~25~

14.2K 1.3K 2K
                                    

Sıkıntıyla dışarıdaki eksi havaya rağmen incecik tişörtle durup, karşısındaki iri adamla konuşan çocuğa baktı. Saatine bakarak okula geç kaldığını anlayınca derin bir nefes alıp kafasını koltuğa yasladı.

Jungkook karşısındaki adamdan siyah bir paket alıp arka cebine koydu. Daha sonra eliyle adamın omzunu patpatladı ve başıyla selam verip adamın arabadan uzaklaşmasını izledi. Bunlar olurken arabadaki küçük çocukta pür dikkat onları izliyordu.

Ondan o kadar çok hoşlanıyordu ki şuan uyuşturucu ticareti bile yapsa umrunda değildi. Fakat uyuşturucunun ona her gün daha fazla zarar verdiği gerçeğini de asla unutamıyordu.

Jungkook arabaya binip ellerini ovuşturdu. Daha sonra heyecanla siyah paketi açıp içindeki haplardan birini eline aldı. Tam ağzına koyacağı anda onu dikkatle izleyen çocuğa baktı. Elini aşağı indirerek sıkıntıyla bakışlarını çocuktan yola çevirdi.

"Bana öyle bakma."

"Nasıl bakıyorum?"

"Kızgın, kırgın..."

Jimin çocuğa yaklaştı. Güzel gözlerinin altındaki morlukları iki parmağıyla okşadı. Dokunuşları o kadar narin o kadar güzeldi ki Jungkook ister istemez gözlerini kapatmıştı.

"Çok kızgınım Jungkook."

Gözlerini yavaşça açtı. Onu kızdıracak bir şey mi yapmıştı?

"Dokunurken bile korktuğum güzel gözlerini mahfeden bu maddeyi kullandığın için sana, senin gibi güçlü birini böyle zayıf biri yaptığı için bu maddeye çok kızgınım."

Jungkook gözlerini kaçırdı. Yine mi aynı şey olacaktı? Yine mi ondan bir tercih yapılması istenecekti? Peki ya neden bundan bu kadar korkuyordu? Neden bu sefer vereceği cevaptan emin değildi?

"Bana bağımlı olmamı umursamadığını söyledin."

"Bağımlı olmanı umursamıyorum. Seni umursuyorum Jungkook. Uyuşturucu almadığında böyle kötü olman beni gittikçe daha fazla korkutuyor."

Jungkook vücudunun ısısının arttığını hissettiğinde uyuşturucu isteyen bedenini daha fazla bekletmek istemiyordu. Fakat karşısında ona bu denli derin bakan çocuk işini bir hayli zorlaştırıyordu.

"Benden bırakmamı isteme Jimin. Bunu yapamayacağımı ikimiz de biliyoruz."

Jungkook'un sesindeki endişeyi hissettiğinde daha fazla üzerine gitmek istemedi. Fakat ona göre bu konu kapanmamıştı.

"Peki hadi gidelim. Gerçi okula geç kaldım. Eve bıraksan iyi olur."

Jungkook'a göre kapanan konu onu sevindirmişti. Kafasını hızla sallayarak parmakları arasında beklettiği beyaz hapı dilinin altına yerleştirdi. Daha sonra uyuşturucu diye bağıran vücudunun sakinleşmesini bekledi.

******

Radyoda çalan kısık sesli müzik ve arabanın sıcaklığı Jimin'i uykuya sürüklüyordu. Ayrıca asla açılmayan trafik evrenin ona uyuması için verdiği bir işaret olmalıydı.

Fakat cebinde titreyen telefonla evrenin ona bir işaret vermediğini anladı. Ekranda yazan ismi gördüğünde sessizce küfür etti.

"Alo an-"

"Nerdesin sen?! Okula gitmemişsin."

Jimin gergince bir Jungkook'a bir de önünde ilerlemeyen trafiğe baktı.

"Trafik var Taehyung'un arabasındayız."

Jungkook Jimin'in yalanına gözlerini devirdi. Artık kendisine Taehyung denilmesi sinirini bozuyordu.

BAĞIMLI / JİKOOKWhere stories live. Discover now