28.Bölüm- Güzel Adam

51.4K 2.9K 1.4K
                                    

İyi akşamlar güzellerim,

Nasılsınız?

Biliyorsunuz ki, hesabımda olan sorun yüzünden taşınmaya karar vermiştik ama sıralama sorunu yavaştan düzelmeye başladı. Yetkililer hesabı bırakmamı istedi ve sizden isteyeceğim küçük bir yardım ile Varoluşun Hissi hak ettiği yerlere gelebileceğini söylediler.

Bu yüzden yazarınız olarak sizden rica ediyorum. Bu bölüm lütfen elinizden geldiğince bol yorum yapın ve oy vermeyi unutmayın güzellerim.

Eğer istediğimizi başarırsak hesabımdaki sorun çözülecek ve bölümler hızla gelmeye devam edecek. Hepinizi çok seviyorum ve güveniyorum. İyiki varsınız.

Bu arada yeni bölüm 750 oy aldığında gelecek.

Bölüm Şarkısı: Ruelle- Deep End

İyi okumalar...

28.Bölüm- Güzel Adam


Korkuyordu.

Küçük çocuk delicesine korkuyordu.

Bilmediği kadar uzun bir süredir bu pis odada hıçkırıklıkları yankılanıyordu ve hiç kimse gelip onu sormamıştı. Ona arkadaşlık eden kemirgenlerin ayak sesleri dışında hiçbir ses kulağına ulaşamamıştı ve ağlamaktan bitik düşmüştü.

Bir insanın gözyaşının bitebileceğini şu ana kadar hiç öğrenmemişti ama şu an bunu tadıyordu. Mutsuzluk tüm benliğinde inliyor ve titremeleri bir türlü geçmiyordu.Gözyaşları artık ağlayamayacak kadar kurumuş ve annesinden aldığı o güzel gözleri bomboş bakmaya başlamıştı.

"Mamma..."

Sonsuzluk kadar süren bu vakitte her seferinde annesini çağırıyor ve kimse ona cevap vermiyordu. Her zaman annesinin küçük oğlu olan bu çocuk, şimdi en çok annesini istediği zamanda ona ulaşamıyordu.

Küçük bedeni kir ve ter ile kaplanmış ve güneşi andıran saçları artık koyu bir renge bürünmüştü. Bu kadar pislenmeye alışık olmayan vücudu artık kendinden tiksinmesine sebep olurken her zamanki söylediği kelimeyi zikretmeye devam etti.

"Mamma..."

Yine yanıt alamayacağını bilerek kısılmış sesiyle konuşmaya devam etti. Naifliği ve kırılganlığı hıçkırıklarının arasından tüm sesine yansıdı.

"Mamma..."

Önüne atılmış küçük ekmek parçası bulanık gözlerinin odağını yine buldu ve boş midesinin bulantısı nedeniyle çıplak ayaklarıyla ekmeği uzağa itti. Kemirgen arkadaşları artık yemeğini kendi yemekleri yaparken hıçkırıklıkları devam etti.

İşte tam o anda küçük çocuk artık biliyordu.

Kimse onu gelip kurtarmayacaktı.

Bu pis odada tek başına ölüp gidecek ve bir daha annesiyle babasını göremeyecekti. Bu gerçeği düşündükçe hıçkırıkları artçı etkilerle çoğalmaya başladı. Bedeninde kalan son güç ile demir pasların çevrelediği kapıya adım attı ve küçük yumruklarıyla ses çıkarmaya başladı.

Annesinin buz mavisi gözleri ve babasının korumacı tavırlarını hatırladıkça bedeni güç aldı ve durmadan çığlıklar atarak kapıya vurmaya devam etti. Yaptığı gürültü kemirgen arkadaşlarının korkak seslerini ortaya çıkarırken hiç ummadığı bir şey oldu ve demir kapı yerinden oynadı.

Varoluşun HissiWhere stories live. Discover now