43.Bölüm- Luna.

Start from the beginning
                                    


43.BÖLÜM- LUNA.

(Latincede ay anlamına gelir.)

Yalnızdım.

O kadar yalnızdım ki, artık saniyeler dakikalar olmuş, dakikalar saatlere dönüşmüş ve saatler yerlerini aylara bırakırken bende saymayı bırakmıştım.

2880 saat.

Bu yalnızlığa sahip olalı 2880 saat olmuştu ve artık durmuştum. Saymanın bir mantığı olmadığını fark etmiştim çünkü hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

O geri gelmeyecekti.

 Annem bir anda hayatımdan çıkıp gitmiş, babam onun yokluğu ile başka birine dönüşmüş ve ben ise yapayalnız kalmıştım. Odamdaki küçük dolabın içinde saklanmaya başlamış ve artık babamın değiştiğine anlamaya başlamıştım. O eskisi gibi değildi. Eskiden beni seven, kucağına oturup masallarını dinlediğim adam değildi.

O artık benim kabusumdu.

Aklımda ve hayalimde olamayacak bir canavara dönüşmüştü. Bu canavar gözyaşlarımdan besleniyor, ben acı çektikçe nefes almaya devam ediyordu. Kalbime batırdığı cam kırıklarından haz alıyordu ve ben ise onun dönüştüğü canavarı öylece izliyordum.

Bedenim yaralar alıyor.

Ruhum ise kabuk tutamayacak şekilde darbe alıyordu.

Peki neden böyle olmuştu?

Ne zaman babam beni sevmekten vazgeçmişti?

Annem öldüğünde mi?

Evet, en son annem öldüğünde beni sevmekten vazgeçmişti. Onun gözündeki değerin bir anda paramparça olmuştu. Beni sarıp sarmalayan, bana limon adını takan babam gitmişti. Beni teselli edip yanımda olacağını söylemesi gerekirken yüzüme son kez adamakıllı bakıp o canavara dönüşmüştü.

Beni sertçe duvara ittirmiş ve artık sevdiği limonu olmadığımı hareketleriyle belli etmişti.

Peki ben bunları hak edecek bir hata mı işlemiştim? Annemin beni bırakıp gitmesine sebep olacak bir günaha mı bulanmıştım?

Bilmiyordum.

Ve artık sorgulamıyordum.

Annem ölmüştü.

Babam onunla birlikte gitmişti.

Ben ise tek başıma kalmıştım.

Okula gidip gelmeye devam etsem bile hiçbir şey aynı değildi çünkü canavar beni tehdit etmişti. Kimseyle konuşmayacak, kimseye aramızda geçenleri anlatmayacaktım. Eğer sırrımız açığa çıkarsa çok daha kötüsünü bana yapacağını söylemişti ve ben buna hazır değildim.

Korkmaktan başka hiçbir şey yapamayacak kadar çaresizdim. Bir şekilde savunmasız kalmıştım, yardım çığlığımı duyabilecek kimse yoktu etrafımda. Kimseye söyleyecek cesarete ise sahip değildim çünkü tükenmiştim. 

Yaşıtlarıma göre minik olan bedenim daha fazlasını kaldıramazdı. Bu yüzden susmaya başladım, arkadaş olduğum herkes ile ilişkimi kestim. Çevremde kimse kalmayana kadar insanlara kötü davrandım. Kalbim buzlar ile kaplanmaya başlarken insanlar en sonunda benden uzaklaşmıştı. 

Varoluşun HissiWhere stories live. Discover now