koku sorunsalı

2.4K 261 63
                                    

Kendim gibi insanları bulabildiğim sayılı yerlerden biri olan Shadows 'da sahneye yakın bir yerdeki duvara yaslanmış, sahnedeki seni süzüyordum.

Rapini söylerken gözlerin yine üzerimdeydi. Burada Seolhyun olmadığımı biliyordun, bende senin Hoseok olmadığını biliyordum.

Burada sen J-Hope ben ise Nightmare D adında birbirini tanımayan iki yabancıydık. Şey sanırım bakışmalar bu 'yabancı' ifadesine dahil değildi çünkü gözlerimiz birbirinden ayrılmıyordu.

"Vay vay vay Nightmare D burada ve etrafında ne V ne Rap Monster ne de Agust D var. Bu yalnızlığı neye borçluyuz?"

Gözlerimi senden alıp bana seslenen çocuğa çevirmiştim. Bakışlarım buz gibi olsa gerek, gerilemişti. "Ve bunun seni ilgilendiren tarafı?"

Sarı saçlarını dağıtarak geriye attığı bir adımı ileriye doğru atmıştı. Sırtımda bakışlarını hissedebiliyordum. Bana bakıyordun.

"Yalnızsın."

Gözlerimi çevirip sana bakmıştım. Kaşların çatılmıştı ve gözlerin sert bakıyordu. Sessizdin.

Tekrar sarı saçlı çocuğa dönmüştüm. "Ben hep yalnızım."

Gülümsemiş ve iyice yaklaşarak elini duvara yaslamıştı. İğrenç ve aptalca bir hareketti. Nedendir bilmem ama gözlerim tekrar sana döndüğünde artık sahnede olmadığını görmüştüm.

Sahneden atlamış, devasa adımlarla yanımıza geliyordun. Siyah bandananın üzerinde dalgalanan turuncu saçların ve rapper kıyafetlerinle okuldaki halinden kat be kat daha iyi gözüküyordun. Biliyorsun, seni beğenmem için ineklerin suyun altında fantezi yapmaları gerekiyordu.

"O elini çekmeni şiddetle öneriyorum."

Ben daha ne olduğunu anlayamadan kollarını belime sarmış ve beni kendine çekmiştin. Şoktan gözlerimin kocaman açılırken sahiplenici bir ifadeyle ona bakmıştın. İnkar edemeyecek kadar şaşkınlık içerisindeydim.

Yüzünde, okul zamanlarında gördüğüm insanların sevimli saydığı gülüşünün aksine Agust D 'nin tehlikeli gülüşü oluşurken sesin çok tehditkar çıkıyordu. "Benim kızıma yakın olman hoşuma gitmedi."

O an için neye odaklanacağımı bilemiyordum. Benim kızıma demene mi odaklansam, vücudunun sıcaklığının soğuk vücudumu ısıttığı kadar yakınımda duran ve belimi sarmış kollarına mı odaklansam yoksa yan yana iken şu anki kıyafetlerimizle birlikte sinir bozucu derecede güzel durmamıza mı odaklansam henüz karar verememiştim.

"Ahbap, Nightmare D yalnız sanıyordum."

Söyledikleri kaşlarını kaldırmana sebep olmuştu. Belimi sıkı sıkıya kavramış olan kolların gerilirken kafanı yaklaştırmış ve burnunu önce yanağıma sonra da boynuma sürtmüştün. "Gördüğün gibi yalnız değil ve şimdi buradan def olup gidiyorsun."

Çocuk arkasını dönüp homurdanarak giderken vücudumu senden çekmeye çalışmıştım. Sen ise istifini bozmamış ve başını boynumdan kaldırmamıştın. "Artık bıraksan diyorum."

Başını boynumdan çekmeden mırıldanmıştın. "Çok güzel kokuyorsun."

Kaskatı kesilmiştim. "Deodorantımın adını verebilirim."

Başını boynumdan ayırmadan gülmüştün. "Deodorant değil. Kendi kokundan bahsediyorum."

"Vücut losyonumun adını verebilirim."

"Ma lionne, bir şeyi inkar ederken çok baştan çıkarıcı görünüyorsun." Kısık sesle kahkaha atmış ve dudaklarını boynuma bastırmıştın. Bu hareketi bir iki hafta önce yapsaydın boynumdaki deriyi tamamen kesebilirdim.

En sonunda seni kendimden itmiş ve kollarımı göğsümde kavuşturmuştum. "Benden sıkı bir dayak yemene çok az kaldı."

Uyumlu duran ikimizden ve tenin bana temas ettikçe tepki veren bedenimden nefret ediyorum.

smile problematic | hoseokWhere stories live. Discover now