~9~

14K 1.3K 238
                                    

Telefon yanıp sönmeye devam ederken, Jimin hâlâ açıp açmamakta kararsızdı. Onu dolaylı yoldan bu hale düşüren arkadaşı ne yüzle arayabilirdi ki?

Telefonun titremesi bitince Jimin aramanın sonlandığını anladı. Aramayı ne kabul ne de reddetmişti. Şu anlık ona göre en iyisi hiç bir şey yapmamaktı.

Telefonun ekranı tekrar yanıp söndü. Titremeye başlayan telefonun ekranında bu sefer 'Annem' yazıyordu. Telefonu açıp kulağına yasladı.

Annesinin güzel sesi kulaklarını doldurdu. Onu bir kere bile aramayarak endişelendirdiğini biliyordu. Fakat bu durumdayken onu unutmuştu.

"Jimin-ah uyandırdım mı? Arkadaşlarınla olduğun için uyumadığını düşündüm. Annen yanlış mı düşünmüş?"

Jimin annesinin sözleri üzerine etrafına baktı. Ne arkadaşlar ama(!)

"Hayır anne uyumuyordum. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Bilirsin sınavlardan dolayı bu fırsat elime tekrar geçemeyecek."

Annesine yalan söylediği için kendini çok kötü bir çocuk gibi hissediyordu. Fakat şu an tanımadığı üstüne üstlük uyuşturucu bağımlısı bir çocuğun evinde kaldığını söyleyemezdi.

Kesinlikle o endişelenmesin diye yalan söylüyordu. Kesinlikle...

"Peki Jimin-ah. Annen seni çok özledi. Yarın erkenden gelmeyi unutma. Çok erken uyanacağım."

"Tamam. Şimdi beni düşünme ve uyu. Saat çok geç oldu."

"Hmm. Peki. Seni seviyorum."

"Bende seni."

Jimin telefonu kapattı ve komodinin üzerine koydu. Tüm uykusu kaçmıştı. Bu yüzden aşağıya, Jungkook'un yanına, inmeye karar verdi.

Merdivenleri indi ve koltukta uzanıp, tavanı izleyen çocuğu gördü. Yavaşça karşısındaki koltuğa oturdu.

"Söylesene bu uyuşturucuya nasıl başladın?"

Evet, merak ediyordu. Onu zorla mı alıştırmışlardı yoksa kendi isteğiyle mi bağımlı olmuştu, bu gibi soruları merak ediyordu.

Jungkook daha Jimin'in karşısına oturmasına şaşıramadan ardından gelen soru onu daha da şaşırttı. Direk böyle konuya girmesi merak ettiğinin göstergesiydi.

Lafı dolandırmadan ve soru sormadan direk anlatmaya başladı.

"Ben senin yaşlarındayken zor zamanlar geçiriyordum."

Jungkook kendine güldü. Jimin onu bölmedi devam etmesini istiyordu.

"Zor zamanlar dediysem de ergenliğin vermiş olduğu duygusallıkla zor zamanlar sanıyordum. Oysa ki şu an ki hayatıma kıyasla iyi zamanlardı."

Jimin hikayenin altında kötü bir şeyler olduğunu sezdi. Tek kelime bile etmeden dinledi.

Jungkook derin bir nefes alıp kaşlarını çattı.

"Bir arkadaşım sigara kullanıyordu ve bana sorunları unutmak için birebir olduğunu söyledi. Ona inandım ve ilk sigaraya başladım. Ailemin bana verdiği okul harçlığını sigaraya veriyordum. Ailem zengindi bu yüzden benim için çok sorun olmuyordu. Sigara, sorunlarımı unutmama yardımcı olsa da sadece 5 dakika unutturabiliyordu. Ondan sonrası tekrar aynıydı."

Durmuştu. Karşısındaki çocuğa neden anlattığını düşündü. Sonra boşverdi. Çünkü anlatmaya ihtiyacı vardı.

