SENİ SEÇTİM (TAMAMLANDI)

SS 4|BOŞ SIRA

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. 💜

HUZUR'DAN

Gözlerime vuran güneş ışınları uyanmama sebep oldu. Yan tarafıma baktığımda onu görmemiştim ama kağıt vardı. Elime alıp okudum. "İşim çıktığı için gidiyorum, yine gelirim. Uyanınca mesaj atarsın ufaklık." yazıyordu. Bana açıklama yapmasına mı sevineyim yoksa ufaklık demesine mi kızayım bilemedim. Telefonu elime alıp

Gönderilen : Camış :)
Mesaj : Sensin o ufaklık uyuz :D
diyip mesajı gönderip beklemeye başladım. Cevap verir mi ki ? Niye vermesin ? Düşündükçe kafayı yiyeceğim an telefonum titredi.

Gönderen : Camış :)
Mesaj : Ceza vermemi istemezsin değil mi ufaklık ? Şimdi uslu uslu okula git.

Gönderilen : Camış :)
Mesaj : Ceza derken çok korktum gerçekten öleceğim. Okula gelmiyor musun sen ?
diye mesajı gönderdiğimde hemen cevap geldi.

Gönderen : Camış :)
Mesaj : Demek ceza istiyorsun ? Benim hoşuma gider.

Gönderilen : Camış :)
Mesaj : he he
Yazıp gönderdim. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Kendime baktım. Bir adet çökmüş ben, mavi gözlerim ağlamaktan kızarmış, kahverengi saçım topumuzumdan fışkırmış berbat görünüyordum gerçekten. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve banyodan çıktım.

Dolabımdan kısa okul eteğimi çıkarıp giydim, üstüne beyaz köşesinde küçük panda resmi olan tişörtümü giydim. Pandaları çok severdim her şeyim pandalı olsa asla hayır demem. Saçlarımı gelişi güzel serbest bırakıp hiç makyaj yapmadan telefonumu, sırt çantamı alıp evden çıktım. Tekrar yürüyerek okula gitme kararı aldım kendimce.

10 dakika yürüyüşümden sonra okula geldim. Merdivenlerden çıkıp müdürün kapısını çaldım. "Gel." diye sesi duyunca içeri girip kapıyı yavaşça örttüm. Müdür bana bakıp "Bir şey mi oldu Huzur ?" dün yaptıklarından sonra o sıraya oturamam . Müdüre bakıp cevap verdim. "Sınıfta boş sıra yok. Oturacak yerim de yok." "Tamam. Ben hallederim şimdi. Okul eteğini giyip neden lakosu giymiyorsun ?"

İç ses =şimdi s*çtın huzur diyip pis pis gülüyordu.

Görende sanki benim iç sesim değilde düşmanım sanardı

İçimden iç sesime kötü kötü bakıp konuşmayı kestim.

"Özür dilerim."dedim üzgün ifade takınıp.
"Bugün seni kontrole geleceğim. Eğer lakosun yoksa ceza veririm." Dedi kararlılıkla. "Tamam anladım." diyip odadan çıktım. Merdivenlerden inip sınıfa girerken iki görevli içeriye sıra taşıyordu. İçeri girdiğimde sırayı öğretmen masasının önüne koymuşlardı. Ne yani ben orda mı oturacaktım ? Ölsem daha iyiydi.

Yavaş adımlarla gidip sırama oturdum. Birkaç dakika sonra sınıf komple gelmişti. Beril'e baktığımda hala Arda'nın arkadaşının yanına oturuyordu. Anlamıyorum bir gariplik var ama hadi hayırlısı.

Hoca içeri girdi. Herkes ayağa kalkarken Beril ayağa kalkmamıştı. Hoca da bir şey dememişti. Bende Huzursam bu olayı çözerim. Kapı tıklatılmadan içeri Arda girip yerine oturdu. Hoca yine bir şey demedi. Bu hocada gariplik var. Başka bir hoca olsa hemen disipline yollar. Hoca bana bakarak tahtaya yanıma gel işareti yaptı.

Yerinden kalkıp hocanın yanına gittim. "Sen yeni öğrencisin sanırım. Bize kendini tanıtır mısın?" Şimdi ne gerek var ki kendimi tanıtmaya ? Birkaç kişiye baktığımda ağzı açık bacaklarıma bakıyordu. Yerimde rahatsızca kıpırdanırken Arda'yla göz göze geldik. Arda birden "Dönün lan önünüze biriniz bile tahtaya bakarsa sizi buradan sağ çıkarmam." diye kükredi resmen. Hoca tekrar bana bakarak "Evet tanıtıcak mısın ?"