Bölüm 19

140K 5.8K 478
                                    


Çok uzun bir zamandan sonra çok güzel uyanmıştı Bedirhan. Kalbi açıklık kazanan sevdasıyla rahattı. Kuş kadar hafif hissediyordu kendini. Kötü düşünceler her zaman ki gibi üşüşmek için fırsat kollasada o fırsatı bu sabah onlara vermeyecekti. Bugün sevdasının verdiği farkındalıkla uyanmıştı. Bugün yüreği ferahtı. İçinde yeni anlam kazanmaya başlayan bu duyguya alışacaktı.

Islık çalarak mutfakta çayını demlemiş, kahvaltısını hazırlamıştı. Her zaman olduğu gibi taze ekmek almak için hemen evden çıkmıştı. Mahallede yürüyerek fırına giderken telefonunu elinden bırakmıyordu. Yaren mesaj yollar diye içinde garip bir heyecanla bekliyordu. Bu heyecan onun için bir ilkti ve çok güzeldi. Sevdiğinden gelecek bir mesajla bile ne hale gelmişti adam. Kırk yıl düşünse bu hale geleceği aklına gelmezdi.

Fırına az bir mesafe kala bir kaç adım önünde yürüyen iki gencin konuşmaları dikkatini çekti. Duyduklarıyla bir eli hızla yumruk olurken diğer eli de telefonu kıracakmış gibi sıkmıştı.

"Oğuz geçen burada bir adamla güzel bir kız gördük ya.."

"Evet ne olmuş?"

"Kimdi onlar? Yani o güzel kız kim biliyor musun? Bir türlü çıkmıyor aklımdan..."

"Bedirhan abi ve onun misafiri. Yaren'di adı galiba ama şey.." diyerek kızın Bedirhan abisiyle evleneceğini söyleyecekti Oğuz ama kuzeni hemen atılarak sözünü kesip, "Kız yani Yaren bekar mı? Bir bilgin var mı? Konuşsam mı?" diye sordu heyecanla.

Duyduklarıyla iyice öfkelenen Bedirhan bir kaç adım atıp iki gencin arkasından sert ve ürkütücü bir ses tonuyla, "Aklını alırım lan senin. O güzelin başı bağlı. Benim! Eğer bir daha benim karımın adını ağzına alırsan seni öldürürüm." diye tısladı tehlikeli bir şekilde kendine doğru dönen iki adama. Bu çocuk kim oluyordu da Yaren'i istiyordu? Yaren onundu artık ve bunun dönüşü yoktu!

Oğuz mahcup bir şekilde, "Kusura bakma abi kuzenim burada yaşamıyor, yeni geldi bilmiyordu.." dedi.

Dik, heybetli duruşundan ödün vermeden bir dağ gibi dikilmişti karşılarına Bedirhan. Öfkeden alev almış gözlerle baktı iki gence ve, "Burada sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyorsa dediklerimi aklına kazısın yoksa kendine bir mezar kazsın beni yormasın?" deyip yanlarından hızla geçti.

Öfkesi geçmek yerine artıyordu sanki attığı her adımda. Çocuk yeni gelmiş olabilirdi ama nasıl onun Yaren'ine göz koyardı? Başka kız mı kalmamıştı mahallede sanki..

"Yaren benim." diye çocuklar gibi homurdandı. İlk defa birini bu kadar çok sahipleniyordu. Hayatı boyunca babasından başka kimseye bu kadar çok değer verdiğini, hele de bir kadına asla hatırlamıyordu. Aklına dün gece Ahmet babasının dedikleri gelince olduğu yerde donup kaldı.

"Sen bir evlen sonra konuşuruz bunları oğlum henüz hiçbir şeyi değilsin. Yarın ne olacağı da belli değil. Nikahına alana kadar Yaren sadece benim kızım."

"Siktir!" diye yüksek sesle konuştu. Kendini toparlayıp hızla yönünü fırına değil camiye çevirdi Bedirhan. Kararını vermişti Yaren Allah katında da karısı olacaktı hem de hemen bugün. Düğün günü planlamıştılar imam nikahını ama duyduklarından sonra o nikah bugün olacaktı. Yaren bugün karısı olacaktı.

Salonda kurduğu kahvaltı masasına geçmek için mutfaktan çıkan Yaren kapının çalmasıyla yönünü oraya çevirdi. Israrla çalan kapıyı açınca karşısında Bedirhan'ı görünce telaşlandı, "Bedirhan? iyi misin?" diye sordu. Tüm gece Bedirhan aklından çıkmamıştı. Ateşi tekrardan çıktı mı diye düşüne düşüne sabah etmişti Yaren. Kahvaltıdan sonra da zaten yanına gidecekti ama onu şimdi karşısında görünce panikledi birden. O kadar çok şaşırmıştı ki Bedirhan'ın arkasındaki hocayı bile fark edememişti.

Yaren'imWhere stories live. Discover now