36. Bölüm

311 19 3
                                    

Konser için üç kere kısa aralıklarla prova yaptıktan sonra son provaya yarım saat kalmıştı. Hepsi kendilerine ayrılan odada farklı yerlerde oturuyordu. Xiumin ve Chen hariç.

"Bu planımız işe yarayacak değil mi?" Xiumin belirledikleri yere doğru ilerlerken yanında kendinden gayet emin duran Chen'e sordu.

"Hyung eminim. Şimdi planımızı son kez tekrarlıyorum. Sen Baekhyun'a içecek almak için dışarıya seninle birlikte gelmesini söyleyeceksin. Ben de Sehun'a gel diğer gruplarla konuşalım diyeceğim. En son ikimiz de kimsenin yerini bile bilmediği tuvalete götüreceğiz ikisini. Anlaştık mı? Sonra da görevlilerden aldığımız anahtarla onları kilitleyip bir buçuk saat sonraki provaya beş dakika kala çıkartacağız." Chen son kez tekrarladıktan sonra ikili ayrı zamanlarda diğerlerinin yanına döndüler.

"Baekhyun kaldır o koca götünü kahve almaya gidiyoruz." Xiumin odaya neşe içerisinde girdiğinde Baekhyun sadece göz devirdi. "Neden ben hyung git Yixing'i götür yanında!" Baekhyun sızlanarak telefona geri döndü.

"Hemen buraya gelmezsen yemin ederim Instagram hesabı açar ne kadar komik resmin varsa seni etiketleyerek paylaşı-"

"Tamam hyung konuşmayı kes de yürü" Baekhyun oturduğu yerden fırlarken Sehun ile göz göze geldiler. Baekhyun ne kadar pişman olsa da sessiz kaldı.

---

"Jongdae hyung nereye gidiyoruz?" Sehun merakla sorduğunda önünde onu beklemeden yürüyen Chen'e yetişmeye çalışıyorlardı. "Sehun sana bir şey soracağım" Chen aniden durduğunde Sehun az kalsın onun üstüne çıkıyordu. "Sor"

"Seni kimsenin uğramadığı tuvalete götürüyorum Minseok hyung da Baekhyun'u getirecek oraya. İkinizin ardından kapıyı kilitleyeceğiz çıkmaması için. Baekhyun'a kendini affettirebilecek misin?" Chen emin olamayarak sordu.

"Yaparım hyung. Eminim kendimden." Sehun'un yüzü asılmıştı. "O zaman yürü birkaç dakikaya onlar da gelecek" Chen tekrar adımlayarak köşeyi döndü ve karşısına çıkan tuvaleti gösterip "İçeride bekle. Baekhyun'u da oraya getirecek ve kapıyı arkanızdan kilitleyeceğim." Chen saklanarak Sehun'un içeri girmesini bekledi.

Sehun içeriye girip kabinlerden tekinde dikildi. Baekhyun'un sesi tuvalete dolmuştu. Gelmiş olmalıydılar. "Minseok hyung neden buradayız?" Baekhyun korku dolu sesle sordu.

"Sehun ile aranızda düzeltmeniz gerekenler var." Minseok Baekhyun'un diyeceği şeyi beklemeden direk içeri itledi ve arkasından kapıyı kilitledi.

"Hyung! Şu kapıyı derhal açar mısın? Minseok hyung!" Baekhyun çığlık çığlığa bağırdığında Sehun kabinden çıkmak yerine daha da içeriye girdi.

"Sehun çık saklandığın yerden!" Baekhyun resmen öldürecek gibi bakınıyordu etrafa. "Hangi cehennemdesin lanet olası!" Baekhyun sinirle bağırdı.

Sehun birkaç saniye daha durduğu yerde durup Baekhyun'un bağırışlarının kesilmesini ve biraz da olsa sakinleşmesini bekledi.

Baekhyun'un sesi tamamen kesildiğinde Sehun usulca saklandığı kabinden çıktı. "Baek" sesi fısıltı gibi çıkmıştı. "Sehun çıkar bizi buradan" Baekhyun, Sehun'a hüzünle bakarken söyledi.

"Hayır çıkarmayacağım. Konuşmamız gerek." Sehun kendinden emin bir şekilde söylediğinde Baekhyun çok yavaş hareketlerle oturduğu köşeden kalktı.

"Ne konuşacağız?" Sesi çok ciddi çıkmıştı. Sehun birkaç saniye öylece baktıktan sonra hızla Baekhyun'un dudaklarına yapıştı. Baekhyun'un eğer onunla gerçekten ayrılmak istiyorsa ona karşılık vermeyeceğini biliyordu Sehun. Fakat Baekhyun vermişti.

사랑해 (SEBAEK FanFic)Where stories live. Discover now