9.Bölüm- Kırgınlığın Öfkesi

66.1K 3.6K 1.1K
                                    

Merhaba,

Bu bölüm benim en güzel okuyucuma ithaf. Kendisi İmkansız ve Varoluşun Hissi'nde her zaman yanımda oldu. Onunla bu platformda tanışsam da hayatımdaki birçok kişiden daha önemli bir yere sahip oldu. Seni çok ama çok seviyorum Pilgem. Umarım bölümü seveceksin. Çağın'ına kavuştun :D


Bölüm Şarkısı: "Don't Forget About Me- Cloves"


Multimedia: Ada, Çağın,Enes ve Köpeğimiz Vegas 



Yüzüme vuran güneş uzun zaman sonra beni huzura kavuştururken sırtımı yasladığım güven verici insana gözlerimi çevirdim. Duygularına göre bal rengine dönüşen o gözler, kendi gözlerimle birleşirken dudaklarım yavaşça yukarı doğru kıvrıldı.


"Başardım. İnanabiliyor musun?" Sesimde bariz bir şekilde barınan o mutluluk ile Enes kafamın üstünü öptü.


"Yapacağını biliyordum Ada." Ciddi zamanlarda kullandığı adım ile sırtımı iyice ona yaslarken dinlendirici kokusunu içime çektim. Hayatta beni tek rahatlatan bu kokuya şu an sahip olmak o kadar güzeldi ki. Asla gitmek ve bu kokudan mahrum kalmak istemiyordum.


"Sen olmasan yapamazdım. O okulu kazanamazdım." dedim içimdeki gerçekleri ortaya dökerken. 


Enes ise bu duruma sadece küçük bir gülümseme ile cevap vermişti. Her şeyi kendi başıma başardığıma o kadar emindi ki. Yine de yanılıyordu. Beni bu dünyada destekleyen o olmasaydı, kendimde barındırdığım potansiyeli asla göremezdim. Kabuğuma çekilip hak etmediğimi bildiğim o hayatı yaşamaya devam ederdim.


Enes'in beni kendine çevirmesi ile düşüncelerimi bir kenara bıraktım. Heykeltıraşların elinden çıkmış gibi olan köşeli çenesi, ifadesine her zaman daha fazla anlam katan o kaşları ve benim her zaman favorim olan dağınık saçları ile onu dikkatlice süzdüm. Onun gözleri de aynı şekilde beni süzerken gözlerime dolan mutluluk yaşlarını engelleyemedim. 


Akan bir damla sanki aramıza giren bir bariyer olurken Enes'in uzun ince parmağı o yaşı yakaladı. Durdurmak için yaptığı bu tek hareket ile gülümsemeye başlarken Enes de sanki bir aynaymış gibi gülümsememi taklit etti.


"Sen olmasan ben ne yapardım?" Çaresizlik ve minnet ile çıkan bu kelimeler ile Enes yavaşça alnımı öptü. O küçük dokunuş ile içim huzurla dolarken başımı ince ama yapılı gövdesine yasladım.


"Bunu asla öğrenemeyeceksin sarı çünkü ben her zaman yanında olacağım."


Verilen bir söz bir olay yüzünden bozulabilir miydi? 


Yemin gibi gelen o kelimeler anlamını yitirebilir miydi hayatımızda? 


O tanıdık gözlerdeki hayal kırıklığı gözlerimin önünde dururken bu sorumun cevabını biliyor gibiydim. Kelimeler ilk defa boğazımda bu kadar acı bir şekilde takılı kalırken hareket edemez bir halde içimden cevapladığım o sorunun gerçekliğinden korkuyordum.

Varoluşun HissiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin