Zeynep bunu bildiğinden içeriye seslenmişti.

"Hayatım! Hasta olacak çocuk!"

Kısa bir süreliğine ses kesilse de ardından yeniden devam etmişti. Zeynep arkalarıdan gülüp başını iki yana sallamış ve dolaptaki kıyafetleri alarak Duygu'nun yatağının yanında ki tekli sırtını rahat ettirerek koltuğa oturmuştu. Kerem özellikle onu aldırmıştı çünkü karısının hamilelikten dolayı sırt ağrısı yaşamasını istemiyordu.

Zeynep, eli ile karnını destekleyip yavaşça oturmuştu koltuğa. Kıyafetleri yanındaki sehpanın üzerine koyarken Duygu yatay bir biçimde babasının kucağında bağırarak içeriye girmişti.

"Anneye uçur beni baba!"

Kerem onun dediğini yapıp kızını önce havaya kaldırıp ardından alçaltırken yavaş ve dikkatlice annesinin önüne bırakmıştı. Ardından kulağına eğilmişti.

"İniş gerçekleşti Duygu hanım."

Duygu ise hiç istifini bozmadan onu ciddi olmaya çalışan bir tonda cevaplamıştı.

"Teşekkür ederim Kerem bey."

Kerem'in yüzü kocaman gülümserken onları aynı şekilde büyük bir sevecenlikle Zeynep izliyordu. İki mucizesi karşısında duruyordu işte. Başka ne isterdi ki!

Kerem kızının yanağını kocaman öpmüş ardından ön tarafına geçmiş üzerindeki pijamanın fermuarını açmıştı.

"Anneye yardım edelim."

Duygu'nun da canına minnetti. Babası onu giydirsin, elini yüzünü yıkasın, oynasın başka ne isterdi ki zaten. Zeynep ise yavaşça uzanıp kocasının yanağını öpmüştü. Ona sahip olduğu için çok şanslıydı.

Kerem kızının üzerini çıkarmıştı dikkatlice.

"Gel bakalım anneciğim."

Duygu bir kaç adımla annesine varırken Kerem de onun ardından dönmüş ve açıkta kalan sırtını, bacağını öpmüştü. Duygu ise bunun keyfini yaşıyordu. Yüzü gülerken Zeynep de çok mutluydu. Kızına koyu mavi, önünde üç tane çizgiler inen dizlerinin üzerinde biten rahat elbiseyi giydirmişti. Ayaklarına ise Duygu'nun sevdiği bileklerinde biten çok açık kahve ile gri arasında kalan botları giydirecekken Duygu annesinin elinden yavaşça aldı ve yere oturup giydiği çorapları ile ayakkabılarını kendisi giyindi.

Zeynep ona gururla bakarken Kerem de aynı şekildeydi. Duygu onlara bakıp gülümsedikten sonra ayağa kalkmadan dizlerinin üzerinde bir kaç adım giderek babasına ulaştı ve onu yanağından öpüp omuzlarına tutunarak ayağa kalktı. Annesine yönelecekken Kerem tarafından sıkıca öpülmüştü. Bunun mutluluğu ile annesinin önüne gelmiş o da saçlarını yapmıştı. Zeynep kızını hem yanağından hem de başından öpmüştü.

"Evet! Benim kuzum çok güzel oldu."

"Annesine benziyor."

Gelen iltifat ile kocasına dönerken ona kocaman gülümsemiş ve bir de öpücük kapmıştı. Karnı büyüdüğü için çok mutluydu. Artık daha belirgindi. Ardından kocasının uzattığı eli tutup ayağa kalkmıştı. İki elini birbirine vurup onlara dönmüştü.

"Duygu, aşkım sen aşağıya iniyorsun! Doğru Nurgül ablanın yanına. Hayatım sende doğru odaya! Üstünü giyin geç kalacağız! Bir tane çocuğum var, ama çocuk. Bir tane de koca bir çocuğum var, o da kocam. Hadi bir tanelerim!"'

Duygu bunun ardından koşar adımlarla odasından çıkmıştı.

"Merdivenlerden yavaş in!"

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin