~16. Bölüm~

1K 63 38
                                    

Y/N: Kötü olduysa ve yazım yanlışları varsa affedin

Odanın önüne geldiğimizde istemsizce heyecanlandım. Ama bugün olmazdı. Yarinki konserde canı fazlasıyla acırdı. Ve aramızda sadece sekse dayalı bir ilişkinin olmasını istemiyordum. Birbirimizi sevdiğimiz, fanların içerisinde bunu fazlasıyla belli edebileceğimiz, birlikte tatile gidip eğlenebileceğimiz bir ilişki istiyordum.

Çünkü bana göre 'aşk' kelimesinin tanımı buydu. Ve en doğru olanı da buydu. Eğer bir gün Baekhyun hyung da beni severse en çok istediğim şey aramızdaki ilişkiyi fanlarımıza söylemekti.

Bunun sebebi zaten fazlasıyla belliydi. Kim isterdi ki sevgilisiyle ilişkisini gizli yaşamayı? Biliyorum Koreli netizenler ve halk fazlasıyla abartılı tepki verecekti. Bu her zaman oluyordu zaten.

Bir kız ve erkek çiftin ilişkisi çıksa bile bunu sonuna kadar abartıp kıza "orospu" damgası vuranlar vardı. O an o kızın yerine kendilerini koyamıyorlardı. Birçok insan empati kelimesini bilmiyordu bile.

Sırf bu yüzden onlara bunu kanıtlama isteğiyle doluydum. Sevgili olan çiftin orospu damgası yemeye hakkı olmadığını o geri zekalılara kanıtlayacaktım.

"Sehun ne düşünüyorsun bir saattir? Kaç defa seslendim duymadın?" Baekhyun hyung koluma sinirle vurup söylediğinde kendime döndüm.

"Hiç. Beynimi kurcalayan şeyler var. Onları yok etmeye çalışıyordum. Sen ne diyecektin hyung?" Sesim çok durgun çıkmtı. Normalde de böyleydi zaten.

Falza konuşmaktansa az konuşmak daha mantıklıydı. "Karnım ağrıyor benim galiba yemeği fazla kaçırdık demiştim ama duymadın. Şimdi o aklını kurcalayan şeyleri bana anlatmaya ne dersin?" Baekhyun hyung başta sinirli ses tonuyla cümleye giriş yapsa da sesi sonradan normale döndü.

"Daha beynimdeki beni rahatsız eden düşünceleri anlatacak kadar yakın değiliz hyung" üstümdeki kıyafetlerden kurtulmaya çalışırken söyledim.

"Nasıl yakın değiliz Sehun? Ben senin abinim sonuçta." Baekhyun hyung kesinlikle ne söylediğini bilmiyordu. Veya düşünmeden söylüyordu. Başka bir açıklaması yoktu çünkü.

"Ah doğru abimsin. Bu yine de sana anlatacağım anlamına gelmiyor. İyi uykular hyung" hyung kelimesini biraz daha sert söylerek yatağa attım kendimi.

Nedense fazlasıyla yorgun hissediyordum. Ayaklarımın uç kısmındaki yorganı kafama kadar çekip gözlerimi kapattım. Baekhyun hyung iç çekti. Bu sefer hatayı yine bana atamazdı çünkü hatalı olan ben değildim oydu.

"Sehun sence biraz abartmıyor musun?" Baekhyun hyung bıkkın bir sesle söyleyip yanıma yattı. Gerçekten de abarrtığımı mı düşünüyordu? Sadece kahkaha atıp gözlerimi kapatım. Cevap vermeyecektim.

"Sehun cevap ver bana!" Baekhyun hyung tahmin ettiğim gibi sesini yükseltti. Hep böyleydi zaten. Birisi ona cevap vermeyince sesini yükseltiyordu.

"Hyung söylediğin kelimelere ve cümlelere lütfen bundan sonra dikkat et insanların kalbini kırabiliyorsun" sinirden ne söyleyeceğimi bilemeyerek sadece gelişi güzel bir cümle söyledim. Ne kadar mantıklı bir cümle kurmuştum bilmiyorum.

Benim onu sevdiğimi bilmesine rağmen bana abinim dedi... Gerçekten hislerim onun için bu kadar mı önemsizdi?

"Sehun ne söyledim? Bunu bana söylemezsen nereden bilip kelimelerime dikkat edebilirim?" Baekhyun hyungun elini saçlarıma atıp yavaş yavaş okşarken söyledi.

"Hyung seni sevdiğimi bile bile niye abim olduğunu söylemeye devam ediyorsun? Sadece hislerimden nefret etmemi sağlıyor." sesim sanki ağlayacakmışım gibi çıktı.

사랑해 (SEBAEK FanFic)Where stories live. Discover now