21) HADİ ONU SAVUN BANA

Start from the beginning
                                    

"Mete" Duyduğum tanıdık ses o kadar kısık olsa da kafamı kaldırıp bana yaşlı gözlerle bakan Elif'e baktım. Bir insan bir gece de ancak bu kadar yıpranabilirdi. Ne vardı sanki ilk bu kıza haber vermişlerdi ki. Serkan ve Murat yok muydu sanki. Beni devriyede bilmesi kadar güzel bir şey olamazdı.

"Elif" diyebilmiştim sadece. Onun ki kadar kısık çıkan sesimle. Konuşmak için bile kendimi zorluyordum. Narkozun etkisi geçtikçe ağrılar kendini belli etmeye başlıyordu. Yüzümü istemeden de olsa buruşturmakta elimde değildi.

Elif yanıma gelmiş ve beni soru yağmuruna tutmuştu. Her ağzını açtığında kafamda şiddetli fırtınalar estiğinden olsa gerek kendimi zor da olsa topladım ve Elif'i susturdum. Aksi takdirde konuşmaya devam ederse zonklamalara karşın ne yapabileceğimi bilmiyordum.

Tüm olanlar kendi suçuymuş gibi özürünü dilemiş ve sessiz kalmaya başlamıştı. Kendimi az daha zorlayarak konuşma gücümü elime aldım ve konuşmaya başladım. Eski anılar dışında her şeyi anlattım. Ne hissettiklerimi bilmesini istedim. Ben konuştukça o ağladı. Bu kız benim yüzümden az ağlamamıştı ki. Neyse ki ağlaması hafiflemiş ve yerini iç çekişlere bırakmıştı. Doktorun gelmesiyle de bu durum sona ermiş ve dikkatimizi doktora vermiştik.

Kahretsin ki korktuğum başıma gelmiş ve hiç istemediğim uyarı dolu konuşmayı duymuştum. Bunları Elif duymasaydı iyiydi de kahretsin yanımda doktora adeta hipnoz olmuş gibi dinlediği için tek kelimeyi kaçırmamış ve bana tekrar ediyordu. Yapma şunu Elif bu inatta ne kardeşim? Ne vardı sanki bir iki güne kalkıp göreve gitsem. Tam cevap verecektim ki kapı çalmış ve tayfa karşımda yerini almışlardı.

Bu adamlar da olmasa ne yapardım bilmiyorum. Her ne kadar beni sinirlendirecek hal ve hareketleri olsa da onları seviyordum. Serkan her zaman daha mülayim olan ve söz dinleyen kolay kolay karşı gelmeyen bir karekterdeyken Murat tam aksi karekterdeydi. Aksine soğuk görünür dahası sert görünür sertliği bana sökmeyenlerdendir. Serkan ne kadar sakinse Murat o kadar hırçındı. Ali ise tam bir hovarda olup yaktığı canların karşılığında ufak sıyrıklar ile atlatan bir adamdır. Her biri birbirinden özel olan benim yoldaşlarım nasıl sevmem ben bu adamları. Bunlarda benim ayrı kardeşlerim.

Yok yok ben bu karşı cinsleri anlamıyorum arkadaş nasıl bu kadar inatçı olabiliyorlardı? Yok hayır yani karşımdaki öylesine biri de değildi kardeşimdi. Yapma be kardeşim ben bilmiyor muyum sanki sen beni yatırır kalkmayayım diye de başıma Cansu'yu nöbete bırakırsın. Pes etmek yoktu bende inatçıydım direnmem lazımdı. Lakin pekte direnecek gibi değildim. Hele ki Elif'in bu sinsi bakışlarından sonra kabul etmekten başka çarem kalmadı gibi hissediyordum ve yanılmadım.

Son vuruşu yapıp beni annemlerle tehtit edince el mahküm kabul etmek zorunda kaldım. Aksi takdirde Aytül Sultan ile Kerim Paşa bu olanları öğrenseydiler nöbetçimin verdiği sıkıntı dahası fazladan ilgi beni delirtmeye yeterdi. Bunlara hiç mi hiç gerek yoktu. Gidecektim ve uyarı dolu bir zaman diliminde sıkışıp kalacaktım.

Elif'in galibiyetinden benim ise mağlubiyetimin ardından uzunca bir sessizlik oluşmuştu. Elif gözlerini belirli bir noktaya sabitlemiş düşünüyordu. Ben ise sessiz hastane odasında göz gezdiriyordum. Ne kadar da kasvetli bir odaydı burası? Amaçsızca gözlerimi gezdirmeye devam ederken gördüğüm kişi karşısında tüm kan beynime sıçramış bir saniye bile düşünmeden gürlemiştim. Sonuç olarak yaramın acısını dahi unutturmuştu vücuduma yayılan öfke. Kendi düşünceleri arasında dalıp giden Elif yerinden sıçramıştı adeta. Elif'in gözleri o ve ben arasında volta atarken ben sadece saf öfke barındıran bakışlarımı onun üzerine sabitlemiştim.

Elif konuşacak gibi oluyor fakat bir türlü konuşmuyordu. Belki de dakikalardır süren bakışmamızdan dolayı söyleyeceği doğru kelimeyi seçmeye çalışıyordu. Onun da kafası fazlasıyla karışık olmalıydı. Sorguya çekilecek olmam şuan da pek umrumda değildi. Bu şerefsiz ile Elif'in yanında konuşamazdım. Bir şekilde ya bu gidecekti ya da Elif'in gitmesi gerekiyordu. Sertliğimden en ufak kayıp söz konusu değildi.

Benim UğrumaWhere stories live. Discover now