SS 59|SENİN KALBİN SAF

4.3K 198 11
                                    

MERHABA PAPATYALARIM🌼

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM BOL BOL 💞

SİZLERİ SEVİYORUM 🌹

Babamın ölümünün üzerinden bir hafta geçmişti ne ezel odasından çıkıyordu ne de odasına birisini alıyordu. Ev olabildiğince sessizliğe bürünmüş hepimiz çıkmaz bir yolda kaybolmuştuk peki ya sonumuz nolucaktı? Mutlumu olucaktık? Mutsuzmu ? bana kalırsa bilinmedikler içinde olacağımız.

Babam öldükten sonra adem amcam burada daha fazla kalamayacağını söyleyip gitmeye karar vermişti. Babamla açtıkları barı kapamak zorunda kalmıştı. Babamsız olmadığını onsuz bu şehrin de olmadığını söylemişti.her ne kadar yengem de,amcam da,kuzenim de bizi götürmek isteseler de kalmayı tercih etmiştik.

Burada hayatımız vardı babam her ne kadar yanımız da olmasa da mezarı buradaydı sevdiğim adam buradaydı. Adem amcamlar da gitmişlerdi. Giderken ev adreslerini ve bize her ay yüklü bir miktar para yatıracağını söylemişti bide ne zaman istersek kapılarının bize her zaman açık olduğunu bilmemizi.

Kardeşimin kapısının önün de durmuş içerden gelen ağlama seslerini dinliyordum. Bir haftadır hiç durmadan ağlıyordu o ağlıyordu ben susuyordum. Kapının kolu bunu tutup açtım. Yatakta bağdaş kurmuş ağlayan kardeşime baktım. Bitkin duran yüzüne ağlamaktan morarmış gözlerine baktım.

Ve onun yanına ilerleyip karşısına oturdum. “neden geldin git” diyip ağlamasına kaldığı yerden devam etti. “kırgın bir insan tekrar gülümseye bilir kardeşim, güçsüz sandığımız bir insan aslın da çok güçlü olabilir kardeşim, acı çeken bir insan acısını içine gömüp tekrar tutuna bilir hayatına kardeşim sen neden yapmıyorsun” dediğim de mavilikleriyle bana sert bir bakış attı.

“neden tutunayım neden mutlu olayım babam bizi bırakıp gitti sen neden hala güçlü duruyorsun karşım da neden sıkıyorsun kendini ağlasana babamız yok kaldık bir başımıza napıcaz biz daha babamıza doyamadık ”diye bağırıp boynuma sarıldı. Onun sarılmasıyla nerden geldiğini anlamadığım gözyaşlarım bir nehir gibi akmaya başladı.

“babamız olmayabilir ama senin bir ablan ve benim bir kardeşim var hala o yüzden güçlü kalmalıyız bir daha ağladığını görmüycem ” diyip daha sıkı sarıldım. Kapının vurulma sesi bütün evi doldurmuştu. “şimdi gözyaşlarımızı silip beraber kapıyı açı caz “ diyip ezel’den ayrıldım göz yaşlarımızı elimizle silip ayağa kalktık.

Bu hayat ne kadar bize kötülük getirse de düşmeyip her seferin de ayağa kalktık. Babamız yok olabilir ama o hep yanımız da annemiz olmayabilir ama kardeşim yanım da her türlü hayata tutunacak sebeplerimiz vardı. Odadan çıkıp kapıyı açtık karşım da berke,beril,arda,kayra,emir emirin kucağında ki tuğbaya baktım.

“tuğbaya noldu” dedim. “yenge çekil bir içeri girelim anlatırız bu kız çok ağır” diyip beni aşıp içeri girdi emir giderken herkes gülüyordu Tuğba ise “ağır sensin” diyip çok konuşmaya devam ediyordu. Ezel kayraya sıkıca sarıldı bir haftanın özlemini yok etmek istercesine. Emirlerin peşinden giden berille, berke’ye baktım.

Sonra gözlerim bir haftadır özlemiyle yandığım adama kaydı kollarını açtığında bende koşarak boynuna sarıldım. O mükemmel kokusu bana tekrar nefes almam gerektiğini hatırlattı. Ayrıldığımız da ezelle, kayra da çoktan gitmişti kapıyı örtüp biz de içeri girip oturduk.

“biri anlatacak mı ne olduğunu ?”dediğim de lafa direk Tuğba atladı “emir le biz dışarıdaydık bir den üstümüze siyah araba geldi ateş ettiler işte bende karnımdan vuruldum. Bir de şey huzur başınız sağ olsun hastane de yatıyordum gelemedim affedin” dediğin de gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

Yerimden kalkıp koşarak boynuna sarılıp onunla birlikte ağlamaya başladım. İyice birikmişti içim de gözyaşlarım ne ben susup Tuğba dan ayrılıyordum ne de o susup teselli veriyordu . Belime dolanan kollar beni Tuğba dan ayırıp benim odama yatağıma bıraktı.

