Bölüm 47

74.1K 3.1K 73
                                    


Bedirhan'ın arayıp çağırmasıyla Gökhan yanında başka bir polis memuruyla iki saat sonra anca gelebilmişti. Bu iki saat içinde Bedirhan çatık kaşlarıyla barut gibi bir sağa, bir sola yürüyüp durmuş ve etrafındaki herkesi yok saymıştı, buna Yaren'de dahildi. Öfkeliydi adam. Hakkıydı karısına bunca kötülüğü yapanı bilmek ama gelin görün ki kimse onu dinlemiyordu. Hepsi kötü bir şey yapmasından korkuyorlardı.

Gökhan'ın gelmesiyle umutlanan Bedirhan onun karısının yanına girip kendisini içeri almamasıyla daha da bir öfkelendi ama elinden yine bir şey gelmedi. Sabırla beklemekten başka çaresi yoktu.

Yarım saat sonra arkadaşı ve diğer polis memurunun odadan çıkmasıyla heyecanla Gökhan'ın yanına gitmişti ama yine eli boş kalmıştı. Çünkü arkadaşı yüzüne bile bakmadan Ahmet babasının elini öpüp kimseye de tek kelime etmeden evden çıkmıştı.

Elleri öfkeden yumruk olan Bedirhan derin bir nefes alıp verip hemen onun peşinden koşarak inmişti aşağıya ve Gökhan'ın, apartmandan çıkar çıkmaz hemen önünü kesti arkasından gelen Emir'i umursamadan.

Gözleri öfkeden kararan Bedirhan dişlerinin arasından, "Söyle kimmiş?" diye tısladı arkadaşına.

Yüzünde pis bir sırıtmayla yanındaki polis memuruna başıyla gitmesini emreden Gökhan gözlerini arkadaşına çevirip, "Duydum ki arabanın camına dalmışsın. Arabadaki hasar büyük değildir inşallah?" dedi gür sesiyle ve güldü.

Arkadaşının dalga geçmesiyle iyice gerilen Bedirhan, "Gökhan!" diye gürledi. Gökhan'ın bu alaycı tavrını kaldırabilecek durumda değildi şu an. Onun hep böyle şakacı olduğunu biliyordu ama mesele önemliydi ve şaka kaldıracak durumda hiç değildi ve, "Kim yapmış bunu karıma?" diye bir kez daha sordu.

Yüzü daha ciddi bir hal alan Gökhan, "Sanane." dedi tek kaşını kaldırarak. Arkadaşının öfkesini anlıyordu ama söyleyemezdi. Hem onun kötü bir şey yapmasını istemiyordu, hem de Yaren'e söz vermişti adam. Yaren'i ilk Bedirhan'la düğünlerin de görmüş ve arkadaşı için çok mutlu olmuştu. Fakat o gün gördüğü Yaren ile bugün gördüğü Yaren arasında dağlar kadar fark vardı. Bugün gördüğü yavrusunu kaybetmiş perişan bir anneydi. Bu duruma çok üzülmüştü ve Kadir denen iti bulmak için elinden gelen her şeyi yapacaktı.

"Ulan delirtme de söyle kim kıymış benim karıma?" dedi ve hızla arkadaşının yanına gidip yakasından tuttu Bedirhan. Dayanma gücü kalmamıştı artık. Karşısındaki eski arkadaşı bile olsa dayanamıyordu. Öfke dört bir yanını sarmışken gözünü karartmıştı genç adam. Kendini o kadar çok kasmıştı ki yüz hatları gerilmiş ve gözleri kızarmıştı.

Bedirhan'ın bu tavrıyla sabırlı olmaya çalışan Gökhan ellerini arkadaşının yakasındaki bileklerine götürüp sıkıca tuttu ve gözlerinin içine bakarak tehlikeli bir ses tonuyla, "Sen bu işten uzak duracaksın bende işimi yapacağım! Senin karın benim bacım ve ben bu işin peşini bırakmayacağım. Bulacağım karına bunu yapanı.." dedi kararlı bir şekilde. Bu bir nebi tehditti rahat durması için ama Bedirhan onu dinlemeden, "Gökhan!" diye bağırınca adam onu sertçe geriye itti ve yakalarını düzelterek, "Söyle bebeğim Gökhan ben oluyorum.." dedi sırıtarak.

Geri itilen Bedirhan dengesini kaybetmeden ayakta durabildi. Sinirle saçlarını çeken adam arkadaşının alay yüklü cümleleriyle, "Ah sikerim ulan belanı!" diye gürledi bir kez daha.

Yüzündeki sırıtma daha da büyürken Gökhan bakışlarını sessizce kenarda durmuş kendilerine bakan Emir'e çevirip, "Duydun mu lan küfür etti bana, hem de iş başındaki bu yakışıklı amire. Yani diyor ki kaşınıyorum gel kaşı beni sonra da al nezarete götür.." diyerek bu sefer de bakışlarını Bedirhan'a çevirip, "Fark etmedim sanma geldiğimden beri benden uzak duramıyorsun nedense artık." dedi göz kırparak.

Yaren'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin