Beden Eğitimi dersindeydik ve ben hariç herkes oyun oynuyordu. Asosyal birisi değildim ama çok üşengeç birisi olduğumdan bir topun peşinden koşacak birisi de değildim.
Genel olarak kız grubu voleybol oynarken erkekler ise basketbol oynuyordu. Bense telefonuma yeni indirdiğim ve geçmekte zorlandığım bir oyunu oynuyordum.
Arada gözlerim birkaçınıza değiyordu. Genel olarak lanet olası her haltta iyiydin ve bu beni çok sinir ediyordu.
Yeni bölümümü bitirmeye çalışırken ayaklarımın dibine yuvarlanan topla başımı kaldırmış ve maalesef seninle göz göze gelmiştim.
"Topu atar mısın?"
Bir sana bir de ayaklarımın dibindeki topa bakmıştım. "Topu mu istiyorsun?"
Sen kafanı onaylar biçimde sallarken, arkadaşım Sun Hee 'nin ikizi kardeşi olan Sun Tae bana bakarak arkadaşlarına bir şeyler fısıldıyordu. Tribünde oturunca her haltı görüyordum çünkü.
"Al o zaman."
Elime aldığım topu tüm gücümle kafana doğru fırlatmıştım. Top başına çarptığında sendeleyerek düzensiz birkaç adım atmıştın.
Diğerleri bu alıştıkları tavrıma gülerken sende gülmeye başlamıştın. Göz devirip yana bıraktığım telefonu alacağım sırada bağırmıştın.
"Tanrım, çok hırçınsın."
Senden, gülümsemenden, Beden Eğitimi dersinden, basketbol sporundan ve toplardan nefret ediyorum.
