사랑해 (SEBAEK FanFic)

~18. Bölüm~

Yurda döndüğümde beni karşılayan tek şey suratıma patlayan konfeti oldu. "Neden yine suratıma konfeti patlattınız?" bıkkın bir ses tonuyla söyleyip kendimi salona attım. Ortada hepimize yetecek büyüklükte bir pasta vardı. Cidden neyin kutlaması diye düşünmeye başlayacağım sırada "Baekhyun ile çıkıyormuşsunuz!" Kai bağırıp üstüme atladığında Baekhyun hyung yanımıza gelip Kai'yi kulağından yakaladı.

Kai isyan ederek üstümden çekilmek zorunda kalırken "Bana. Bir. Daha. İsmimle. Hitap. Edersen. Bacaklarını. Kırarım. Sevgili. Kai. Ve. Ayrıca. Sevgilime. Bir. Metreden. Fazla. Yaklaşma. En. Son. Yaklaştığında. Ne. Olduğunu. Gördüm." her bir kelimeye özellikle bastırarak söyledi.

Gerçekten komik durdu. Sanki nefes darlığı çekiyormuş gibiydi. Onun beni ilk defa kıskanmış olması tam olarak üç dakika sonra beynime yıldırım gibi düşerken zıplayarak Baekhyun hyungun üstüne atladım. İkimiz birlikte koltuğa düştüğümüzde bana 'Ne yapıyorsun geri zekalı?' bakışları atsa da onu umursamayıp daha da sıkı kucakladım.

Diğerleri benim bu halime gülse de ben onları umursamamaya çalıştım. Tabi ki sarılacaktım. Ben sarılmayacaktım da kim sarılacaktı be?

***

"Sehun beni izlemeyi kesip uyur musun? Yemin ederim ki göz bandını gözlerine yapıştırıcı ile yapıştırırım bir daha göremezsin. Hep uyku modunda gezersin" Baekhyun hyungun komik tehdidi ile kıkırdayıp dudaklarına minik bir öpücük kondurduktan sonra ona sırtımı dönüp gözlerimi kapadım.

Sanırım biraz dinlenmekten zarar gelmezdi. Yarın provalar için şirkete gidecek akşam da Xiumin hyung, Chen hyung, Chanyeol hyung, Kai, Baekhyun hyung ve ben spor salonuna gideceğiz. Fazlasıyla yorucu bir gün olacağı için fazla enerji gerekirdi.

Baekhyun hyung arkamdan bana biraz daha sokulup kolunu belime doladığında tamamiyle gözlerim kapandı.

***

"Sehun. Hadi kalk. Şirkete gideceğiz. Yoksa geç kalacaksın." Baekhyun hyung her bir kelimesinden sonra dudağıma minik öpücükler konduruyordu. Onun bu haline gülümseyip gözlerimi açtım ve ani bir hareketle üstüne çıktım. Dudaklarımı kulağına yaklaştırıp "Sanırım birileri sabah sabah kaşınıyor. Gitmeden önce acımı çıkarırım bak." fısıldayarak söyledikten sonra yataktan kalkmak için atak yaptım.

O sırada göz kırpmayı da unutmadım. Benim bu hareketimle sırıtıp beni takip etti. Her seferinde banyoya gideceğim zaman benimle birlikte geliyordu ya da orada oluyordu zaten. Bu sebeple alışmıştım artık.

Kafaya pek fazla takmıyordum. Banyonun kapısını açıp girdiğimde en son giren kişi her kimse banyonun ışığını açık bırakmıştı. Göz devirip aynanın önüne geldim. Her sabahki gibi yüzümü yıkadıktan sonra fırçalarımızın durduğu yerden kendi fırçamı aldım ve biraz da diş macunu sürerek dişlerimi fırçalama işlemine başladım.

***

"Hyung şu hareketleri biraz düzgün yapacak mısınız? Sabahtan beri pratik yapıyoruz ve hepsinde de biriniz gevşek davranıyorsunuz. Biraz toplanın" sinirle müziği durdurup söylediğimde hepsi suratlarındaki pişmanlık ifadesiyle kafalarını önlerine eğdiler.

Kai ve benim dans hareketlerini özenle yaptığımızı bildikleri halde cıvık davranıyorlardı. Bir dahaki sefere onları yanımızda getirmemeyi aklımın kenarına yazıp şarkıyı tekrar başlattım.

Yeni çıkan şarkımızın hareketlerini kadar da zor değildi aslında. Buna rağmen yoruluyorlarsa...

***

Spor salonunun önünde duran arabadan inip hızlı adımlarla binanın içerisine girdim. Diğerleri de benim yaptığımı yaptı. Bu saatlerde genelde etrafta fanlarımız olurdu.