3.Bölüm- Sannhet.

74.8K 4.3K 825
                                    

Herkese iyi akşamlar,

Bölüm Şarkısı : Joy Williams / Ordinary World

İyi okumalar..


3.BÖLÜM- SANNHET.

Sannhet: Norveççe gerçek demektir.

Sırlar.

Her insanın kaburgaları altında barındırdığı kirli sepetidir.

Ulaşılması zor bir yere sığınmıştır sırlarımız. Karşınıza ruhunuzu, benliğinizi yok edecek biri çıkması gerekir. Sırlarınızı isteyen insanlar ilk önce size usulca yaklaşır ve çıplak elleriyle kaburganıza ulaşmaya çalışır. Kemikli uzun parmaklar kaburganızı kırıp kalbinizi çalmadığı sürece ise aslında sırlarınız güvendedir.

Ben Ada Solmaz, hiç kimseye kirli sepetimi göstermemiştim. Kimseyi o kadar yakınıma sokmamıştım aslında. Bundan asla rahatsızlık duymuyordum çünkü kalması gerektiği yerde olması gerektiği gibi duran bir kirli sepetine sahiptim.

Yine de bazı sınırlarımı aşabilen bir insanı tanımıştım. Kirli sepetimi barındırdığım o karanlık odanın kapısına kadar gelebilen tek bir kişi olmuştu.

Enes Erdem.

Onu asla o karanlık odanın içine almamış ama kapı deliğinden bakmasına izin vermiştim. İçime gömdüğüm cam kırıklarının bıraktığı keskin acılar ile kendimi güvende hissediyordum. Daha doğrusu dün yaşadığım kol faciasına kadar kendimi güvende hissediyordum.

Dün yaşadığım o amansız anda buz mavisi gözler sanki içimi görmüş gibiydi, kendimi çırılçıplak hissetmiştim. Her şeyimle, sırlarımla ve gerçeklerimle önündeydim sanki. Bir rengin sırlarımı ifşa edemeyeceğine inanan ben, resmen çırılçıplak kalmıştım. Ruhum saklandığı katmanların arasından kendini belli etmişti.

Yine hatırladığım o anı unutmak için gözlerimi kapattım ve derin nefes aldım. Çağın Gürsoy denen adamı hayatımdan uzak tutmalıydım. Enes dışında kimse benim yaşadıklarımı bilmemeliydi. Hoş eğer imkanım olsa onun da bilmemesini isterdim çünkü üzüldüğü anda o sıcak kahverengi gözleri kızıllıklar ile kırgınlaşıyordu.

Düşüncelerimden sıyrılırken aldığım notları son kez kontrol ettim ve yanımda duran neşeli varlığa döndüm. Naz ona karşı yaklaşımımdan sonra bugün yanıma oturmuştu. Çok çekinerek bu tavrını gerçekleştirmişti ve ben de üzerine gitmemiştim. Artık onun Gökçe gibi olduğuna inanmıyordum. Bu saf gözlerde o kötü hisler bulunamazdı. Daha kaburgamın altındaki karanlık odanın yerini bilmese de o odanın barındığı eve girebilmişti. Koskoca perili köşkte araması gereken çok ama çok oda vardı.

  "Öğlen birlikte yiyelim mi?"

Naz'ın utanan ifadesine baktım ve usulca gözlerimi onunla buluşturdum.

"Ben bunun doğru olacağına inanmıyorum Naz." Benim yüzümden gözünde parlayan üzüntüyü görünce sıkıntıyla yüzümü buruşturdum. Bu kızı gerçekten üzmek istemiyordum ama abisiyle aynı ortamda olabileceğime emin değildim. Kendi aklımda planladığım o karara bağlı kalmalıydım.

   "Bak biliyorum abimin sana karşı olan tavırları yanlıştı ama o aşırı korumacı. Yıllardır her arkadaşımı yanımdan kaçırdı ve ben Ece ile arkadaş olmayı istemiyorum. O kadar yapmacık tavırlı biriyle tüm üniversite hayatımı geçiremem Ada. Sadece bana bir şans ver. Herkesi senden uzak tutacağım ve sakladığın ne varsa hiçbir zaman onu öğrenmek istemeyeceğim."

Varoluşun HissiWhere stories live. Discover now