurmaya başladım. Göz ucuyla sıra sıra dizilmiş mavi koltuklara baktım.

Bir kez daha sırtına vuracağım sırada beni omzundan indirip bir koltuğa oturtmasıyla şaşkınca ellerimi masaya koydum. Sağımda üzerine kırmızı bir cübbe giymiş komik bir adam vardı. Karşıda az önce gördüğüm mavi koltuklarda Ege, Yunus, Aleyna ve Kevser sırasıyla oturmuş bana bakıyorlardı. Elimin tutulmasıyla yavaşça Emir'e döndüm.  Bana bakmak yerine komik adama bakıyordu.

"Hadi evlendir artık bizi. Bıktım lan."

Komik adam hafifçe gülmüş ve bana doğru dönmüştü.

"Hastalıkta ve sağlık-"

"Evet diyor evet," diye sözünü kesen Emir hafifçe eğilmişti.

"Peki ya si-"

"Ben de evet diyorum."

"Şahitle-"

Karşımdan gelen hep bir ağızdan ses, komik adamın yine sesini kesmişti. "Evet!"

"Noluyor lan?" Boş boş masaya bakarak sorduğum soru yine havada asılı kalmıştı.

"O zaman sizi karı koca ilan ediyorum."

"Sonunda be!" Belimden tutulup kaldırılmamla şaşkınca Emir'e baktım. Dudağıma uzun bir öpücük kondurduktan sonra belimdeki kollarını sıkılaştırıp beni havaya kaldırdı. Etrafında gülerek döndürdükten sonra alnıma da bir öpücük kondurdu.

"Artık karımsın hayatım." Yüzündeki tuhaf sırıtışa takılırken kaşlarımı kaldırıp yüzüne biraz daha yaklaştım. "Ne?"

"Diyorum ki, artık karımsın. Artık her sabah o güzel yüzünle uyanacağım."

Yavaş yavaş idrak etmeye başladığımda yüzümde oluşan gülümsemeyle sımsıkı sarıldım boynuna. Zaten bana evlenme teklifi etmesini beklemem saçmalıktı. Biz öyle değildik. Ya da ben, düğünümde gelinlik giymeyi önemseyecek biri değildim. Eh, uzaylı pijamalarım da idare ederdi.

"Sana aşığım," diye fısıldadım kulağına. Aldığım cevap ise kahkahaydı. "Ben sana daha çok aşığım."






Burada bitiriyor ve sizden af diliyorum. Bu kitabın yerini kalbimde sürekli kalacak. Sizlerle tanışmamı ve kendimi başka bir hayatta hissetmemi sağladı. Emin olun burayı yazmak bölümü yazmaktan daha zor fkepxkepfpwd
Bir dahaki güzel kitaplarımda buluşmak üzere. İlgi gösterdiğiniz ve buraya kadar benimle gelip okuduğunuz için size minnettarım. Sizleri seviyorum kemreliçelerim💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

(Not: Özel bölüm gelecek ayol)

Ve ve ve bir şey daha eklemek istiyorum. Kim demişti hatırlamıyorum ama bir okuyucum yorumda bir şey demişti ve finali o zamandan beri o şekilde yapacağım kafamda kesinleşmişti. Yorumu yapan kişiye teşekkür ediyorummmmm💜🙏🙏🙏

Sizi seviyorum ühü😔💜💜

| Bilinen Anonim |Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang