~17~

13.4K 1.2K 444
                                    

Aniden radyoda çalan şarkı değişti. Bulundukları ortam sanki onlar için özel hazırlanmıştı.

Zifiri karanlıkta yanan tek sokak lambası ve bu sokak lambasının ışığı ile aydınlanan araba. Arabanın içinde birbirlerini mıknatıs gibi çeken iki genç ve radyoda çalan şarkı birbirini tamamlıyordu.

Her şey o an çok güzeldi. Jungkook, Jimin'in elinin kalbinde olmasına alışmış olmalı ki kalp atışları biraz da olsa sakinleşmişti.
Fakat Jimin'in her geçen saniye daha da şiddetleniyordu.

Jungkook çocuğa daha fazla yaklaşarak fısıldadı:

"Tek bir bakışınla kalbimdeki buzları eritiyorsun. Bu haksızlık."

Jimin hâlâ sessizdi. Bu bir itiraf mıydı? Söyleyecek bir şey bulamıyordu. Gözlerini koyu kahve gözlerden ayırmadı.

Radyodaki müzik sanki onlar için çalıyordu:

Oh, I never knew you were the someone waiting for me~

(Benim için bekleyen kişi olduğunu asla bilemezdim~)

Jungkook güzel dudaklara yaklaştı onu bir kez daha öpme düşüncesi kalbini tekrar hızlandırdı. Onun dudaklarını bir uyuşturucuyu istediği kadar çok istiyordu.

Darling, just kiss me slow
your heart is all I own
and in your eyes you're holding mine~

(Sevgilim sadece beni yavaşça öp
Tek sahip olduğum kalbin ve gözlerinde sen de benimkini tutuyorsun~)


Jimin, Jungkook ona yaklaştıkça ilk öpüştükleri geceyi hatırlıyor ve o anı tekrar yaşamak istiyordu. Bu yüzden ona izin verdi.


Jungkook dolgun dudaklara ince dudaklarını sürttü. Ona öpücüğünü hissettirmek istiyordu bu yüzden yavaş davrandı.


Jimin dudaklarına sürtünen dudakların daha fazlasını istiyordu bu yüzden mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştı.


Baby, I'm dancing in the dark
With you between my arms~

(Bebeğim, karanlıkta kollarımda seninle dans ediyorum~)

Barefoot on the grass
Listening to our favourite song~

(Çimlerin üzerinde çıplak ayakla favori şarkımızı dinliyoruz~)


Jungkook dolgun dudaklara dudaklarını bastırdı. Birkaç saniye öyle kaldıktan sonra geri çekildi.


Jimin dudaklarının üzerindeki baskıyı hissetmeyince gözlerini açtı. Karşısındaki gülümsüyordu. Neden öpüşmeyi ilerletmedi diye düşündü. Fakat bu kadar nazik öpmesi hoşuna gitmişti.


When you said you looked a mess
I whispered underneath my breath
But you heard it,
Darling, you look perfect tonight~

(Dağınık bir halde olduğunu söylediğinde nefesimin altından fısıldadım
ama duydun sevgilim bu gece mükemmel görünüyorsun~)


Jungkook belli gülümsemesinin altından fısıltıyla konuştu.


"Mükemmel hissettiriyorsun."

*******

Sabah onu uyandıran şey alarmının sesi değildi. Çoktan uyanmıştı çünkü neredeyse tüm gece uyuyamamıştı.

Saçlarını karıştırarak odasındaki banyoya gitti. Aynadaki görüntüsüne bakarak konuştu:

"Sen utanmazın tekisin Park Jimin."

Parmağıyla aynadaki görüntüsünü işaret ederek kafasını salladı.

"Evet evet sen. Sen çok utanmaz bir çocuksun. Onun seni öpmesine tekrar nasıl izin verirsin?"

Kendinden utanıyordu. Bir daha yapmaması gereken bir şeyi yapmış üstüne üstlük onu öpmesi için ona yaklaşmıştı.

"Acaba beni azgın biri mi sandı?"

İşaret parmağıyla kafasını kaşıdı. Aklına gelen şeyle ağzı ve gözleri aynı oranda büyüdü.

"Yoksa...yoksa o yüzden mi öpüşmeyi ilerletmedi. Ahh Park Jimin sen aptalın tekisin."

Alnına vurarak kendini cezalandırıyordu ki birden kapının sertçe tıklatılması onu yerinden sıçrattı ve bir parfümün yere düşmesiyle sonuçlandı.

"Jimin-ahhh kahvaltı-NE DÜŞTÜ? JİMİN SEN İYİ MİSİN?"

Annesi kapıyı ısrarla açmaya çalışıyordu fakat Jimin girmeden önce -alışkanlıktan- kapıyı kilitlemişti.

"Önemli bir şey değil anne dengemi kaybettim. Yüzümü yıkayıp geliyorum."

Annesine kapının ardından bağırırken aynı zamanda yere düşen cam parçalarını toplamaya çalışıyordu. Annesi onaylayan bir ses çıkarıp gitmişti.

Jimin cam parçalarını toplarken aklına gelen dün gecenin anıları ile düşünceleri tamamen dağıldı. Jungkook dün onu öptükten sonra ne demişti?

'Mükemmel hissettiriyorsun.'

Evet evet tam olarak böyle söylemişti. Onu azgın biri olarak görseydi bunu söylemezdi herhalde diye düşündü. Derin düşüncelere dalmışken avucunda hissettiği sızı ve ıslaklık hissiyle başını eğip eline baktı.

"Bir de bu eksikti. Harika(!)"

Jungkook'u düşünürken yanlışlıkla avucundaki cam parçalarını sıkmış olmalı ki eli kesilmişti ve kanıyordu.

Ecza dolabından bir tentürdiyot ve sargı
bezi çıkararak eline üstünkörü bir sargı yapmaya çalıştı.

Güne gerçekten çok güzel bir başlangıç yapmıştı(!)

BAĞIMLI / JİKOOKWhere stories live. Discover now