final sorunsalı

3.4K 308 100
                                    

Bahçedeki banklarda tek başıma oturmuş, bahçe kapısına bakıyordum.

Sonra sen geldin. Etrafındaki insanlara her daim gülümsüyordun. Büyüleyici görünüyordun.

Gözlerin gözlerimle kesiştiğinde dudaklarım iki yana doğru kıvrılmıştı. Ruhumdaki ve bedenimdeki etkin çok büyüktü.

Yanıma gelip oturduğunda başımı omzuna yaslamıştım. Gülümsemem halen yüzümdeydi.

Her şey seni ilk gördüğümde olduğu gibiydi. Aynı kalabalık, aynı yüzler ve aynı bahçe...
Bir tek farklı duygular içindeydim. Sana karşı olan nefretimin iki katı bir sevgi vardı içimde. Senden yine de çok nefret ediyordum ama sana delicesine aşıktım.

"Ne düşünüyorsun?"

"Hiçbir şeyi."

Zarif parmakların saçlarımda dolaşırken yerimde mayışıp uyumak istemiştim.

"Fizik sınavın bu sefer iyi geçecek. Sana her şeyi anlattım."

Gülmüş ve dudaklarımı kulağının arkasına bastırmıştım. "Egom sana geçmiş sanırım. Gwangjulu biriyle birlikte olmak o kadar da kötü değilmiş. Yavaş yavaş az da olsa Daegulu gibi davranmaya başlıyorsun."

"Bu Gwangjulu herifi seviyorsun."

"Hm, bu Gwangjulu herifi fena seviyorum."

"Çok soft oldun son zamanlarda, çıldırıyorum şu hallerine."

Kulak memeni dişlerimin arasına alıp sertçe ısırdığımda inlemiştin.

"Ben halen aynıyım aptal."

Sana, gülümsemene ve ruhuna nefret edilesi derecede aşığım.

Sizi seviyorum millet. Hayatta dozunda nefret edin çoğu şeyden. Bu hikayeyi yazarken büyük bir psikolojik süreçten geçtim. Her şeyden ve herkesten ölesiye nefret ettiğim bir dönemdi. Bu kadar nefret dolu olduğumu ben bile yeni kavrıyorum. Neyse, siz bunu okurken yayınladığım psychologist adlı kurguda görüşürüz. Kaoslu mor kalın.

-Lúmien

smile problematic | hoseokWhere stories live. Discover now