Bölüm 24

146K 5.8K 221
                                    


İki saat nasıl geçmişti hiç bilmiyordu Yaren. Hayal ettiğinden bile güzel geçen bir günün sonunda kanın dökülmesi her şeyi mahvetmişti. Emir abisini arayışı, ambulansın gelmesi ve Bedirhan'ın ambulansta bilincini kaybetmesi hepsi o kadar hızlı olmuştu ki Yaren ne yapacağını şaşırmıştı. Yüreğindeki acı o kadar büyüktü ki anlatmaya kelimeler yetmezdi. Sevdiği adam onun yüzünden yaralanmıştı. Ağladı. Hem de çok ve halen de ağlıyordu. Bedirhan'ı doktorlar içeri almıştı ve yarım saat geçmeden Emir, Demir, Filiz ve Ahmet baba gelmişti. Hepsi üzerinde düğünden kalma kıyafetlerle telaşla gelmiştiler hastaneye.

Ve şimdi bekliyorlardı. Yaren oturduğu sandalyede sessizce ağlarken etrafındaki erkekler çatık kaşları ve sert bakışlarıyla öfkelerini gösteriyorlardı. Bedirhan'ın yarasının büyük olmadığını bildikleri için en azından içleri rahattı.

Yaren'in oturduğu yerin tam karşısında sandalyede oturan Ahmet baba öfkeyle, "Kim yapmış lan bunu oğluma?" diyerek gürledi. Sesi boş koridorda yankılanmıştı. Hastaneye adım attığından beri sessizdi yaşlı adam. Oğluyla ilgili bilgi alıp bir köşeye oturmuştu ama artık içinde taşmak üzere olan öfkesine engel olamıyordu. Kim oğlunun canına kıymak isterdi ki? Kim buna cüret ederdi? Elleri yanında yumruk olurken beklentiyle Emir ve Demir'e baktı.

Babasının sert bakışlarına aynı sertlikle bakan Emir gözlerini biran köşede ağlayan Yaren'e çevirip sonra tekrardan babasına döndü ve, "Kadir ve diğeri.." dedi sadece babasının duyacağı bir sesle. Hastaneye geldiği an Yaren'i kollarının arasına almıştı ve kızın 'benim yüzümden' diye ağlamasıyla sormuştu ona ve neler olduğunu öğrenmişti. Onun bir suçunun olmadığını elbet biliyordu hatta bunu ona kaç defa söylemişti Emir ama Yaren dinlemiyordu ve durmadan ağlıyordu.

Duyduğu isimle ağzından bir küfür kaçıran yaşlı adam homurdanarak bakışlarını Yaren'e çevirdi. Güzel kızı kanlı gelinliğiyle bir suçlu gibi köşeye oturmuş ağlıyordu. Gelen geçenlerin bakışlarını hemen üzerine çekiyordu. Kızın bu hali yüreğini sızlattı. Filiz'in kocasıyla aşağı çay almak için inmesiyle tek başına kalmıştı Yaren kimsesizler gibi ve Emir ve kendisi unutmuştu onu. Hızla ayağa kalkan yaşlı adam hemen kızının yanındaki boş yere oturdu ve göğüsüne çekti.

Başta tereddüt etsede hemen yaşlı adamın beline sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladı Yaren'de.

Yaren'in bozulmuş saçlarını okşayan yaşlı adam başını eğdi ve kızın kulağına, "Senin bir suçun yok sakın kendini suçlama. Allah'a bin şükür Bedirhan'da sen de iyisiniz, daha kötüsü de olabilirdi." dedi.

Bu sözlerle daha şiddetli ağlamaya başlayan Yaren kendisini durduramıyordu. Yaşlı adamın sözleri içini rahatlatsa da suçluydu işte. Kadir ve Mert'i o sarmıştı Bedirhan'ın başına.

"Yeter Yaren ağlama. Bedirhan kendine gelir gelmez bizim ağzımıza.." dedi Emir ve Ahmet babasının öldürücü bakışlarını görünce, "Anladın sen.." deyip gülümsedi. Yaren'in Ahmet babasına sarılıp ağlamasına dayanamayan Emir hemen yanlarına gelmişti.

Gülümsemeye çalışan Yaren yaşlı adamın kollarından ayrılıp göz yaşlarını sildi. Bu aileyi gün geçtikçe daha da çok seviyordu. Kendini suçlayacaklarını zannederken onlar gelip onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Bu insanları tanıdığı için ne kadar şükür etse azdı. Kimsesiz kaldığı an bu insanlar ona aile oluvermişti. Artık o da bu ailenin bir parçasıydı ve bunu artık rahatlıkla söyleyebiliyordu çünkü bunu hissedebiliyordu. Bu aileye ait olduğunu, günden güne daha da bağlandığını biliyordu.

Yaren'imWhere stories live. Discover now