25. bölüm

10.6K 811 74
                                    


"Hocam bu ne? Bu yazı değil, bu resmen karalama," diye mırıldandım. Tahtaha yazdığı şeylerden -evet şey çünkü onun yazı olduğunu sanmıyorum- hiçbir şey anlamamıştım. Peltek bir hoca olduğu ve birde hızlı konuştuğu için anlattıklarını da anlamamıştım. Anlaşılan yine başkalarından alacaktım notları.

"Ya hoca seni duyduysa?" Birden küçük bir çığlık attım ve yan tarafıma döndüm. Ne diye ajan gibi yaklaşıyorsun be çocuk?

   Dersi anlatan hoca bana göz devirip kendi dilinde konuşmaya devam etti.

"Kulağımı seviyorum tamam mı?" Emir'e, ay pardon yan komşuma sinirle bakıp "Tamam," dedim. Defterine gözüm kaydığında onun da yazmamış olduğunu gördüm. Oda anlamamıştı herhalde.

"Sen ne ara geldin?" diye sordum. Aslında yanımda oturmuyordu. Bir kaç sıra arkamda oturuyordu.

"Işınlandım."

"Bana da öğretsene," dedim dalgaya vurarak. "Olur," diyip birşeyler demeye başladı. Bunun konuştuğu dil hocanınkinden de fenaydı. Sadece baştaki, ışınlanmak kelimesini anlamıştım. Veya duymuştum. Gözlerine odaklandığım için duyuyordum ama dinlemiyordum. Yani bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyordu. Gözlerinden saçlarına kaydı gözüm. Kumral saçları yumuşacık görünüyordu.

"Anladın mı şimdi nasıl ışınlandığımı?" Sadece kafa salladım. Yakınlığından dolayı heyecanlanmıştım. Kalbim ağzımda atıyordu. Midem bulanmaya başlamıştı. Susup sadece gözlerine bakmaya başladım. Yavaş yavaş dudakları yukarı kıvrılırken gözlerim anlık onlara kaydı.

   Zilin çalmasıyla herkes ayaklanırken biz hala bakışıyorduk. Bakışmamızı hiçbir şey bozamaz derken birşey oldu. Durun durun söylüyorum. Karnım guruldadı. Utançla bakışlarımı kaçırdım ve önümdeki defteri kapatıp ayaklandım.

"İçindeki balina gün yüzüne çıktı." Sinirle ona döndüm.

"Herkes de balina vardır. Sende de var," sınıfın kapısından çıkıp çıkışa doğru yürümeye başladık.

"Sende ki beyaz balina. Benimki normal." Alayla bakışlarımı ona çevirdim. "Anormal balina mı var?"

   Birşey demek için ağzını açtı ama sonra dudaklarını birbirine bastırdı. Gülüp önüme döndüm. Ya kalırsın böyle işte.

"Birşeyler yiyelim mi?" Ona dönüp "Bu bir evlenme teklifi mi?" diye bağırdım. Gözlerimi kocaman açıp ellerimi yanaklarıma götürdüm.

"Evet bu bir evlenme teklifi bayan," önümde diz çöküp elimi tuttu. "Benimle yemek yer misiniz?"

"Tabiki de evet!" diye bağırdım. Etraftakiler tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Bizde birden gülmeye başladık. Ayağa kalkıp yanımda yürümeye başladı. 

   Sanki önceden kararlaştırmışız gibi tek bir kelime bile etmeden Burger King'e girdik. Kasaya yaklaşırken karnım tekrar guruldadı. Birbirimize bakıp koca bir kahkaha bahşettik insanlara.

Bölümleri uzatmamı ister misiniz?
Veya hikaye hakkında ki görüşleriniz?
Vee
Oy istiyorum💜

| Bilinen Anonim |Where stories live. Discover now