Hareketsiz öylece duruyor olması normal olanı mıydı yoksa ilerisini düşünüyor muydu bilmiyordum. Ölüm sessizliği etrafı kaplarken belimde olan elinin sıklaştığını ve diğer elinin yavaş bir şekilde kollarımdan teğet geçip içimi titretmemi sağlayacak dokunuşlarıyla yüzüme geldiğini hissettiğimde daha ne kadar bu duruma katlanabileceğimi bilmiyordum. Ciğerlerim yanıyordu sanki ancak beni rahatsız etmiyordu. Henüz ölecek raddeye gelmediğimin farkındaydım. Baskısı hafiflemiş yerine ufak kıpırtılar eklenince bu defa bayılacakmış gibi bir his bedenimi ele geçirmişti. Neyseki oturuyorduk ayakta olsaydık eğer ayaklarım bedenimi taşıyamazdı bu hisle buna hiç şüphem yoktu. Gerçi sıkıca belimi kavrayan el bunun gerçekleşmesine hiçbir şekilde izin vermezdi bunu da tahmin etmek hiç zor değildi.

Tavırlarında karamsarlık vardı bunun nasıl olduğunu bilmiyorum fakat bir şekilde anlamıştım. Bir tık daha hızlanmış dudakları keyfi bir keşfe ön ayak olmuştu. Ancak ayrılması gerektiğinin farkındaydı ama yapamıyor bırakmak istemiyor gibi de bir hali vardı. Henüz benden bir karşılık almamış olması onu etkilemişe benzemiyordu belki de ilk temasında tepki gelir diye bekledi ancak gelmeyince devam etmesi gerektiğine karar kıldı. Lakin bir sorun vardı aldığım nefes ciğerlerime yetmez olmuştu nefes alamıyordum. Bunu ona nasıl fark ettirmem gerektiğini de bilmiyordum. Ancak canım yanmaya başlamıştı. Uzun bir soluğa ihtiyacım vardı. Minik bir dokunuşla elimi omzuna atıp hafif ancak hissedeceği derecede baskı uyguladığımda aniden durmuştu. Yavaş bir şekilde geri çekilip arayı fazla açmış sayılmasa da belimdeki elini gevşetmişti. Yüzümdeki eli ise öylece duruyor fakat baş parmağı dudağımda geziniyordu. Sanki onların bir teselliye ihtiyacı varmışta varlığını hissettirme çabasındaydı. Ne hikmetse dokunuşu heyecanımı indirgemişti. Nefesim ise düzene girmeyi başaralı çok olmamıştı. Bir hayli sakindim ve olanları ölçüp biçecek kadar kendimdeydim.

Her şey tamamken gözlerim kapalıydı. Bir türlü açıp göz göze gelmeye cesaret edememiştim. Parmağı hiç beklemediğim bir anda durduğunda niçin durduğunu sormamak için kendimle mücadele eder hale gelmiştim. Oysa soğuk eli sıcak tenimdeki her temasında bir hayli güzel hissettiriyordu. Dursun istememiş olmam çok mu aptalcaydı?

"Lanet olsun! Yapmamalıydım." Duyduklarım ile oturduğum yerde çakılı kalırken ne demek istediğini idrak etmekte güçlük çekmeye başlamıştım. O ise seri bir şekilde ayaklanmış ellerini başının arkasına kenetlemiş aynı zamanda sıkıntılı nefesler eşliğinde bir ileri bir geri yapıp söyleniyordu. Bu yaptıklarına içimden istemsizce bir şey koparken ben ne olduğunu hala çözememiştim. Bana bakmıyordu bile ben yokmuşum gibi hareketlerine devam ediyor keyifsiz homurtuları kulaklarıma çarpıyordu.

Gözlerim dolarken yerden destek alarak ayaklandım ve ayakkabılarımı es geçip soğuk çimlerin verdiği ürpertiyi umursamadan Yiğite doğru ilerledim. Arkası bana dönük ben buğulu gözlerle geniş sırtına bakarken o homurdanmaya devam ediyordu. Bir anda uzaklaşması beni yerle bir ederken hiç beklemeden sırtına birkaç defa dokundum ve varlığımı hissettirdim. Hiç beklemeden bana yüzünü dönmüş ve gözlerinde anlamlandıramadığım bir ifadeyle bakmaya başlamıştı.

Göz yaşlarıma hakim olmaya çalışarak titrek bir sesle "Ne oldu?" Diye sorduğumda ters bir şeyler olduğunu fark etmiş olacak ki kaşlarını çatıp bana bir adım yaklaştı. Bu benim daha da gerilmeme neden olurken durup bir cevap beklemeye devam ettim. Tepkisinden korkuyordum. Ne olmuştu birden bire? Yüzümün avuçları arasına kaybolmasını sağladığında hala beklentiyle ona bakıyordum. Sonunda konuşmaya karar vermiş olacak ki derin bir nefes almıştı ben ise nefesimi tutmaya başlayalı birkaç saniye olmuştu.

"Ben... ben çok özür dilerim. Sözümü tutmalıydım. Kırdım seni öyle değil m? Tüm güvenini yıktım. Allah kahretsin yapmamalıydım ama tutamadım kendimi Elif. Lütfen hatamı telafi etmeme izin ver. Bir şekilde yapacağım bunu. Tepki vermedin. Yüzüme dahi bakmadın haklısın. Bak işte gözlerin de dolu dolu. Lanet olsun. Ben çok özür dilerim. Elif ben..."

Benim UğrumaWhere stories live. Discover now