24.Bölüm- Yemin

65K 3.2K 1K
                                    

İyi akşamlar güzellerim,

Nasılsınız?

Biliyorum istediğim bölüm oyları çok erken doldu ama bu aralar tedavi görüyorum. Maalesef bu tedavin yan etkisi ise yoğun baş ağrıları. Bu yüzden bir türlü kendimi toparlayamadığım için size bölüm yazamadım ama en sonunda buradayım. Umarım beni affedersiniz.

Bu bölüm yoğun ve uzun bir bölüm olduğu için yeni bölüm 720 oy aldığı anda gelecek.

Bu arada eğer yorumlarda kendinizi daha da gösterirseniz, hepinizle konuşmak çok isterim VH'ciler :)

Bölüm Şarkısı: Zayn feat. Taylor Swift- I Don't Wanna Live Forever

Nils Bech- O Helga Natt

Bölüm Resmi: Bölümden kareler ve Çağın Gürsoy

İyi okumalar güzellerim.

24.Bölüm- Yemin

Huzur.

Uzun süredir sahip olmadığım bir histi.

Tatmayı beklemediğim ama tüm bedenimde yayılmış bir virüs gibiydi. O küvetin içinde gözlerimi kapatıp kendimi Çağın Gürsoy'un bedenine hapsettiğimden beri huzurluydum. Gözlerimi açmaya korkuyor ve yoğun kokunun merkezine yani Çağın'ın boynuna kendimi daha da gömüyordum.

Belki de yıllardır yaşamadığım bir şekilde küçük bir kız çocuğu olmuştum. Ona sığınmış ve ilk defa düşüncelerimi kapatmış bir halde bedenine hapsolmuştum. Hayatımda ilk defa kendim olmuştum. Hatırlamadığım kadar uzun bir süreden sonra gözlerimden yaşların akmasına izin vermiştim. İçime saran zehirli sarmaşıklardan kurtulmuş ve ruhuma hak ettiği rahatlamayı vermiştim.

Uykunun derin ve mayıştırıcı hissine her geçen an daha kapılırken başımı okşayan kemikli parmaklar durmadan hareketlerine devam ediyordu. Yanımda olan varlığını belli ediyor ve bu rahatsız küvette çıplak bedenimi ona bırakmama ses çıkarmıyordu. Herkesten ve her şeyden uzaktayken sadece istediklerime boyun eğiyordu.

Farklı tarafını gördüğüm bu adam artık kaçılamayacak kadar gerçek bir hal almışken sadece sessizliğe gömülüyordum. Bundan sonra neler yaşanacağını düşünmek istemiyor ve o iğrenç geceyi hatırlamadan kurtulmayı hayal ediyordum. Evet, yakında düşünmem gerektiğinin farkındaydım. Yaşadığım o ağır gecenin hesapları ile uğraşmak istiyordum ama şu an kucağına yerleştiğim adam bunu yapmamı istemiyordu.

Daha doğrusu izin vermiyordu.

Bedenimi ve ruhumu usulca bıkmadan hatta hiç ses çıkarmadan temizledikten sonra düşünmemi istemiyordu. Kemikli parmakları saçlarımdan omuriliğime doğru yol alırken dikkatimi bilerek dağıtıyordu. Bana yaşattığı o inanılmaz dakikaları hatırlamamı istiyor ve geçmişi unutmamı saplıyordu.

"Dikkatimi dağıtıyorsun." diye uykulu bir ses ile mırıldandım.

Bu cümlem boyun girintisine saklandığım Çağın'ın hareketlerini daha da farkındalıkla yapmasına sebep olurken göremediğim dudaklarında günahı çağıran bir gülümsemenin yer aldığını biliyordum. O gülümsemenin hayalimde canlaması bile tüylerimin ürpersine sebep olacak kadar dikkat çekiciyken kendimi engelleyemiyordum.

Düşüncelerim artık karanlık bir yerdeki banyoya giderken buğday saçları ıslakla koyulaşmış, buz mavileri uyku ile bulanmış bir adam hayal ettim. Üzerinde kırılgan bir kız huzur bulurken güçlü bedenine hapsettiği bedeni elleriyle keşfeden birini düşündüm. Dudakları... O dolgun dudakları bir ip ile yukarı kıvrılmış ve karanlığın getirdiği gölgelere kilitlenmişti. O gölgeler sanki efendilerini tanırmış gibi saygılı olurken adam sadece gücü temsil ediyordu.

Varoluşun HissiUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum