-57-

10.7K 243 30
                                    

Multimedyadaki şarkıyla okuyuun!!!! (One Direction - They Don't Know About Us)

Ayrıca voteler artmazsa yeni bölümüde koymayı düşünmediğimi söylemek istiyorum. Zaten zar zor zaman bulup yazıyorum.

Kıyafet işlerimizi yarım saat içinde hallettik. Alışveriş boyunca konuşmadığımıza yemin edebilirim. Çünkü ikimizde endişeliydik ve korkuyorduk. Üstümüze en az bir hafta idare edebilecek kadar parça kıyafet alıp alışveriş merkezinden çıktık. Arabaya oturduğumda emniyet kemerimi takıp, Lou'yu bekledim. Alışveriş poşetlerini bagaja koyduktan sonra sürücü koltuğuna yerleşti ve oda kemerini taktı. Arabayı çalıştırıp bir süre bekledi. Elleri direksiyonu sıkıca kavradığında anladım, gerilmişti. Arabayı sürmeden, elimi elinin üzerine koydum. Bakışlarını bana çevirince hafifçe gülümsedim.

People say we shouldn't be together 
İnsanlar, birlikte olmamamız gerektiğini söylüyor 

We're too young to know about forever 
Sonsuzluk hakkında bir şeyler bilmek için çok genciz 

But I say they don't know what they talk talk talkin' about 
Ama ben yine de diyorum ki, onlar konuşup durdukları şeyin ne olduğunu bilmiyorlar 

“Rahatla Lou.” dedim. “Ne olursa olsun, beraberiz. Anlaştık mı?”

Beni başıyla onayladıktan sonra bir şey demeden arabayı çalıştırdı. Aslında bende en az onun kadar gergindim ama ona belli etmemeye çalışıyordum. Beni üzgün ya da sinirli görünce etkileniyor ve daha kötü oluyordu. Bu yüzden hissettiğim duyguları ona belli etmemek için kendimi elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

I just wanna tell the world that you're mine girl 
Sadece dünyaya senin bana ait olduğunu haykırmak istiyorum 

Yol boyunca düşündüğüm tek şey, bizimle ne konuşcaklarıydı. Pek iyi bir ayrılık yaptığımız söylenemezdi ve onları tanıyorsam onlarda en az bizim kadar inatçılardı. Üstelik hala niye buradalardı? Fransa'ya neden gitmemişlerdi?

Sonra daha iyi düşününce, Jeremy'nin dedikleri aklıma geldi. Onlarla konuşacaktı. Konuşmuş ve fikirlerini değiştirme ihtimalleri oldukça yüksekti.

“Bizi neden çağırdılar?” diye sordu Louis bakışlarını yoldan ayırmadan.

“Jeremy.” diyerek iç geçirdim. “O konuşmuş olmalı.”

“Alicia.” diyerek arabayı yolun kenarına çekti. Gözlerini yumdu. “Bunu benden beklemediğine eminim ama ben korkuyorum sevgilim. Belki de-”

“Hayır, oraya gideceğiz Louis. Bana bak.” dedim elimi çenesine yerleştirerek. “Kötü bir şey olmayacak tamam mı? Ben yanında olacağım. Eğer yine bizi istemediklerini söylerlerse, eşyalarımızı alır annenin yanına gideriz.”

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now