Hala susmadan ağlayıp duruyordum. Arda karşıma oturup beni izliyordu “ bir haftadır nerdeydin” bir haftadır yanım da yoktu bir haftadır tektim. “yalnız kalmak iyi gelir diye düşündüm ama bakıyorum da hiç iyi gelmemiş” dediğin de sadece ona bakıyordum

Bir hafta da sakal bırakmıştı bir insana sakal bu kadar çok yakışırımıydı.  Yakışıyordu işte ona “uyu” dedi. “uyumak istemiyorum” diye mızmızlandım. “uyuyacaksın” diyip yanıma uzandı kolumdan tutup kendine çekip sarıldı. “özledim seni ufaklık” dediğin de “ bende seni özledim camış” dedim.

Artık camış dememe o kadar çok kızmıyordu anlımı öptükten sonra bana daha çok sarıldı sanki uyursa kaçıp gidermişim korkusu varmış gibi gözlerimi yumup uykuya daldım.

EZEL’DEN

Ablamlar uyuduğun da misafir odasına berke abi ve beril ablayı yatması için gönderdim. Tuğba abla zaten emir abinin bıraktığı yerde uyumuştu diğer koltuğu da Emir abiye hazırladım. Kayrayla benim odama geçip uzandık kolunu uzattığın da başımı kolunun üstüne koydum.

İçimde ki acı naparsam yapayım geçmek bilmiyordu babasızlık çok zor bir şeymiş onu anladım  Allah kimseyi babasız bırakmasın annesizlik nasıl bir şey daha öğrenememiştim ama ilerde çocuğum olursa ona bunların hiç birini yaşatmıycak olmam asla annem gibi çocuğumu bırakıp gitmiycektim evet büyük konuşuyordum ama öyle olmuycaktım.

Bir insan evladını nasıl bırakırdı döverdi gözümden akan yaşı elimle sildiğimde kayra bana sıkıca sarıldı o bana sarıldığın da ağlamam daha da şiddetlendi “ağla güzelim bu gece ağlamak serbest sana bu geceyi iyi değerlendir başka böyle bir gecen olmuycak çünkü” dediğinde ağzımdan hıçkırık kaçmıştı.

Boğuk çıkan sesimle “kayra ben hem babasız hem annesizim” dedim “baban annen olmaya bilir biz varız ama hatun “ diyip saçlarıma öpücük kondurdu. Ben saatlerce ağladım o ise ağlayışlarımı dinledi her ağlamamda sanki ondan bir şey eksiliyor muşta o eksik kalıyormuş gibi geldi.

Ağlayışlarım iç çekişlere döndüğün de uykum da yavaş yavaş gelmeye başlamıştı hava iyice kararmış gökyüzünde parlayan bir tane yıldız kalmamıştı. “rahatladın mı güzelim ?” diyen kayraya batlım . kafa salladığım da “ o zaman uyuyoruz ve sende bir daha ağlamıyorsun ben olmadıkça” dediğinde kollarımı boynuna sarıp başımı göğsüne koydum.

“teşşekür ederim sevdiğim iyi geceler” diyip gözlerimi kapadım. Onunda sessizce “iyi geceler meleğim diyişi kulağım da yankılandı.

HUZUR’DAN

“hayır” diye bağırarak yataktan kalktığım da arda gözlerini açmış bana noldu dercesine bakıyordu. Gördüğüm kabusun etkisinden çıkıp tekrar yerime yattım. “ huzur iyimisin” diyen ardaya sırtımı döndüğümde beni kolumdan tutup kendine çevirdi.

“noldu dedim” diyip kollarımı sıkıca tuttu. “acıyı hissetmiyorum arda ben bizi biz yapan şeyler yok olmaya başladı sanki” diyip ağlamaya başladım. Arda sol elini kaldırıp yanağıma koydu “yarın uyanmak istemeyebilirsin güzelim ama ondan sonraki gün harika olabilir öyle değil mi ? belki de hayatının en güzel günü olur vazgeçmemelisin vazgeçmemeliyiz hatun” diyip sustuktan sonra

Tekrar devam etti “sen herkesten farklısın ufaklık senin kalbin saf sen mutlu olmayı hak ediyosun ve seni mutlu edecek birini zaten buldun şimdi izle ve gör” dediğin de aşkla bakan gözlerimden kalpler fışkırdı.

SENİ SEÇTİM   (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now