Sailor Moon Son 1 Sezon

21.Bölüm: Muhteşem Mezuniyet Töreni... Keiko Hala Kayıp.

Herkes olan biteni öğrenip beklemeye başlamış, hava iyice kararmış parti alanı bir sürü insanla dolmuştu. Şu ana kadar hiçbir şey olmamıştı. Bu sessizlik hiç normal değildi. Korkuyorlardı ama güçlülerdi. Bir arada olmaları onları güçlü kılıyordu. Saat 20:00 olmuştu. Işıklar sönmüştü. Sahne hazır... Seyirciler hazır...

Tek eksik Üç Işık'tı. İşte o anda sahne kararmış havai fişekler eşliğinde Üç Işık grubu belirivermişti.

İlk popüler oldukları şarkıyla konsere başlarken tüm okulu coşturmuşlardı. Kızlarda eğleniyordu. Çok mutluydular.

Mutlulukları bu gece son mu bulacaktı?
Hiçbiri bu partiyi böyle hayal etmemişti. Bir anda hayatlarına giren bir kız... Bir anda değişen hayatları ve onlar istemese de onlar için hazırlanmış yeni bir savaş. Bu savaş diğerlerine göre çok zorlu olacaktı. Herkes bunu biliyordu. Tomoko'nun ortalıkta görünmemesi kızları tedirgin ediyordu. Orada sadece kendileri yoktu. Bütün okul arkadaşları tehlikedeydi. Hiç bu kadar çaresiz kalmamışlardı.
Üç Işık grubu sahnede eski günlerindeki gibi fırtınalar estirirken herkes sanki hiç gitmemişler gibi tüm şarkılara eşlik ediyordu. Daha sonra sahneye yeni pop idolü adayımız Minako Aino çıktı. Tüm turnelerinde onlara eşlik etmişti. Oda kendine ait şarkılarını  seslendirdikten sonra Üç Işık ile düet yapmıştı. Zaman geçiyordu. Bir süre sonra sahnedeki ışık bir anda seyircilerin üzerine getirilmişti. Işık tüm salonu dolaşırken sonunda bir kişinin üzerinde kalıp onu gösterdi. Herkes ışığın gösterdiği kişiye baktı. Baktı ve baktı. Bu kişi Michiru'dan başkası değildi. Oda bu konserde olmalıydı. Eskiden beraber konser vermişlerdi ve çok beğenilmişti. Önce Michiru çıkmak istemese de ısrarlara daha fazla dayanamayıp kemanıyla sahnedeki yerini alırken kemanıyla adeta fırtınalar estiriyordu. Zaman
akıp gidiyordu ama hala hiçbir şey olmamıştı. Herkes tetikteydi. Sanki Tomoko onların zayıf bir anını kolluyordu.

Kızlar etrafa bakınırken Keiko'nun orada olmadığını fark etmeleri uzun sürmemişti. İşte bu olamazdı. Yoksa Tomoko gelip Keiko'yu götürmüş müydü? Hemen onu bulmaları gerekiyordu. Tüm okulu gruplar halinde aramaya başlarken parti sonlarına yaklaşıyordu ama kızlar
hala Keiko'yu bulamamıştı. Bu durum hiç hoş değildi. Keiko'yu bulmaları şarttı. Bugün hem mezun oluyorlardı hem de kazanmaları gereken son bir savaş vardı. Nasıl bir gündü bugün?

Biraz zaman geçmiş herkes bahçede
bir araya gelmişti. Önce kimin konuşacağı belli olmazken herkesten aynı soru nidaları duyuldu.

"Ne oldu?"
"Bulabildiniz mi?''
"Nerde bu kız?"

Sorular havada uçuşurken aranan kişi onları izliyordu. Ne zaman kendisini fark edeceklerini merakla bekliyordu. Daha fazla dayanamayıp seslendi.
''Kızlar sessiz olur musunuz?''

Ortamda yankılanan ses bir anda herkesi susturmuştu. Herkes sesin olduğu yere bakarken görmek istedikleri kişi aradıkları kişi tam karşılarında duruyordu. Keiko buradaydı ve yaşıyordu. Karşılarında durmuş onlara bakıyor, gülüyordu. Herkes bu duruma çok sevinmişti ama bu kadar saat nerede olduğunu da deli gibi bilmek istiyorlardı.

Kızlar hep bir ağızdan ''Neredeydin sen? Seni çok merak ettik. Nasıl bize haber vermeden ortadan kaybolursun?!'' diye bağırırken Keiko sakince ''Kızlar sakin olun haklısınız ama öyle olmalıydı.'' dediğinde bu sefer Usagi sordu. ''Bu da ne demek?''

''Siz konserdeyken bir ses kulaklarımda çınladı. Adımı sesleniyordu. Bu ses başta hiç tanıdık değildi ama o sesi dinleyip takip ettiğimde karşımda birini buldum.''

''Yoksa?''

''Evet, kızlar o ses Shou'ndu. İnanamadım... Rüya görüyorum sandım ama değildi. Bana iyi olduğunu haber vermek için gelmişti. Onu o şekilde görmek bile beni ne kadar sevindirdi anlatamam. Onu çok özlediğimi anladım.''