26.Bölüm- Panzehir

46.7K 2.7K 1.2K
                                    

İyi akşamlar güzellerim,

Nasılsınız??

Yeni bölüm 690 oy aldığında gelecek.

Yeni bölüme geçmeden önce size önemli bir duyurum var. İmkansız'ın Bora Sayan'ı, Varoluşun Hissi'nin Efe ve Ece Aksoy'un yer aldığı ve sürpriz konuklarında olacağı Melankoli adlı hikayemi yayımladın. 

Tüm duyguları iliklerinize kadar hissetmek istiyorsanız Melankoli sizleri bekliyor olacak...

Bölüm Şarkısı: Plumb- Cut

Instagram: yagmuryilmazlar (Lütfen yeni bölüm hakkında sorular için buraya gidin güzellerim.)

İyi okumalar...


26.Bölüm- Panzehir

Kelimelerin gücü ile ruhumu yıkamak istiyorum.

Tüm gerçeklerin ortaya çıktığı yalanların ve sırların olmadığı bir dünya istiyorum.

Ben aslında imkansız'ı istiyorum değil mi?

Anlamadığım cümlelerin ve olayların geçtiği bir hayata sıkışıp kalmıştım ve sessizliğin içinde boğulmak üzereydim. Enes beni bile hiçe sayarak Çağın'a yumruk attığı anda gerçeklerin farkına varmıştım. Bilmediğim olaylar arkamda bambaşka bir sahnede rol alıyordu. Arkama dönemediğim için şahit olamıyor ve karşımda oturup sahneyi izleyen insanlardan duyduklarım ile yetiniyordum.

Daha doğrusu artık yetinemiyordum. 

O güzel adam karşımda şişmiş bir elmacık kemiği ile yıllardır tek desteğim olan o temiz insana ölümcül bakışlar atarken Efe'nin kollarından kendimi kurtardım. Ağrılarımı görmezden gelip yapmam gerekeni yapmak istedim çünkü bu sahne görmek istemeyeceğim kadar kötü bir sahneydi. Efe ve Demir'in korumacı tavırları ile beni ne kadar kollamak istediklerini bilsem de o ikisinin arasında olması gereken kişi bendim. 

"Sikeceğim seni."

"Ağzın ile burnun yer değiştirene kadar durmayacağım Erdem."

Öfkeli ses içimdeki korkuların daha da çıkmasına sebep olmuştu ve Efe'nin arkamdan durmamı söyleyen sesine aldırmadan sırtımı Çağın'a dönerek Enes'in tam karşısına geçmiştim. Çağın'ın öfkesini şu an durduramayacağıma emindim ama Enes için bu geçerli değildi.

Bakışlarım ilk başta hiçbir işe yaramazken sabır ile beklemeye başladım. Bana bakacağına inandığım gözlere öylece kilitlendim. Demir sanki Çağın'ın tutmayacakmış gibi zorlanırken Enes de aynı şekilde Çağın'a karşılık veriyordu. Öfke ile burun delikleri genişlemiş, onun gözlerinde hiç görmediğim kızgın harelerin etrafa yayılmasını sağlamıştı. Sırtımda hissettiğim delici gözlerin varlığından kendimi uzak tutarak yıllardır alışık olduğum kahvelere grilerimi kilitlemeye devam ettim. 

"Enes."

Korkuyu barındırmayan sadece ölümcül bir sessizliği etrafa yayan sesim ile Enes arkamdaki kişiye bakmayı keser gibi oldu. Bakışları bir an ikimiz arasında gidip geldi ve en sonunda istediğimi bana vererek sadece bana kilitlendi.

"Benimle gelir misin?" 

Elimi usulca ona doğru uzattım ve tutmasını bekleyerek sessizce durmaya başladım. Yıllardır tanıdığım o adamı görmek için bu bekleyiş gerekliydi. Asla beni yalnız bırakmamış bu temiz kalpli adamın neden böyle olduğunu öğrenmen gerekiyordu. Arkamdan çevrilen işlerin artık yüzüme vurulmasını istiyordum. Sırlardan arınmak istiyordum ve bunu sağlayabilecek yegane insan Enes Erdem'di.

Varoluşun HissiWhere stories live. Discover now