Sehun, Baekhyun'un dudağını emmeye başladığında Baekhyun da aynısını yaptı. Şuan aralarındaki tek iletişim şehvetti.

Sehun dudaklarını ayrılıp kafasını Baekhyun'un boynuna gömdü. Baekhyun, Sehun'un boynunu emmesine izin verirken hızla ellerini Sehun'un beyaz tişörtüne attı. Yavaşça sıyırdığında beyaz beden adeta spordan yeni çıkmış gibi terle kaplıydı. Bu da onu fazlasıyla seksi gösteriyordu.

"S-Sehun" Baekhyun inlercesine söyledi. "Fazla ileri gitme-meliyiz." Sesi parça parça geliyordu. Fazlasını istiyordu ama bu kadar çabuk teslim olmamalıydı. Sehun onu dinlemek yerine Baekhyun'un bordo tişörtünü çıkartıp kenara koydu. "Sehun d-dur" Baekhyun'un bir özelliği vardı. Yalan söylediği zaman hep suratı buz gibi olurdu.

Sehun ellerini Baekhyun'un yanaklarına koyup vücut ısılarının birbiriyle buluşmasını sağladı. "Yalan söyleme bana Baekhyun. İstiyorsun." Sehun kendinden emin bir şekilde söylediğinde Baekhyun'un yanakları daha da ısınmaya başlamıştı.

Baekhyun gözlerini Sehun'unkilerle birleştirip aniden dudaklarına yapıştı. Sert hareketlerle öpüyordu. Yaptığından hiç pişman değildi. Sevgilisiyle zaten bir gün boyunca konuşmamışlardı.

***

Üstleri tamamen çıplak kaldığında Baekhyun özlemle Sehun'un bedenini inceledi. "Seni özledim." Baekhyun, fısıldayarak söyledikten hemen sonra bedenlerini birleştirdi. Saate bakmıyorlardı. Prova için beş dakika kalmışlardı.

Baekhyun tam dudaklarını buluşturacaktı ki telefonları çaldı aniden. "Efendim hyung."

"Biz geliyoruz üstünüzü giyinin provaya gitmemiz lazım" Sehun'un duyduklarıyla birlikte yüzü düşmüştü. Tam yerindeyken bunu söylemeleri Sehun'u üzmeye yetmişti. Hızla üstünü giyinip Baekhyun'un da kıyafetlerini giydirdi.

Baekhyun da en az Sehun kadar üzülmüştü. Biran önce provayı bitirip otele geri dönmek istiyorlardı. Xiumin ve Chen kapıyı açtıklarında suratlarında muzip gülümsemeler vardı.

"Neden orova yapmak zorundayız!" Baekhyun resmen gürlemişti. "Çünkü yarın konser var Baekhyun" Xiumin göz devirerek ikilinin tuvaletten çıkışını izledi. "Neler yaptınız?" Chen merakla sorduğunda kendine devrilen iki çift gözler karşılaştı.

"Ne ama merak edemez miyim? Bu benim doğal hakkım!" Chen kendini korumaya geçtiğinde Xiumin sırıttı. "Geç kalacağız hızlı olun." Sehun soğuk ses tonuyla söyleyip adımlarını hızlandırdı. Şimdi mecburen arkadakiler de ona yetişmek zorundaydılar.

***

Baekhyun yatakta uzanmış Sehun'un eşyalarını kendi odasına taşımasını bekliyordu. Birbirlerinden çok uzun süre -Bir gün- ayrı kalmışlardı. Evet normal bir insan için bu süre fazlasıyla kısa olabilirdi ama bu demek olmuyordu ki Baekhyun ve Sehun için de kısa olacaktı. Hiç de bile kısa değildi.

"Bir an gelemeyeceksin sandım Sehun" Baekhyun sıkıntılı bir tonda söyleyerek gözlerini kapattı. "Üzgünüm eşyalarım etrafa dağılmıştı." Sehun eşyaları odanın bir köşesine bırakıp yatakta kendini bekleyen sevgilisinin yanına gitti. Çoktan işi kolaylaştırıp üstündekileri çıkarmıştı bile. "Çok isteklisin galiba? Hazırlanmışsın bile." Sehun dalga geçer tonda söyleyerek doğruldu ve tişörtünü sıyırdı.

"Evet çok istekliyim. Seni özledim Sehun." Baekhyun'un sesi inleme gibi çıkmıştı. Sehun'un bedeni güneye kırmızı alarm yollarken Sehun sadece yerinde oturmakla yetindi. "Göster o zaman nasıl özlediğini. Böylece ben de bilebilirim değil mi Baek?" Sehun'un oyunu gayet açıktı.

Baekhyun'un en nefret ettiği şeyi yapıyordu. "Bunu yapmak zorunda mıyım?" Baekhyun masumca sorup dudak büktü. "Evet zorundasın hadi bekliyorum." Sehun sırtını yatağın başlığına yaslayıp beklemeye koyuldu. Baekhyun yattığı yerden doğrulup Sehun'un bacaklarını saran siyah dar kot pantolonu ince bacaklardan sıyırdı. Sehun'un bacakları uzun ve seksiydi. "Bacakların neden bu kadar güzel Sehun?" Baekhyun okşayarak sordu.

"Baekhyun bence işine koyul. Çok geç kalamayız yarın konser var hatırlatırım. Erken kalkmamız lazım." Sehun uyarısını yapıp yalandan öksürdü. "Çok kötüsün Sehun!" Baekhyun göz devirip aralarındaki son engeli çıkardı. "Son kez soruyorum mecburum değil mi?" Baekhyun tekrar dudak büzdü. Sevimli olup Sehun'u vazgeçirmek istiyordu. Fakat Sehun, Baekhyun'un bu sevimli davranışlarından hiç etkilenmiyordu. Hele ki bu tür bir zaman içerisindeyken.

"Tamam be yapıyorum." Baekhyun işine geri döndüğünde Sehun kazandığı zaferle gülümsedi.

***

"Please don't doubt my love for you, it's the only yhing I'm sure of."

Birbirimizden şüphe duymamız iyi midir kötü müdür? Baekhyun her zaman kötüyü getiriyordu aklına. Kötü şeyler düşündüğü için başına hep kötü şeyler gelecekti. Kim bilir bu kötü şeyler ileride onu delirtecek duruma gelebilirdi. İki insanın aşkı illa sonsuza kadar sürmesi gerekmez. Baekhyun bunu öğrenecekti.

---

Bölüm Sonu

---

사랑해 (SEBAEK FanFic)Where stories live. Discover now