~15~

12.9K 1.3K 496
                                    

Jimin ismini duymasıyla kafasını onları izleyen çocuğa çevirdi. Burada olduğuna şaşırmıştı.

"Jungkook senin ne-ahh"

Jimin Jungkook'a doğru yürümeye çalışırken kendini yine sert duvarda buldu. Taehyung onu bu sefer duvara çok hızlı çarpmıştı. Jimin arkadaşını anlayamıyordu. Kendini affettirmeye mi yoksa daha çok aralarını açmaya mı çalışıyordu?

Jungkook çocuğun inlemesini duyunca hızlı adımlarla yanına yetişti.

Jimin olayın büyümesini istemediği için sakin bir tonda Taehyung'u uyardı.

"Bırak beni, bu konuyu daha sonra konuşuruz."

Onunla bu konuyu bir daha konuşmak gibi bir niyeti yoktu. Şuanlık uzatmasın diye küçük bir yalan söylemişti.

Kolunu Taehyung'tan kurtarmaya çalıştı fakat çocuk inatla ince kolu daha çok  sıkıyordu.

Jungkook sinirlenmeye başlamıştı. Bu çocuk kimdi de Jimin'i ücra bir köşede sıkıştırıyordu. Jimin'i kendine doğru çekti.

"Duymadın mı? Bırak dedi. Uzatma."

Jimin gergin havayı anında farketti. Kolunu tekrar arkadaşından kurtarmaya çalıştı fakat başaramadı.

Taehyung ve Jungkook birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı. İkisi de şuan Jimin için korkutucu görünüyordu.

"Sen kimsin de onun yerine konuşuyorsun?"

Taehyung da en az Jungkook kadar sinirliydi. Yabancı birinin, onunla arkadaşı arasına girmesi onu sinirlendirmişti.


Jungkook alaycı gülümsemesiyle sabır ister gibi havaya baktı. Çocuklarla uğraşacak yaşı çoktan geçmişti. Çocuğa cevap verme gereği bile duymayarak Jimin'i hışımla kendisine çekti.

Jimin'in kolu sonunda Taehyung'tan kurtulmuştu fakat çocuk pes edeceğe benzemiyordu.

"Kim oluyorsun da en yakın arkadaşımı benden uzaklaştırıyorsun?"

Jungkook sinirle Jimin'in yanından ayrılıp çocuğa ilerledi. Tatlı dil de bir yere kadardı. Anlaşılan çocuk sopa istiyordu. Jungkook da ona istediğini verecekti.

Jimin Jungkook'un ne yapacağını anlamıştı. Telaşla arkasından yetişmeye çalıştı. Jungkook Taehyung'un yakasından tutup güzel yüze bir yumruk geçireceği sırada araya minik çocuk girdi.

Yalvarır gözlerle Jungkook'a baktı. Jungkook derin bir nefes verip yumruğunu indirdi. Ardından Jimin sinirle Taehyung'a baktı.


"Düzelteyim, eski en yakın arkadaşın."

Ardından sinirli çocuğun yanından uzaklaştı. Jungkook'ta Taehyung'a alayla gülümseyip küçük çocuğu takip etti.

Jimin'in başına ağrı girmişti. Şu son zamanlar ruhen o kadar çok yoruluyordu ki bedeni bunu kaldıramıyordu. Ön bahçeye  geldiğinde kimsenin olmadığını farketti. Anlaşılan zil çalmış herkes derse girmişti.

Arkasını döndüğü anda Jungkook'un dibinde olması onu yerinde sıçratmıştı. Elini kalbine koyup derin bir nefes aldı. Korkmuştu.

Jungkook ise gördüğü şey ile mest olmuştu. Güzel gülümsemesini yayarak çocuğa daha fazla yaklaştı.

Jimin'in kalbi  biraz önce korkudan atarken şimdi Jungkook'un ona yaklaşmasıyla heyecandan atıyordu.

Jungkook güzel yüze yaklaştı ve parmaklarıyla kalın atkıyı gösterdi.

"Atkımı takmışsın."

Jungkook gülümseyerek karşısında minicik olmuş çocuğun yüzüne baktı. Jimin afallamıştı. Aklına gelen ilk cevabı söyledi:

"Soğuktu."

Jungkook karşısındakinin kalbini takla attıracak bir kahkaha attı. Saçma ama bir o kadar da mantıklı cevap onu güldürmüştü. Yine de sadece soğuktan olmadığını ikisi de biliyordu.

"Demek o yüzden. Peki."

Muzip gülümsemesini saf çocuğa armağan etti. Jimin ise utanarak başını eğdi.

"Neden geldin?"

Jungkook çocuktan uzaklaşıp ellerini siyah kabanının ceplerine soktu.

"Seni okuldan almak için."

Jimin kafasını kaldırdı ve Jungkook'un yüzüne baktı. Onu almaya mı? Ne ara onu okuldan alacak kadar samimi olmuşlardı? Tamam bu hoşuna gitmişti fakat bir o kadar da saşırtmıştı onu.

"Benim daha 3 dersim var."

"Derse geç kaldın. Diğerlerine girmesen de olur."

Jungkook çocuğun bahanesini geçiştirerek onu kolundan arabasına doğru sürükledi. Birkaç derse girmese bir şey kaybetmezdi.

"Eve kendim gidebilirim. Çok uzak değil."

Jimin, Jungkook onu sürüklerken konuştu.

Jungkook çocuğun bahanelerinden sıkılmış olmalı ki oflayarak çocuğu durdurdu ve ona döndü.

"Jimin seni almaya geldim derken şoför gibi okuldan alıp eve götürmeyi kastetmemiştim. Bir kafede sıcak bir şeyler içeriz diye düşündüm. Daha fazla bahane üretme. Endişelenme seni yemem."

Daha sonra tekrar arabaya doğru sürükledi saf çocuğu. Ondan kaçması cidden sinirlerini bozuyordu. Neden bu kadar kasıyordu ki? Alt tarafı bir şeyler içeceklerdi.

Jimin de fazla kasıntı davrandığını fark edip ona ayak uydurdu. Onunla vakit geçirmek güzel olabilirdi. İstemsizce gülümsedi.

Arabaya bindiklerinde Jimin çocuğa döndü. Gülümseyerek konuştu.

"Güzel bir yer biliyorum."

Jungkook güzel gülümsemeye karşılık vererek arabayı çalıştırdı.

BAĞIMLI / JİKOOKDär berättelser lever. Upptäck nu