~10~

14.6K 1.4K 826
                                    

Jimin şu an olan olaya anlam veremiyordu. Önünde gittikçe ona yaklaşan bir çocuk, kendisinden teşekkür etmesini istiyordu.


Jungkook'un gözü dönmüş gibiydi. Şu an düşündüğü tek şey karşısında küçücük olmuş çocuğun dolgun dudaklarıydı. Tek istediği o dolgun dudaklardan bir öpücük çalabilmekti.


Jimin gözlerini kaçırarak titrek sesini dudaklarına konstre olmuş çocuğa bahşetti.


"T-teşekkür e-ederim."


Sesinin böyle titrek çıkması karşısındakinin dolgun dudaklara olan konsantresini bozmuş ve gözlerine bakmasını sağlamıştı.


"Kuru bir teşekkür istemiyorum."


Jungkook'un sesi çok kararlı çıkıyordu. Jimin bu sesten korktu. Ne demek istiyordu? Başka nasıl teşekkür edebilirdi ki?

Jimin gözlerini Jungkook'un gözlerine kenetledi. Daha önce bu kadar derin bakan gözler görmemişti. Daha önce kimsenin gözlerine bu kadar yakından bakmamıştı.


Jimin, Jungkook'un uyuşturucu almadığı için böyle yaptığını düşündü. Fakat gözlerinin içinde uyuşturucu almadığına  dair hiç bir iz yoktu.


"N-ne demek istiyorsun?"


Jimin korkuyla Jungkook'un vereceği cevabı bekledi. Jungkook ise o an Jimin'in dudaklarını o kadar çok istiyordu ki karşısındaki bedenin korktuğunu çok geç farketti.


"Öp beni."


Jungkook içinden geçen 2 kelimeyi söyledi. Onu zorla öpmek istemiyordu. Bunu onun başlatmasını istiyordu.


Jimin gözlerini şaşkınca açtı. O iki kelimeyi idrak edebilmek o an için çok zordu. Defalarca aklında tekrarladı iki kelimeyi. Onu öpmesini istiyordu fakat neden?


Bir teşekkür böyle olabilir miydi? Daha önce kimseyi öpmemiş biri için kesinlikle bu bir teşekkür olamazdı. Fakat defalarca öpüşmüş bir insan için kısa bir teşekkürdü sadece.

Jimin sonunda ellerinin varlığını hatırlayıp Jungkook'un göğsüne yerleştirdi. Onu itmeyi denedi fakat çocuk bir santim bile kıpırdamadı.


Jimin'in tek kelime etmemesi ve itmesi Jungkook'u sinirlendirmişti. Jimin daha fazla güç kullanarak ittiğinde Jungkook onun bileğini yakaladı.


Daha sonra tekrar yaklaşmaya başladı. O yaklaştıkça karşısındaki küçük çocuğun kalp atış hızı nirvanaya ulaşıyordu.


Jungkook tam Jimin'in dudakları üzerinde durdu. Gözlerini zorlukla dolgun ve öpülmeyi bekleyen dudaklardan ayırıp korku dolu gözlere dikti.


"Sadece... bir teşekkür öpücüğü istiyorum senden. Fazla ileri gitmeyeceğim."


Jimin ona inandı. İnanmak istedi. Ona sadece bir teşekkür öpücüğü verecekti.


Jungkook için önemsiz bir teşekkür öpücüğü, Jimin'in ilk öpücüğü olacaktı.


Jimin ona yaklaşınca dudakları sürtünen ikili daha fazla bekleyemedi. Jungkook Jimin'in dudaklarına dudaklarını bastırdı. Hareket etmiyordu. Jimin'in dudaklarını aralamasını bir nevi izin vermesini bekliyordu.


Beklediği izin gerçekleşti ve Jimin dudağını araladı. İlk kez tattığı bu duygu onu heyecanlandırmıştı. Öyle ki kalbi sağır bir insanın kulaklarını delebilecek bir şiddette atıyordu.


Jungkook Jimin'in alt dudağını dudaklarının arasına hapsetti. Bu arada elini ince bilekten çekip ince bele yönlendirmişti. Diğer eli ise Jimin'in yanağını okşamakla meşguldü.


Jimin çok tecrübesiz olduğu bu konuda Jungkook ne yaparsa onu yapıyordu. Dudaklarını emen dudaklara karşılık veriyor karşısındakinin çok daha fazla istemesine sebep oluyordu.


Ellerini nereye koyacağını bilemeyen Jimin önceki yerini korudu ve ellerini uzun çocuğun göğsünden ayırmadı.


Jungkook daha önce hic böyle hissetmemişti. Karşısındaki çocuğun dudaklarını ne kadar öperse öpsün durmak istemiyordu. Dudakları üzerinde titreyen dolgun dudaklara doyamıyordu. 


Öpüşmeyi ilerletip dilini Jimin'in ağzına gönderdi. Karşısında afallayan çocuğu farkettiğinde onun bu gibi şeyleri pek denemediğini anladı.

Onu rahatlatmak amacıyla eliyle ince beli okşadı. Ve Jimin de dilini Jungkook'un ki ile buluşturdu. Jungkook bu andan inanılmaz haz alıyor, ileri gitmeyeceğini söylese de kendini durduramıyordu.


Elleri kontrolsüzce altındaki çocuğun sweatine gitti. Sweati sıyırıp elini sıcak karına koydu.


Jimin Jungkook'un haraketiyle titredi ve ona yaklaştı. Farkında değildi fakat şu an karşısındaki çocuğu tahrik ediyordu. Beline kayan eller onu okşadı.


Aynı zamanda dudaklarını nazikçe öpen dudaklar Jimin'in son noktası olmuştu. Yavaşça kendini Jungkook'tan çekip dudaklarını sessiz evde yankılanan şapırtı ile ayırdı.


Jungkook memnun olmamış gibi Jimin'e bakarken tekrar uzandı onu çağıran dudaklara fakat genç çocuğun kendini çekmesiyle dudakları yalnız kaldı.


"İleri gitmeyeceğini s-söylemiştin"

Jimin muhtemelen unutmuş olan çocuğa hatırlattı. Karşısında beklentiyle bakan çocuk onun için ne kadar sevimli gelse de bu Jimin için çok fazlaydı. Daha ileri gidecek cesareti yoktu.


Jungkook, öpülmekten şişmiş ve kızarmış dudaklara baktı. O an hissetti. Bu çocuğun dudakları uyuşturucu gibiydi.

Bir kere tattın mı asla bırakamayacağın ve devamlı isteyeceğin bir uyuşturucu gibi...

BAĞIMLI / JİKOOKWhere stories live. Discover now