Jimin sustuğuna göre onun da dinlemeye ihtiyacı var diye düşündü Jungkook. Bu yüzden devam etti.

"Sonra alkolün unutmak için çok daha etkili bir yol olduğunu öğrendim. İlk defa içtiğimde tadı hoşuma gitmedi fakat sigaraya kıyasla gerçekten hafızayı siliyordu. Daha sonra içmeye devam ettim. Tadı öncekilere göre artık çok daha güzel geliyordu. İçtiğim o an, ne yaşadıysam unutuyordum ve bu çok rahatlatıyordu. Sonraları içki içtiğim barda uyuşturucu ticareti yaptıklarını duydum. Bir kaç arkadaşı denerken görmüştüm, çok farklı biri oluyorlardı. Etkisi geçtiğinde ise müthiş hissettirdiğini söylüyorlardı. Merak ettim. Tehlikeli olduğunu biliyordum fakat yine de merak ettim. Alkolden daha iyi ne unutturur? Nasıl hissettirir? Bir kere denemekten zarar gelmez dedim. Kendi isteğimle gittim uyuşturucuya. Hani şu barda seni uyuşturucuyla tanıştıracak adam var ya işte o beni uyuşturucuyla tanıştırdı."

Jimin şaşırdı. O adamı zaten sevmemişti fakat böyle bir şeye aracı olması ondan nefret etmesine yol açıyordu. Üstelik Jungkook'u bu yoldan döndürecek birisi olmamıştı. Jimin'in aksine...

Jimin Jungkook'un anlatmasını bitirdiğini anlayınca merak ettiği soruyu sordu.

"Nasıl hissettiriyor?"

Jungkook masum çocuğun sorusuna gülümsedi. Onu uyuşturucudan kurtardığı için şükretti. Onun bu masumluğunun bozulmasını asla istemezdi.

Çocuğun meraklı gözlerini daha fazla bekletmeyip anlatmaya başladı.

"Bilirmisin bilmem uyuşturucunun alınma yolları vardır. Ağızdan, burundan veya kandan. Bana hap şeklinde verdiler ilk. Dilimin altında ertimemi, hapı hissetmemi söylediler. Dediklerini yaptım. Tadı belirgin değildi fakat beynimde yarattığı his orgazm gibiydi. Yumuşak ve çok güzel bir histi. Her şeyi unutturan cinsten. Zamanla daha fazlasını isteyeceğin, asla vazgeçemeyeceğin türden."

Jimin sustu. Onun bu halleri küçük çocuğu korkutmuştu. İster istemez nasıl hissettirdiğini merak ediyordu fakat Jungkook'un göz altındaki belirgin morluklar bu düşüncesinden hemen vazgeçiriyordu.

"Zamanla daha fazlasını istedim. Hep daha fazlasını. Madde alabilecek para elde etmek için her şeyi yapar hale geldim. 2-3 saat madde alamayınca delirecek raddeye geldim. Yugyeom o gün uzun süre madde alamamıştı sana o yüzden öyle davrandığını varsayıyorum. Çünkü işin ucunda bedava uyuşturucu vardı."

Jimin ne olursa olsun o çocuğu affedemezdi. Bağımlı bile olsa, bilinç dışı bile yapsa onu az kalsın berbat bir yola sokacaktı.

"Zamanla etrafımdaki çoğu kişiyi kaybettim. Yalnız kaldım. Hepsi uyuşturucu yüzündendi. Herkese tercih ettim. En çok istediğim şey uyuşturucu oldu."

Bunlari söylerken Jimin'e yavaş yavaş yaklaşması çocuğu korkutmuştu.

"O kadar çok istedim ki aileme bile tercih ettim."

Jimin'e daha çok yaklaşırken fısıldadı.

"Seni bu lanetten kurtardığım için teşekkür etmelisin."

BAĞIMLI / JİKOOKWhere stories live. Discover now