22. Bölüm

11K 989 86
                                    

   Her zamanki yerime oturmuş, limonata içerken dizi izliyordum. Aslında önceden burası her zamanki yerim değildi. Ne zaman komşumu gözetlemeye başladım, işte o zaman burası benim her zamanki yerim olmuştu.

   Biten cips poşetini buruşturdum ve bir diğerini açtım. Oturduğum yer komşumun mutfağına denk geliyordu. Ara sıra bakıyordum, mutfakta mı diye. Gönül ister ki yatak odası olsun ama, hayaller hayatlar ve koçum. Hayır sapık falan değilim.

   Koca bir cipsi ağzıma atarken gözlerim mutfakta su içen komşuma kaydı. Hemen antilop görüntümden çıktım ve cipsi elimle böldüm. Amaç ayı olduğumu belli etmemek.

   İçtiği bardağı tezgaha fırlatır gibi attı. Tezgaha yaslandı ve kafasını yukarı kaldırıp gözlerini kapattı. Eliyle saçlarını karıştırdı ve gözlerini açtı. Gözlerini açar açmaz benim cipsi yeme hızım yavaşladı. Gözleri kızarmıştı. Saçları karışıktı. Göz altları şişmişti. Çökmüş görünüyordu. Ve ben ağzımdaki lokmayı yutamadım.

   Laptop öylece masanın üzerinde kaldı ben fırlayıp gidince. Odamdan su tabancası aldım iki tane. İçine su doldurdum. Bu su tabancalarını da yeni almıştım.

    Görüntümü düşünemiyordum bile. Savaştan çıkmış gibi gorünmüyorsam sorun yoktu. Evden fırladığım gibi çitlerden atlayıp yan komşumun kapısını tıklattım. Ve o an fark ettim ki, benim üzerimde yine maymunlu pijamalarım var.

   Ben üzerime bakarken kapı açıldı. Tüm dişlerim görünecek şekilde gülümseyip kapıya döndüm. Komşum yorgun gözlerle bakıyordu. Elimdeki tabancaları gözüne sokarcasına salladım. Gözleri saniyelik tabancaya kaydı ama geri bana bakarak kafasını iki yana salladı. Göz devirdim.

   Su tabancalarından birini yere koydum. Fark etmemişti bile. Yere bakıyordu. Evin merdivenlerinden inip birkaç adım geriledim. Sonra avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Su savaşı!" Birden yüzüne tabancayla su sıkmaya başladım. Eliyle yüzünü kapatıyordu. Kahkalar atarken şu anki tipinin çok komik olduğunu düşündüm. Amacım onu mutlu etmekti. Geri adım atıp kapıyı kapattı. Omuzlarım düştü ve elimdeki tabancayı yere atıp tepindim. Hızla kapıya yürüp iki elimi yumruk yaparak vurmaya başladım. Yorulduğumda biraz dinlenip tekrar vurmak için kaldırdığımda kapı açıldı ve elim boşluğa düştü.

   Komşum elinde benim su tabancamdan daha büyük tabancası ve ıslak saçlarıyla sırıtıyordu. Cafer nerdesin yavrum?

   Merdivenlerden koşarak indim ama ışınlanma gibi bir yeteneğim olmadığı için sudan kaçamadım.

"Sırtımdan vurdun beni sebastian." Akrobatik hareketlerle kaçmaya çalışıyordum sudan. Suratıma suratıma  sıkıyordu vicdansız. Çığlık atıyordum bende. Yüzümü kapatıp yere attığım su tabancama zorlu adımlarla ilerleyip aldım.

   Tabancayı elime alıp komşuma döndüğümde artık su gelmemeye başladı.

"Hassiktir."

   Gülerek elimdeki tabancayla komşuma yaklaştım. Tabancanın tetiğine bastım ama su gelmedi. Bende onu tekrar ettim. "Hassiktir."

   İkimizin de bakışları kapının önüne koyduğum diğer tabancaya kaydı. Geri komşuma baktığımda, o çoktan fırlamış, eline almıştı tabancayı.

"Ya ama filmlerde hep ikisi de birbirine bakıyordu sen haksızlık yaptın!"diye bağırdım. Lanet olsun adamım.

"Çok film izliyorsun güzelim." Ben onun dediği güzelim kelimesinde takılı kaldım. O yüzden tabancayla bana yaklaşmasını umursamadım. Kendiliğinde gülümsedim. Güzelim... Ne de güzel çıkmıştı ağzından o söz.

"Bak anlaşma yapabiliriz,"dedim hala gülümsememe engel olamazken.

"Ne tür bir anlaşma olduğuna bağlı," dedi omuz silkerek. Az önceki çökmüş hali gitmiş, yerine ıslak ve neşeli yüzü gelmişti. Onu mutlu edebildiğim için gülümsemem daha da genişledi. Tam gözlerinin içine bakıyordum.

"Düşündüm de, ıslat gitsin." Kollarımı iki yana açıp gözlerimi kapattım. Olası bir su gelmesine hazırlıklı olarak beklemeye başladım. Birden ayağımı biri çekti. Yerlerse ıslak olduğu için çığlık atarak yere düştüm.

"Uzaylı istilası!" diye bağırdı. Gün geçtikçe bana benziyor kerata.



   Bir oyu çok görmeyin lütfen🙏

| Bilinen Anonim |Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz