-26-

12.4K 249 24
                                    

Multimedyadaki şarkıyla okuyun.

2 Hafta Sonra 

Kahretsin, ağlamam bir türlü durmuyor. Ağlamak istemiyorum ama kendime engel olamıyorum. Annemleri Fransa'ya göndermek kolay mı sanıyorsunuz? Hiçte değil. Gidiyorlar. Hemde temelli. Güçlü kalmaya çalışıyorum ama olmuyor. Annem karşımda deli gibi ağlarken nasıl gülmemi beklersiniz ki. Dayanamıyorum. Taksi iki dakika da bir kornayı çalıyor. Ama biz annemle bir türlü birbirimizden ayrılamıyoruz. Ben bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim. 

"Anne artık gitmelisiniz." 

Ya bir an önce ayrılacağız ya da taksici arabadan inip bizi döve döve ayıracak. Bence birinci seçenek en iyisi. Annem ağlamaktan şişmiş gözleriyle bana baktı. Gülümsedi. Gülümseyince küçülen gözleri şimdi tamamen yok olmuştu. Yanında duran bavulu alıp evden çıktı. Arabaya bindiğinde gözünü bir süre benden ayıramadı. Böyle olacağını biliyorduk. Kim bilmez ki? Ama eninde sonunda zaten gideceklerdi. Keşke bir kaç gün daha kalabilselerdi. Çünkü onunla evde yalnız kalmak istemiyorum. Kesinlikle istemiyorum. Onun yüzüne görmeye bile katlanamıyorum. 

Ama hala deli gibi seviyorum..

Evet, ayrıldık. Daha doğrusu ayrıldım. Dediklerine katlanamadım. O piç sadece kendini düşünüyordu. Ne yapmamı bekliyordunuz? Bana neler olduğunu sormadan, kendi bildiğini yapıyordu. Çünkü işine geliyordu. Tam iki hafta oldu bugün ayrılalı.

Özledim.. Hemde deli gibi..

Odamdan mecbur kalmadıkça hiç çıkmadım. Yüzünün şeklini unuttum desem yeridir. Okula yürüyerek gidiyorum. Onun aptal arabasına binmek istemiyorum. Yanıma geliyor ama kaçıyorum. Onu görmeye katlanamıyorum. Çünkü yüzüne, beni benden alan o mavi gözlere kapılıp ağlamak istemiyorum. Çünkü onlar artık başkasına ait. Eleanor'a..

Bana dokunmasını özledim..

Onunla barıştılar. Nasıl oldu bilmiyorum ama çocukların bu işin içinde parmakları olduğuna eminim. Ama benim için fark etmez. O artık yok. Artık biz diye bir şey yok. Çocuklarla iletişimimi de o günden sonra kestim. Bir tek Harry var. Gerçi okulda olabildiğince ondan kaçmaya çalışıyorum. Aynı sınıftayız ama zil çaldığı an sınıftan kaçıyorum. Bana mesaj atıp nasıl olduğumu sorup duruyor. Birilerinin beni düşünmesi az da olsa mutlu ediyor. Buna ihtiyacım var.

Onu öpmeyi özledim..

Harry'den kaçma nedenim ise o günü hatırlamam. Onun yüzüne bakınca o aptal gün geliyor aklıma. Sonra durduralamayacak kadar çok ağlıyorum. Becky hep yanımda. Ona olanları anlattığımda bana hak verdi. Çünkü haklıydım. İki de bir onun canını okuyacağım gibi şeyler söylüyor. Louis okulda yanıma gelmeye çalıştığı zaman Becky ona engel oluyor. Bunun için ona minnettarım. Elimden artık hiçbir şey gelmiyor. Bitti işte. 

Beni gülümsetmesini özledim..

Her gece rüyamda o günü, onunla öpüştüğü zamanı görüyorum. Ciddiyim. Canım fazlasıyla yanıyor. Ama insan bir süre sonra alışıyor. Canı acıyor ama ağlamıyor. Çünkü gözyaşları tükenmiş oluyor. Aynı onun gibi. Ağlamam artık bitti. Şuan ağlıyor olabilirim ama onun için değil. Annem gidiyor ne yani şimdi o aptalı mı düşünecektim. Annem bir şeylerin ters gittiğinin farkında. Hani anne iç güdüsü varya onun gibi bir şey. En az elli kez her şeyin yolunda olduğunu anlattım. Sonunda inandı ve şuan gidiyor. Tam da ihtiyacım varken. Gerçi olayların farkında değil ama insan yanında birisinin olmasına ihtiyaç duyuyor. Artık resmen tektim. Becky ve Harry var biliyorum ama onlar her zaman yanımda değiller. 

