SS 48|BENİM KÜÇÜK PAPATYAM

4.7K 219 10
                                    

MEDYADAKİ ŞARKIYI AÇIP OKUYABİLİRSİNİZ 💝

OYLARINIZI BEKLİYORUM 🌼

YORUM ATMAYI UNUTMAYIN SİZLER YORUM ATMAYINCA KENDİMİ EKSİK HİSSEDİYORUM 😕🌼

SİZLERİ SEVİYORUM 🌼

İYKI VARSINIZ PAPATYALARIM 🌼🌼❤

ARDA'DAN

Ayaklarımın sert basması gerekirken titreyerek basıyordu sahilden buraya kadar kucağımdaki ufaklıkla gelmiştim. "sedye getirin lan" diye bağırdım. Gelen sedyeye huzuru yatırıp elini tutum çok kan kaybediyordu sürmeye başladıklarında kapalı olan sol gözünden bir damla gözyaşı düştü elime baygınken bile acı içinde ağlıyordu "dayan güzelim" diye sessizce fısıldadım.

Ameliyathanenin kapısı açıldı. Huzuru İçeriye aldıklarında ellerimiz ayrıldı. Girmek için caba gösterirken doktor kolumdan tutup "burada kalmalısın bırak işimizi yapalım"diyip içeri girdi. İlk bulduğum duvar köşesine çöktüm. Islanmasına rağmen hala çalışan telefonumla emiri aradım. "efendim abi" "huzuru vuran iti hemen bana buluyorsun" diye bağırdım telefonu sıkarken

"noldu yengeye abi" derin nefes alıp verdim "yanıma gel emir" birinin desteğine ihtiyacım vardı neden bu kadar çaresizdim? "nerdesin abi" ondaydım ama o bende değildi "... hastanesinde" cevap vermeden telefonu yüzüme kapattı. Boş boş duvara bakındım annem gibi onudamı kaybedecektim. İçimde biriken boşlukla " elimde kalan son umudumuda benden alma " diye bağırdım. Etraftaki insanlar sadece bakınmakla yetiniyordu

Hiçbiri içimdeki yangını görmüyordu yanıma benim gibi çöken Emire baktım. İleride oturan kıza kaydı gözlerim benim baktığımı görünce gözlerini kaçırdı. " sonra anlatırım "diyen Emire baktım. "parçalanıyorum emir" dedim içimde oluşan acıyı dışarı akıtarak "sanki bu hayattan silmişler beni" ne mutlu olmama izin vardı ne iyi olmama

"hislerimi koparıp almışlar " ne hissettiğimi bile anlayamıyordum "ruhum firar etmiş bedenimden bedenim ise başıboş kalmış hiçlikte " ameliyathanenin kapısı açılıp içeriden çıkan hemşireyi görmemizle ayağa kalktık "acil 0rh+ kana ihtiyaç var yoksa hastayı kaybediyoruz çabuk bulun" diyip içeri geri gireceği sırada arkamızdan emirle gelen kız "benimki uyuyor nerde aldırıcam" dedi hemşire kızı tutup götürdü.

Ne demek kan bulunmasa kurtulamazdı ne demek lan önüme gelen oturağı tekmelemeye başladım emir beni tutmaya çalıştıkça ben daha da hırslanıyordum bu seferde duvarı yumruklamaya başladım her vuruşumda bu hayatın yükünü atmak istedim kolumda hissetiğim hafif acıyla gözlerimi yumdum.
-----------
Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum ayağa kalkacağım sırada kolumdaki serumu fark ettim hızlıca onu söküp odadan çıktım. İlerlemeye başladığımda ezelin "ablam" diye haykırışlarını duyuyordum nolmuştu ufaklığa hızlıca sesin geldiği yere koştum ezel kayraya sarılmış ağlıyordu beril ağlıyordu bi köşede berke ise boş gözlerle etrafa bakıyordu emirle adını bilmediğim kızda oturmuş duruyorlardı.

İçeriden çıkan doktor "hastanın yakınları sizlermisiniz ?" diye sordu " evet benim ablam nasıl" diye sordu ezel (çok üzgünüm hastayı kaybettik qkldkdkf şaka yaptım korkmayın) " zorlu bir ameliyat oldu ama hastamız çok güçlüymüş bir kere kalbi durmasına rağmen tekrar hayata kaldı şimdi yoğun bakıma alıyoruz bir saat sonra görebilirsiniz" diyip gülümseyip gitti.

Arkamı dönüp çıkışa ilerledim huzuru bu hale getireni bulacaktım ama şimdi değildi zamanı gelince hastaneden çıkıp boş banklardan birine oturdum. Bana doğru gelen elinde sepetle kadına baktım hastanede bile çiçek, papatya satıyorlardı.

