38|Oyun başlasın Zeynep!

Start from the beginning
                                    

"Yakın arkadaşın?" diyen Kereme aldırmadan , Brunoyu içeri alıp , kapıyı kapatıyorum.Allahım , sen bizi Keremin gazabından koru , ölmek için daha çok genciz.Bruno rahat rahat gidip tekli koltuğa yayılırken , Kerem de beni kolumdan tutup , sorguya çekiyor.Zaten nolursa kabak bana patlıyor ya , yemin ediyorum günah keçisi oldum.

"Bir açıklama yapıcak mısın?" diyen Kereme gözlerimi kırpıştırıp , en tatlı surat ifademi takınıyorum.Tamam , aynısını Kerem bana yapsa yani şimdi onun evine arkadaşım markadaşım diyerekten bir kız gelip , böyle rahat rahat koltuğa yayılsa o kızın ağzını burnunu dağıtırım , hatta yetmez o saçlarını tek tek yolup , yediririm ona ,sonra Keremi süzen gözlerini çıkartıp eline veririm falan filan işte klasik şeyler(!)

"Yapıcam aşkım tabi yapıcam." dedim Keremin elini tutup , 'nolur sakin ol' bakışları atarken.Evet , biliyorum onu çok zorluyorum şuan , içeride oturan adamın kafasını gözünü patlatmamak için kendi kendini yiyiyor . Ama napıyım yani buna alışması lazım , herzaman etrafımda kızlarla dolaşamam ki.Burası harem değil Keremcim , dünya.Sırf kadınlardan oluşmuyor yani.Zaten ona kalsa beni böyle cam bir fanusa tıkıp , tüm gözlerden uzakta yaşatıcak , yani fırsatı olsa yapar valla beklerim ondan.

"Yap o zaman şimdi!"

"Tamam hayatım , yapıcam" dedim son heceyi uzatarak."Ama şimdi nolur biraz gülümse ve sorun çıkartma , tamam ?" Hıhı dercesine dişlerini sıkarak başını salladı , tamam biraz olsun ortamı yumuşattım hiç değilse dimi , bence bi alkışı hakettim.Rahatça koltuğa yayılıp , bacaklarını sehpaya uzatan Brunoya ters ters bakarak hemen karşısındaki koltuğa oturuyor Kerem.Ben de ikisinin arasındaki koltuğa oturup , birbirlerini süzmelerini izliyorum.Hadi Keremi anladım , sevgilim yani benim kıskanmakta son derece haklı , ama sen benim arkadaşımsın Brunocum yani bu bakışlar sana hiç yakışmıyor.

"Ee siz nerden tanışıyorsunuz ?" diyor Kerem elini çenesine götürüp , öne doğru eğilirken.Kendimi adam öldürüp , göz altına alınmış gibi hissediyorum valla.Evet Zeyno , olay olduğunda sen nerdeydin , maktülü nerden tanıyorsun ? falan derse de şaşırmıycam ben.Oooof.Valla of.

"Tiyatro" dedim aptal aptal gülümseyerek.Evet şuan aşırı derece yapmacığım ve eminim bu sahte gülümsememi hemen farketti kas yığınımız. "Tiyatroda tanıştık biz . Brunonun kız kardeşi benim rol arkadaşım "

"Zeynep ..." dedi Bruno bacaklarını sehpadan çekip , aynı Kerem gibi öne eğilerek."Gerçekten muhteşem bir oyuncu.Bayılıyorum ona" Kerem eliyle çenesini ovuşturup , gergin bir kahkaha atıyor.Bu kahkahanın anlamını çok iyi bilmeme rağmen , görmezlikten gelmeye çalışıyorum ama beceremiyorum işte.Bu kahkahanın anlamı ' bu ukala çenesini kapatmazsa , ben o çeneyi nasıl kapatacağımı biliyorum Zeynep' kahkası.Değişik bir uyarı sistemi işte.Kerem Bürsin alarmı gibi denebilir.

"Heeağ öyle mi ? Bayılıyorsun demek..."

"Hıhı" diyip gülerek tekrar geri çekiliyor ve bacaklarını rahat rahat sehpaya uzatıyor Bruno.Oh yayıl yayıl babanın evi değil mi ?

"Zeynep , içecek birşey var mı ?" diyen Brunoya göz ucuyla bakıp gülümsüyorum.Eveet , evimi sömürmeye gelmiş misafirlere bayılırım.Hayır ben yemek yemeye üşendiğim için mideme yemek takviyesi şeysine yarayan şu borulardan taktırmayı düşünmüş insanım , değil başka birine hizmet etmek , kendi ihtiyaçlarımı karşılamak bile zoruma gidiyor.

"Dolapta bira var , sen seversin" diyip Brunonun kaşlarıyla onaylamasından sonra içimden oflaya oflaya mutfağa gidiyorum.

----------------

HayalperestWhere stories live. Discover now