_ Günaydın annişi.

Duygu söylemeye çalışırken öyle tatlıydı ki... Yüzünün girdiği şekil, mimikleri. Onun açık bir çocuk olduğunu gösteriyordu.  Onu yeniden öpüp sırtını kocasına yasladı ve ellerini tuttu. 

_Ne zaman uyandınız?

_ Çok olmadı.

Dedi Kerem çenesini omzuna yaslayıp  boynunu öperken.

_ Kızımızda banyo yapmak istedi. Oynasın diye getirdim bende.

_ Çok iyi yapmışsın.

Zeynep de başını onun omuzuna yaslarken gözlerini yeniden kapattı derin bir nefes alarak.

_Ağrın falan yok değil mi güzelim? 

_ Yok canım. Ağrım yok.  İyiyim merak etme. Sizinle daha iyiyim. Böyle sesinizi duymak çok iyi geliyor. 

Kerem onun boynunun kokusunu içine çekerken yeniden öptü ve parmakları ile yüzünü okşadı. Kulağına fısıldadı.

_ Bize de senin böyle iyi olman çok iyi geliyor.  Hep iyi ol. Hep gül. 

Başını ona doğru yatırırken gülümsedi ve bir elini elinin üzerine yerleştirdi.

_ İyiyim. Sizinle iyiyim.  İyi ki varsınız.  Kaç kere daha söylerim bilmiyorum ama hiç bıkmayacağım. İyi ki varsınız.

**********

Kerem koltukta uzanıp sırtını yaslamışken Duygu hemen koşa koşa  salona varıp koltuğa da aynı hızla koştuğunda babasının karnına ellerini hızla koyarak dengesini saymalamış ve gülmüştü. Kerem hemen ona gülümseyip  kucağına aldı ve   Duygu babasının karnına oturup ellerini yüzüne sabitledi. Yanaklarına elini bastırdığında Kerem onu boynundan çekip boynunu öptü ve kokladı.

_ Dünyanın en güzel kokusu.

Daha derin derin çekip sıkıca öptü. Duygu gülümseyip biraz geri çekildi ve elinin altındaki yanağını okşadı.

_Anne nerde bebeğim?

_ Anne oda.

_ Geldim.

Duydukları içten ses ile ikiside başını Zeynep'e çevirdiler. Zeynep koltukta Kerem den biraz kalmış olan boşluğa oturdu ve önce kocasını sonra kızını öptü.

_ Bensiz ne yapıyorsunuz burda? Çok ayıp.

Demişti Zeynep hafifçe gülümseyip gözlerini kısarken. Kerem onun mutlu haliyle kendine gelmeye başlamıştı. Duygu babasıyla ilgilenmeye geri dönerken üstünde zıplamaya başlamıştı.

_ Birşey yapmadık güzelim. Sensiz birşey yapmayız tabiki, oturup seni bekliyorduk.

Duygu zıplamayı kestiğinde kollarını koltuğa uzattı ve inmek istediğini belirtti. Kerem onu bırakmadan öpüp bıraktı ve Duygu koşturarak gittiğinde mutfağa gittiğini anlamışlardı ama Kerem yine de bildirdi yüksek sesi ile.

_Nurgül Duygu mutfağa geliyor.

Zeynep ona gülümserken elini yanağının üzerine yerleştirdi. Kerem de karsına aynı şekilde gülümserken bir elini koluna koyup hafifçe okşadı.

_ Birşey yapmak ister misin güzelim.  Bir yere gitmek?

_ Iı.

Dedi Zeynep  ve biraz daha yaklaşıp yanında kalan kısma uzandı. Kerem hemen biraz daha kayıp ona doğru döndü ve göğsüne çekti karısnı. Sıkıca sarıldı ona ve saçlarını okşayıp öptü.

_ Böyle kalmak istiyorum sadece. Başka da birşey yapmak istemiyorum. 

_ O zaman bizde böyle kalalım güzelim. Sen yeterki iste. Canıma minnet. 

Zeynep gülümseyip elini onun göğsüne koydu ve boynuna biraz daha yerleşti. Gözlerini yüzündeki gülümseme ile kapattığında Kerem de aynı şekilde hâlâ saçlarını okşayıp öpüyordu, kokusunu içine çekiyordu. 

Böyle birbirlerinin nefeslerini, kalplerinin sesini hissederken herşey duruyordu. Herşeyin sesi kesiliyordu. Akıllarında sadece yan yana oldukları birlikte oldukları geliyordu.  Yani en önemlisi, en güvenilisi.

Biraz zaman sonra dikkatleri salona varan ayak sesleri ile dağılmıştı. Kerem başını çevirdiğinde Ufuğu gördü. Ufuk yine ceketinin önünü iliklerken gayet ciddi bakıyordu.

_ Ufuk? N'oldu?

Zeynep de başını göğsünden kaldırdı ve ona baktı.

_ Kerem bey konuşabilir miyiz efendim? 

_ Söyle Ufuk.

_ İsterseniz dışarı gelin efendim...

_ Burda söyle Ufuk. N'oluyor? Bilemek istiyorum. 

Demişti Zeynep.  Kerem'e de dönmüş ve bu isteğini gözleri ile belirtmişti.  Kerem yeniden Ufuğa döndüğünde Ufuk aldığı onay ile söyledi.

_ Bir mesaj daha geldi. Yine bir resim.

Ufuk elindeki kağıdı Kerem'e uzattığında Kerem yine vücuduna yayılan sinir dalgalarıyla hemen aldı ve baktı. Bu sefer bir yer vardı.  Taşları olan bir yer gibi. Çattığı kaşları ile dişlerini sıkarken Zeynep anlamadan bakıyordu ona.  Bilmediği birşey vardı ve öğrenmek istiyordu.  O da kaşlarını çatarken duygularını dile getirerek konuştu.

_ Neler oluyor ? Bilmek istiyorum.  Olan olayla telefonuna gelen mesajlarla mı ilgili? 

Kerem başını kaldırdığında karısının dolu ama meraklı gözlerini gördü. Sinirle derin ve kısa nefesler alırken içi onun gözleri ile parçalandı başını salladı.

_ Az kaldı. Kimse yüzleşmeye az kaldı. Cesaret edemeyip karşımaya çıkmayan gördüğümde tek kurşunla elimden kurtulamayacak kişi veya kişileri bulmama, onların da karşıma çıkmasına az kaldı güzelim. Herşeyin hesabı sorulacak.  Dediklerimin hepsini yapacağım.  Bu hesap görülecek!.................

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now