Beni arzulamasını özledim..

Yani şu iki hafta benim için çok zor geçti. İzlemeye çalıştığım bütün programlar saçma geldi. Bir ay sonra okulun balosu var. Ondan sonra ki haftada okul bitiyor ve ben annemlerin yanına, Fransa'ya gidiyorum. Sadece bir ay onunla kalacağım. Günler çabuk geçer diye düşünüyorum. Öyle olmasını umuyorum. 

"Gittiler." 

Kurumuş gözyaşlarım, gözlerimi ağırlaştırmıştı. Gözlerimi açmak istiyordum ama yapamazdım. Çünkü tam önümde duruyordu. Sıcak nefesini hissetmiştim. Annem ve Troy gitmişti. Şimdi başbaşaydık ve bu benim için çok zor bir durum. Onu görmeye bile katlanamazken tekrar onunla yalnız kalmak benim açımdan pekte iyi bir şey değil. Dediği şeyi başımla onayladıktan sonra ona bakmadan arkamı döndüm. Şuan tek yapmak istediğim odama gidip annemi daha gitmeden özlemek ve ağlamaktı. Belki de ağlamak bahaneydi bilmiyorum. Ama ağlamaya devam etmek istiyorum. 

Gidemiyorum. Çünkü bir şey gitmemem için beni engelliyor. 

Louis

Kollarını belime sarmıştı. Hiç bırakmayacakmış gibi. Gitmek istemiyordum ama yapmak zorundaydım. O eskisi gibi değildi. Farkındaydım. Sessiz ve sakindi. 

"Alicia." 

Beni benden alan bu sesi, özlemişim. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Şuan ağlayamazdım. Hayır, bunu kesinlikle yapamazdım. Zaten yeterince canım yanıyordu. Kolları beni daha çok sardı. 

"Bana bak." dedi. "Yalvarırım." 

Sesi kısılıyordu. Bakamazdım. Tanrım, bakamam. Bakarsam herşey benim için daha zor olacak. 

"Konuşalım.. Lütfen."

Başımı salladım. Omzumda hissettiğim ıslaklık, gözlerimin açılmasına neden oldu. 

Ağlıyordu. 

Louis, ağlıyordu. 

Ah, lütfen.

"Benimle konuş! Yüzüme bak. Bir şey söyle. Bağır, kız, bir şey yap yalvarırım Alicia."

Yapamam. Yapmamalıyım. Şuan zor durumdayım. Ah hadi ama! 

"Eleanor'un yanına git." 

Bunu dememi beklemiyordu. Kesinlikle. Şaşırmıştı. Kollarını yavaşça çözdü. 

Yüzüne bakma Alicia.. Bakma..

"Bir daha bana sakın dokunma."

Koştum. Evin içinde ne kadar çok koşulursa öyle. Odama girdiğim gibi kapıyı kilitledim ve kendimi yatağa atıp ağladım. Ona ihtiyacım var ama yapamam. Onunla konuşmalıyım ama yapamam. Ona sevdiğimi söylemeliyim ama yapamam. 

YAPAMAM.. YAPAMAM..YAPAMAM 

Hala ne yapacağımı bilemiyorum. Kalbimin acısı dayanılmaz. Ama gururum sayesinde başa çıkabiliyorum.

Gururuma sıçayım.

Kapının sertçe kapatılmasıyla, ağlamam durmuş sese dikkat etmiştim. Gitmişti. Her zaman olduğu gibi. Zaten istediğimde bu değil miydi? Ayrıldığımızın ertesi gecesi onun yanına gittiği gibi. Yine yoktu. Yine tektim. 

Her zaman ki gibi.. 

Kısa olduğunun farkındayım ama bayram dolayısıyla pek bişey yapamadım. Bunu geçiş bölümü olarak düşünün. Ayrıldıktan sonra neler olmuş falan gibisinden. Alicia'nın yaşadıkları, kısa ve öz. Bundan sonra ki bölümde olaylar başlar. Gözüm tam iyileşmediği için kısa yazıyorum ve anladığınızı umduğum için bir şey demiyorum. Yorumlarınız içinde tekrardan teşekkürler Xx 

Impossible is nothing.Where stories live. Discover now