~24~

14K 1.3K 867
                                    

Boynunu gıdıklayan nefes ile zorlukla gözlerini araladı. Bakış açısına giren siyah saçlar ile tebessüm etti. Parmaklarını yavaşça boynunda uyuklayan çocuğun saçlarına geçirdi.

Onun gibi muhteşem biriyle karşılaşmak için nasıl bir iyilik yapmıştı? Parmaklarını nazikçe karşı tarafı uyandırmadan güzel saçlarda gezdirmeye devam etti. Onunla saatlerce bu yatakta kalabilirdi. Başka bir deyişle saatlerce onu izleyebilirdi hem de hiç sıkılmadan.

Boynunda hâlâ derin bir uykuda olan Jungkook'u uyandırmamaya özen göstererek telefonunu aldı. Saate bakınca rahatladı henüz okula geç kalmamıştı.

Her ne kadar onun yanından ayrılmak istemese de telefonunda çıkan 'Taehyung" yazısını görünce onu yatakta yalnız bıraktı. Odadan çıkarak kapısını yavaşça kapattı. Jungkook'un ondan pek hoşlanmadığına emindi.

"Efendim Taehyung-ah."

"Uyandın mı? Seni almamı ister misin?"

Jimin gergince dudağını ısırdı. Annesine onda olduğunu söylemişti fakat çocuğun hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Oh...Hayır şuan evde değilim."

"Sen...sen yoksa dün gece onunla mı kaldın?"

Jimin kaşlarını çattı. Ona bu denli karışması canını sıkıyordu.

"Okulda görüşürüz Taehyung."

Daha sonra karşı tarafın itirazlarını dinlemeden telefonu kapattı. Sabah sabah onunla kavga edecek enerjisi yoktu. Arkasını döner dönmez yerinde sıçrayıp geriye doğru  bir kaç adım attı. Elini kalbine götürerek gözlerini kapattı. Karşısında dikilip onu izleyen bir Jungkook beklemiyordu.

"Kiminle konuşuyordun?"

Jimin gözlerini açtı fakat eli hâlâ kalbindeydi.

"Beni korkuttun!"

Jungkook gülerek Jimin'in yanına yürüdü. Elini, çocuğun kalbine götürdüğü elinin üstüne koyarak üzerine eğildi.

"Bunun için üzgünüm. Telafi etmeme izin ver."

Muzipçe sırıtarak çocuğa yaklaştı, fakat Jimin geri çekildi. Jungkook çocuğun bu hareketine şaşırmıştı.

"Hemen beni okula bırak yoksa geç kalacağım."

Jungkook tekrar sırıtarak odasına girdi. Odasından merdivenlerde durmakta olan çocuğa seslendi.

"Yardım etmek ister misin?"

"Neye?"

"Giyinmeme."

"JUNGKOOK!"

Jimin alev alan yüzü ile salona indi. Onun bu halleriyle çok eğlenen çocuk ise odasında kahkaha atıyordu.

*******

"Üstünü değiştirmek istemediğinden emin misin? Gece bunlarla uyudun."


Jimin kafasını sallayarak montunu giydi.


"Eve gidince değiştiririm."


Jungkook da ona uyum sağlayarak kabul etti. Kapıya çıktıklarında minik çocuğun ayakkabı bağlayışını izlerken bile gülümsüyordu. Ona ne olmuştu böyle? Kesinlikle normal değildi. Kafasını iki yana sallayarak düşüncelerinden sıyrıldı.


BAĞIMLI / JİKOOKOnde histórias criam vida. Descubra agora