-102-

7.1K 289 44
                                    

Merhaba, ben geldim. Nasılsınız? Umarım iyisinizdiiir. Öncelikle birşey söylemek istiyorum. Ben yorumlarınızın hepsini görüyorum. Ve beni acayip derecede mutlu ediyorsunuz. Size bilerek cevap vermediğimi falan düşünmeyin sakın. Benim zamanım pek olmuyor ve girip cevap veremiyorum. Şu sınavı bir atlatayım elimden geleni yapacağıım. Siz lütfen yorum yapmaya devam edin. Hepinizin duyguları o kadar komik ki, bu gerçekten beni güldürüyor smdfkdm moral oluyorsunuz :D Umarım bu bölümüde beğenirsiniz, iyi okumalar Xx

-2 Hafta Sonra-

Televizyon karşısında önümde büyük bir tabak dolusu patlamış mısırla oturmuş film izliyordum. Oturduğum yerde hafifçe kıpırdandım. Gün geçtikçe büyüyen karnım, beni biraz daha rahatsız ediyordu. Rahatça ayağa kalkamıyor, yapmak istediğim şeylere engel oluyordu. Beni zorluyordu. Elbette ki böyle olacağını biliyordum ama zamanın bu kadar çabuk geçeceğini düşünmemiştim.

Bebeğim sağlıklıydı ve sorun yoktu. İki hafta önce, Louis ile geçirdiğimiz o güzel yemekten sonra ki gün doktordan randevu almıştık. Ertesi gün ise doktora giderek bebeğimizin durumunun nasıl olduğunu öğrenmiştik. İyiydi. Ve bu bizi mutlu etmişti. Doktora gitmeliyiz diye söylenen Louis doktordan sonra çenesini kesmeyi başarmıştı. Ama asıl şey bundan sonra başlamıştı. Doktor bize bebeğin cinsiyetini öğrenebileceğimiz zaman için, randevu vermişti. Louis o dakikadan beri günleri saymaya başlamıştı. Bende öyle. Belki Louis gibi heyecanlı değildim ama gün saymayı ihmalde etmiyordum. Şuan bakarsak, bir haftamız vardı. Bir hafta sonra ufaklığın cinsiyeti belli olacaktı.

*Herşey yolunda mı bebeğim? -Louis

Telefonuma gelen mesaja kıkırdayarak cevap verdim.

*Evet, yolunda aşkım. -Alicia

Kocamı bir haftadır doğru düzgün göremiyordum. Ya geceleri gelip beni öptüğünü hissediyor ya da nadiren sabahları beraber kahvaltı ediyorduk. Onun dışında sadece mesajlaşarak konuşabiliyorduk. Sürekli Diana'nın onlara ayarladığı stüdyodalardı. Şarkı yazmakla fazlasıyla meşgullerdi. Ne kadar böyle boş boş oturmak canımı sıksa da, mutluydum. En azından istediği işi yapıyordu.

*Kendini fazla yorma.

Bu attığı mesaja karşılık gözlerimi devirdim. Sanki o söylemese kendimi yormak için elimden geleni yapacaktım. Tamam, beni düşünmesi gerçekten hoşuma gidiyor ama bazen o kadar sıkıyor ki sırf bu yüzden çocuğu içimden çıkarıp al sen doğur demek geliyor.

*Beni yoran sadece sensin.

Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp, sırıtmaya başladım. Onunla her mesajlaşmamızda, böyle yaparak delirtmeyi seviyordum. Çünkü artık eskisi gibi seks yapma şansımız yoktu. Aptal herifim, doktora gittiğimiz gün tekrardan bunu sormuştu. Seks yapabilecek miyiz Bay Dornan?

Ben orada kıpkırmızı kesilip, yerin dibine girmek için can atarken doktor bu halimize gülmüştü. Bizim azgın biri olduğumuzu düşündüğüne emindim. Çünkü her gidişimizde bu soruyla karşılaşıyordu. Louis yüzünden!

Ama Louis, istediği cevabı bu sefer alamamıştı. Çok sık yapamazsınız Bay Tomlinson demişti. Bebek, artık küçük değil ve bu durumda zorlamak pek iyi şeylere yol açmaz.

Şuan Lou'nun o surat ifadesi gözümün önüne gelmiş ve kahkahalarıma engel olamayarak gülmeye başlamıştım. Büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Belki nadiren yapabilecektik ama eğer Louis William Tomlinson gibi bir kocanız varsa, nadiren kelimesi seks kelimesine pek uymuyor.

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now