"abe oğlum bu surat nedir " dedi "veremi sana papatya" " bir buket var bide dökülmüş papatyaları" kafasını sallayıp bir güzel buket ve dökülmüş yaprakları masama koydu cüzdanımdan bir yüzlük çıkarıp verdim . "teşekkür ederim" diyip gitti .

Telefonu çıkarıp dövme yapan eskilerden tanıdığım gökhanı aradım "alo" dedi "ben arda ...hastanesi gel malzemeleri al" diyip telefonu bişe demeden kapattım. Dökülmüş yapraklardan papatya tacı yapmaya başladım. Bittirdiğimde köşeye koydum buket papatyayı da yanına koydum yapmadığım son bir şey kalmıştı ondan sonra huzuru görmeye gidicektim.

Kolları boynu dövme olan Gökhan yanıma gelip oturdu "sen hiç değişmezimsin" ona değişiyorum diyemedim "çok konuşmada işini yap" dedim. "ne istiyorsun abim" telefonumdan papatya dövmesini gösterdim "güzel seçim" diyip malzemleri çıkarıp yapmaya başladı aradan geçen yarım saat sonra dövme bitmişti. Cüzdanımdan çıkardığım 300 tl yi verdim "aferim iyi iş çıkardın" işinde ustaydı

"iyi iş çıkarmak benim işim abi"diyip güldü "ego yapma Gökhan hadi uza" diyip ayağa kalktım buketi ve tacı alıp hastaneye girip yoğun bakımın önüne geldim ezel gireceği sırada önüne geçip " ilk ben görücem"dedim kızarmış gözleriyle bana baktı gözleri aynı Huzurun gözleriydi

"her şey senin yüzünden" diye bağırdı bu gerçek boğazımda düğüm olup kalmıştı yutkunmama bile izin vermiyordu "ablam seni tanıdığı günden beri acı çekiyor" bu ikinci gerçekle zar zor nefes alamaya başladım. "ablamı bırak" ablanı bırakabilseydim çoktan giderdim zaten ama olmuyor

"ezel sus" dedi kayra "yalan mı kayra her şey onun suçu" diye bağırdı. "ben böyle olmasını istermiydim?" diye yüzüne doğru kükredim. " o zaman o vurulana kadar nerdeydin" gözyaşları durmak bilmiyordu " ordaydım ama kahretsin ki fark edemedim" böyle olacağını bilseydim onu oraya çağırırmıydım.

Ezelin birşey demesine kalmadan yoğum bakıma daldım. Yüzü kireç gibi cansız yatan ufaklığıma baktım göğsü boydan boya sarılıydı kolunda hem serum hem kan serumu vardı yavaş yavaş ilerledim ona yatağının köşesine oturup " ben geldim ufaklık" dedim.

"eğer uyanmazsan ceza veririm sana" diyip dağılmış saçlarında ellerimi gezdirdim " beni bırakıp gitseydin eğer ufaklık seni asla affetmezdim" affederdim ama onun bilmesine gerek yok "bizi çok bekletme beklemeyi sevmem" diyip ellerine dokundum buz gibiydiler " neden bu kadar üşüdün sen güzelim?" diyip örtünün içine koydum ellerini

"hani okulda okuduğun şiir vardı ya çok beğenmiştim o yüzden tepkisizdim" dedim. "huzur annemden sonra ilk defa buraya geliyorum ve burası beni boğuyor çabuk uyan ve gidelim annem benden gitti ama sen gitme ufaklık" elimde tutuğum papatya buketini yatağının yanına koydum

"sana bir buket çiçek aldım pencerende açsınlar diye " dedikten sonra elimde tutuğum tacı başına taktım " sana bu kirli kanlı ellerimle taç yaptım saçların huzur bulsun diye" derin nefes aldıktan sonra

"annemden sonra bir kadın nasıl sevilir onu öğrettin bana" ve son olarak kolumdaki dövmeye kaydı gözlerim "bir papatyanın yaprağını seviyorum diyip tamamladığımızı hiç unutmayalım diye yaptırıdım benim küçük papatyam " diyip anlından öptüm hastaneye karışmış kokusunu içime derince çektim hiç bitmemesini ister gibi.

#acabaardahuzurabunuyapananapıcak

#huzurukimvurdusizce

#arda

#huzur

#beril

#berke

#kayra

#ezel

#yenikıztuğba

#onurnerelerde

#acabadiğerbölümdehuzurunbabasıgelicekmi

SENİ SEÇTİM   (TAMAMLANDI)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora