Kısa süreliğine bayılmıştı. Başında endişe ile bekleyen adam gerçekti.
Bu nasıl olurdu? Ona sesleniyordu. Adını söylüyordu. Gerçekti. Hem de kanlı canlı... Bunu denemek istedi
ve ona seslendi. "Lantis?"
Lantis ise yanlış duyduğunu düşündü. Bu ses ona aitti. Yaşıyordu. Ona bakarak "Buradayım. Yaşıyorum." dediğinde Anastasia ona bakıp yeniden konuştu. "Lan... Lantis
bu gerçek olamaz. Sen ölmüştün.
Hayal görüyorum galiba." dediğinde ne olduğunu anlamadan yeniden bayıldı. Onun yeniden bayıldığını gören Lantis onu tutarken içeri girip kendine gelmesini beklemişti. Bunu bekliyordu. O da bayılırdı. Bir süre bekledi ve sonra Anastasia gözlerini yeniden açtı ve Lantis'e dikkatlice bakınca "Şoktasın biliyorum bende seni görünce aynı şoku yaşadım.''
dedi O da.
"Hala inanamıyorum. Sen yaşıyorsun! Senin öldüğünü sanıyordum. Anne hemen buraya gel.''
Zelda kızın sesine elinde kahvesiyle içeri girerken hem korkmuş hem de Lantis'i bir anda karşısında görünce elindeki bardağı yere düşürmüştü. "Ben yanlış mı görüyorum. Lantis
bu sen misin? Yaşıyorsun!''
"Anne o gerçek. Ölmemiş yaşıyor.''
"Bunu açıklamak çok zor biliyorum ama ben yaşıyorum. Bende sizin öldüğünüzü sanıyordum.''
Anastasia "Bu saçmalık. Kim böyle
bir yalan söyler.'' dediğinde sesi kızgındı.
''Hiç bilmiyorum. Bunu kim yaptıysa bizim birleşmemizi istemiyor olmalı. Bu arada sen bir yere mi gidiyordun?''
"Aaa evet geç kaldım. Gitmem lazım.''
"Sakıncası yoksa nereye gittiğini öğrenebilir miyim?'' Sesi meraklıydı.
"Tabii ki yok. Kaos'la savaşımız başlıyor. Kızların bana ihtiyacı var.'' dediğinde "Bu olamaz Poseidon'un başı belada. Bende geliyorum.'' dedi Lantis de.
"Tamam hadi gidelim.''Aradan zaman geçmiş, Anastasia ve Lantis kızların yanına gelmişti. Kızlar kapıda Anastasia'yı görünce "Sonunda geldin! Neredeydin?" diye sorarken "Kızlar affedersiniz başıma gelenleri bir bilseniz. Size bir sürprizim var.'' dedi sesi hem mahçup hem de mutluydu.
O anda arkasından Lantis çıktığında ilk tepki gösteren Usagi olmuştu. "Onun burada ne işi var?''
Onun tavrına gülen Lantis bunu bekliyordu. Sakin bir şekilde "Sakin
ol prenses size zarar vermeye gelmedim. Aksine yardım etmeye geldim.'' dediğinde ''Sana güvenmemizi nasıl beklersin?'' diye sordu bu sefer de...
"Güvenmek zorundasınız! Siz Ami'yi kurtarmak istiyorsunuz ben de Poseidon'u... İşbirliği yapmalıyız.''
"Usagi o haklı ona güvenmeliyiz.''
"Pekala kızlar siz ne diyorsunuz?''
"Denemekten bir şey kaybetmeyiz.''
"O zaman bize yolu göster de sana güvenelim.'' Bu kız sandığından fazlasıydı. Gülerek "Tabii ki de buradan lütfen.'' dedi.
O sırada Kızlar "Gitmeden dönüşsek mi?'' diye sorunca Usagi "İyi fikir
hadi dönüşelim.'' diyerek onları onayladı. Sırayla dönüşürler.''İşte hazırız hadi gidelim. Ami'nin bize ihtiyacı var.''
''Haklısın Usagi.''O sırada Ami Kaos'la savaşıyordu
ve yorulmuştu. Başından beri onu izleyen Poseidon onun için endişeliydi. Bunu sözleri ile de ifade etti. "Ami dur artık çok yoruldun.''
"Duramam kızlar gelene kadar vakit kazanmalıyım.''
"Tamam o zaman biraz ben savaşayım.'' Sesi kararlıydı. Bunu yapacaktı.
''Tamam ama dikkatli ol.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sailor Moon Son 1 Sezon
FantasyBu hikayeyi yazma amacım animenin sonunda baş karakterlerimiz Usagi ve Mamoru'nun evlenmemesiydi. O aralar fanfic hikayeler okuyordum ve bir gün neden olmasın dedim... Neden ben de yazmayayım. Bu doğrultuda ilk adımı atmış oldum. Sadece sayfamda yay...